Aklımıza,belediye başkanlarına ve kale arkasındaki taraftarlara dair.
Olası bir güncel değerlendirme.
1. Bölüm

Okur yazarlığı,hayli yüksek bir aileye doğdum.Annem , ing. Dili edebiyatı tahsil etmişdi; üç lisan bilir.

Babam da ( hayli haylaz olmalı ki) ADANA erkek lisesi, Uşak lisesi ve nihayet İst. HAYDARPAŞA lisesinden sonra İst. Hukukda başladığı üniversite eğitimini, Ankara hukukda tamamlamış.

Rahmetli Fahri ECEVİT, kimin babası olduğunu tahmin edersiniz, babamın ANK. Hukukdaki hocalarından biri. 
Peder, HAYDARPAŞA lisesi ve İst. Hukukda talebeyken, yazı,çizi işlerine ,zîyade bulaşmış.Bakî Süha Ediboğlu,Asaf Halet Çelebi, Niyazi Akıncıoğlı , Lütfü Ender ve Celâl Sılay gibi isimlerle birlikte , epeyce hovardalık ve fener söndürmüşlükleri olduğunu , birinci elden biliyorum.

ANCAK,pederin , bu birlikteliklerden öğrendiklerini, kişisel yaşamına aktaramadığını,üzülerek belirteyim.

Arkadaşlarından dinlediğim bir kıssayı ( olayı ) aktarayım.
Cağaloğlu’da gezerlerken, peder, Bakî Süha Bey, PEYAMİ SAFA Bey’in , meşhur Cağaloğlu hamamında yıkandığını duyarlar. Hamam keyfi etmek üzere yanına damladıklarında, Necip Fazıl’ın da Peyami Safa’nın kurnasının başında , doldurup boşalttığını görürler. Sohbet ,kıvamlanır.
Meraklısı bilir, Necip Fazıl’ın sol gözünde, istemsiz olarak , gözkapağını düzensizce açıp,kapatan bir TİKİ vardır.

Bu arada, neş’enin yukarıya tırmandığı bir anda, Necip Fazıl , Peyami Safa’ya , ne de olsa kendinden birkaç yaş büyük , “Üstad, oğlancıl olsaydınız, içimizde hangimizi kullanırdınız “ diye , mel’un ve muzîp bir soru sorar.
Peyami Safa Bey bu,şaka değil. CİNGÖZ RECAİ tipinin yaratıcısı.
Rivayet, “ Bre Necip, gözündeki TİK gıçında olsaydı , seni şaapardım “ şeklindedir.

================================/=====================

Valde ise İst. Robert kolej , 1947 mezunu olup, rahmetli Ecevit , Refik Erduran,Ahmet İsvan,Prf Sevim Görgün ,Gülten Kazgan , Rahşan Aral Ecevit , Altemur Kılıç gibi ülkemiz kamuoyunda, az ya da çok,adı sanı bilinenlerle sınıf arkadaşlığı, ortam arkadaşlığı yapmış biridir.

Bu cümleleri yazmamın iki tane , bence çok özel ,nedeni var.
1- Her iki insan da , bana göre, bu altyapılarının karşılığını , toplumlarına verememişlerdir. Bu veremeyiş, aslında , ülkemizin , üzerinde çok ciddi durulup, uzun uzadiye tetkiki yapılması gereken bir ACISIDIR.
Neden insanlar ,ziyade eğitim görüyorlar da bu gördüklerini uygulamaya aktaramıyorlar.
AMA,her ikisi de, ne seçilmiş ne de atanmıştır,ayrıca.

2- Böyle bir evde yetişmiş,babasını 15yaşında yitirmiş,ağırlıklı olarak annesinin oldukça demir disiplini altında serpilmiş biri olarak, evde bizim AMENTÜMÜZ şuydu:
Hiçbir şekilde kendine olan ÖZSAYGINA , her ne bahasına; siyaset,toplumsaldan kişisele dönen maddi menfaat, itikad/dindarlık vs vs vs, UĞRUNA, İHANET edip, taviz vermeyeceksin.

===============================/==========================

21- 1985 yılında , Tarsus ticaret ve sanayi odasına , genel sekreter olarak , atamam yapılmıştı.Valde, haftasına geldi, karşıma oturdu.Burada,bir acaip iş yaptığını duyarsam, seni derhal yüzkızartıcı suçtan,mahkemeye veririm “ demez mi”…
Bugün ,malûm Mersin belediye başkanı “tefrikası” münasebetiyle, karşı karşıya kaldığımız bazı dostları da, o dönemde tanıdık.Biz, kendilerinden halen razıyız da, ANCAK , kale arkasından maç seyretmiyoruz ,o zaman da seyretmiyorduk .
İşte böyle bir aile altyapısıyla , bugünlere gelmiş bir yurttaşım.Üzerimde emeği olan her türlü olumlu ve gönendirici unsurun ,hakkını vermeye çalıştım.
HİÇ bir kişiye,kuruma,örgüte , siyasi partiye , tarikata her ne zıkkım ise.
Bağlanmadım.
BAĞLANMAM.

Bir çok BATICI , seküler aydından daha çok BATICI eğitimi aldım.
BATICI olmadım.
Bir yığın DİNCİ/İSLAMCI geçinen yurttaşa , meydan okudum. ALAYI önümde, osuramadı bile.Halen de öyledir.

MİLLİYETÇİ takılan yurttaşların çoğu, benden uzak dururlar. Zira onların hesapta bilmeleri gereken TÜRK tarihini , “hocaları” sevyesinde bilirim.Çünkü,durmadan okurum,ararım,sorarım,merak ederim.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN ,Alpaslan türkeşe eşitlenmesinin,büyük,çok büyük bir aldatmaca olduğunu bilirim, söylerim, utanırlar , söze dökemezler bu acınası gerçeği.
ÇÜNKÜ, öyle belletilmişlerdir.Birileri, topuklarına sıkar ,yoksa.

BİNBİR çeşit TÜRK solunun,tamamen bir CIA çalışması olduğunu kavrayalı,yaklaşık bir 35 sene oldu.
15 sene önce de, Müslümanlara, aynı oyunun üzerlerine oynandığını söylediğimde , bana tebessüm etmişlerdi.
Şimdi , elleriyle para pul,han hamam SAHİBİ yaptıkları cüppelilerini, menzillerini,tenzillerini, alıp bir yerlerine soksunlar .Karşıma da geçip, dinden imandan söz etmesinler. BOZARIM.

Peygamberleri Muhammed hayatta olup,bunları görseydi , alayına grup seksi yaptırır, sonra da UHUDda yanını,yönünü şaşıran ahmak okçularına,sırf talim olsun diye ,BUNLARI zevkine oklatırdı.
Ulan ben böyle mi dediydim diye diye.

Eminim hristiyan peygamberi, olmayan İSA, bir yerlerde bunların yaptıklarına, dörtüyle gülüyordur,allahıma kitabıma.
Neyse,lâfa çok fasulye gazı kattık,yeter ,değil mi!