ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
TANRI KRALLARA VE | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
TANRI KRALLARA VE

SANA,BANA , İNSANA DAİR

Dileğimiz, ÜLKEMİZ insan malzemesinde , son yıllarda, kim ne derse desin , çıplak gözle görülebilen ve fakat “iktidar fanatikleri” tarafından bir türlü itiraf edilmeyen , genel bir DAVRANIŞ bozukluğu üzerine , aklımız yettiğince , kafa patlatmaya çalışmaktır.

Belirtmekte yarar görmekteyiz ki , temel ve sarsılmaz anlayışımız,kısaca şöyledir :

Hiçbir dine mensup değiliz.

TÜRK olmanın ,Müslüman olmaya eşitlenmesi anlayışını şiddetle reddediyoruz.

İyi bir insan olmanın , her ne şekil ve içerikde olursa olsun , DİNDAR olmaktan geçtiği anlayışını da şiddetle reddediyoruz.

Başta Müslümanlık olmak üzere, orta doğu kökenli DİN olup, elçilerinin  Allahtan mesaj alıp, bu mesaja itibar etmeyenlerin , KAFİR gibi sıfatlarla anılıyor olmasını  , şiddetle lânetliyoruz.

 

Şimdi arzu ederseniz, yazımızı okumayabilirsiniz.

 

Şimdi MODA ziyadesiyle DİN…

Alev ALATLI, cumhurbaşına “diz çökmeden”  , 2000ler’den önce bir makalesinde , 21. Yüzyıl dinin  yüzyılı olacak demişti demesine de, nasıl bir DİN yüzyılı olabileceğini açıklamamıştı!

Bu da “onun” eksi  hanesinde kalsın.

Hem kalıplı bir söz söyle, sonra da açıklamasını yapma.Memleketinin okur –yazar- anlarlık ortalaması, büyük abdest çukuruna dönmüşken , böyle bir davranış hiç de doğru değil bence.

 

Daha önceleri, çeşitli vesilelerle belirttik, belirtmeye de devam edeceğiz yeri geldiğinde.

Katı bir YAHUDİ.

Katı bir KATOLİK (hristiyan).

Kurallarını kimin ve neye göre koyduğu belirsiz bir İslami topluluk üyesi.

Şimdilerde MODA din ya!

Temelde bu üç “inanç” dairesinin aralarında anlaştığı / aslında düşmanlıklarının  bilendiği / bir ortak tutum ve davranış var.Her üçü de,kendi inanç alanlarının dışında yaşayanları , adamdan saymaz.

Hele o katı YAHUDİ, kendi gibi olmayana GOHİM ya da GOYİM der.”O” na göre, bir GOHİM’in canı,malı,namusu vs kendisi için sevaptır hatta farzdır.

 Kuzenimin gelini , her nasılsa “menzil” denilen bir yere gidip, kapılanmış.Bir sohbette demez mi ki, “Yarın ya bizim gibi olacaksınız ya da katledileceksiniz”…   Odur budur, görüşmem.

Evet,satır satır doğrudur bu cümle , eyyyy…

Pasif bir anlayışla içe kapanarak,akılları sıra , bu dünya koşullarından uzaklaşıp,kitaplarının dahi ayrıntılandırmayıp ,anlaşılır kılmadığı ( muhtemelen KASTEN ) BİR öte dünya peşine düşüp ,ancak iş tüketmeye, ÇAĞIN teknik bilgi nimetlerinden yararlanmaya gelince,azgının azgını bir halle, katliam yaparcasına dünya malının şehvetine odaklanmak.

Herhalde ,ukalâlık yapmayalım ama, ŞİZOFRENİ böyle bir şey olsa gerektir. Çift cinsiyetlilik gibi, ÇİFT kişilikli olma hali.

“Onlar”, o “kardeşler” kabûl etmeseler dahi.Ortada çok ciddiye alınması gereken bir DAVRANIŞ bozukluğunun olduğu , inkâr edilmez.MANİSA şifahanesinde , yıllar önce kimler tedavi edilirdi!!! Eyyyyyyyyyyyyy…

Zira GÖZ kendini görmez.

Zira dinin hem kendi hem de sonradan uydurulanı, asla eleştiri kabûl etmez.ANCA, alabildiğine AKILDAN,sağ duyudan , beliğ ve temiz davranıştan uzaklaşarak,günlerce aç bırakılmış çekirge sürüsü gibi,kamu malı ormanına dalınabilmektedir.

ŞİMDİ moda DİN ya!

Şimdi bu MODA dinin de , akılları sıra MODACILARI var; YILDIRIM MAYRUKları , CEMİL İPEKÇİleri , ATIL KURTOĞLUları gibi , meselâ.

Hafiften hatırlatalım mı!

Adıyaman menzil !

Konyanın güncel konyevisi.Oraya gidip, gelen bir esnaf kardeşim bana öyle dedi, bende yalan yok,hilâf da.

Kayseri’de bilmem ne kutbu.Oraya da yakınımda duran  genç bir üniversite öğrencisi gitmişti, çevresinin  itirazına rağmen.

Ben de” Bırakın gitsin , kendi gözüyle görüp, aklıyla yaşasın , dileriz ki anlar “ demiştim.

Gördüğü “”lüks” karşısında ,  ağlayarak  evime gelip, benden ruhsal yardım istemişti.Ne yapacağımı şaşırmıştım.

Cübbeliler.

İSTANBUL , İskender paşa bilmem nesi.

UstaMahmutoğlu muydu,neydi bir tanesi.

 

Bana göre bir yığın çerçöp.Hepsi de gece gündüz yarasası; aklıma Niğdeliler’in bir  sözü geldi…

“yaş ipliği bükerler

Göynü olanı …………………….kerler” diye buyuruyor hazreti Niğdeli’ler.

Başta geçmiş zaman elçilerinin ,Allahtan aldıklarını ileriye sürdükleri ayetler ve bu ayetlerin asla yanlış veya eksikliğinin tartışılamayacağının , zorla da olsa ortadoğuya,ÖZELLİKLE benimsetilmesi.

O Allah her şeye muktedirdir ve…

Tüm zarar ve ziyanlar sayesinde , telâfi edilebilir katı anlayışı.Bugün gerek cumhurbaşı Erdoğan’ın gerekse de dini toplulukların , ısrarla uyguladıkları bu akıl almaz tutum, yeni bir şey değildir bu topraklarda.

CUMHURİYET’İN kuruluşundan bu yana, KÖY ODALARINDA, CEMAAT SOHBETLERİNDE,İMAM HATİP OKULLARINDA, zaten vardı, köpürtüle,köpürtüle de YAŞATILIYORDU…

Başta sözde “cumhuriyet” aydınları , büyük bir ihanet örneği göstererek,bu gerici – durdurucu zihniyetle savaşmamışlardır.

ANCA “ gibi “ yapmışlardır.

ZATEN rahmetli HASAN ÂLİ Bey’in ( aynı zamandaTONGUÇ babayı da anmalıyız )  milli eğitim bakanlığı ertesinde, bu topraklar, gerici-durdurucu-hikaye/hurafe uydurukçuluğunun , sarsılmaz ÖKÜZ boyunduruğuna , gönüllü olarak geri dönmüşlerdir.

Kısaca CUMHURİYET , vitrinde , çağdaş görünümlü bir toplumsal varoluş gibi görünse de, yeraltında fokur fokur kaynayan büyük ve sarsılmaz bir TAPINÇ kültürünün her an beslenip, yeşerdiğini “görmek” istemedi.

Bugünkü halimizin sarsılmaz , durum tasviri ve görüntüsü budur.

Buna mukabil, GAZİ PAŞA / Mustafa Kemal ATATÜRK / Anadolu Türklüğü’nün örneği olan ve TÜRK- Tarikat ( Ahmet Yesevi çizgisi ) sürgitinin( devamlılığının )  pîrlerine benzetebileceğimiz bir kişiydi.

Çevresi ise kendini padişaha ihanet etmiş gibi hisseden , “arap-kürt” zihniyetine ( tutum ve davranış)     gönülden bağlı,biat aklı ile donanmış,KÖLE ruhlu ( bendegân ) tayfası ile doluydu.

Bu tayfa, aslında padişah tarafından BATIYA hayran olarak yetiştirilmiş, batıdan gelebilecek direktiflere , tepeden-inme reform yapılanmalarına alıştırılmış insanlardı.

GAZİ PAŞA ve gönülden bağlılarının önünde ise, 1774den beri , her 25 yılda bir savaşmış, bu savaşlardan bîtap düşmüş,DERSAADET/ İstanbul ve saray çevresi seçkinleri(!)  hariç, topraklarında doğru dürüst adam kalmamış, her geçen gün batılı emperyallerin kucağına , biraz daha oturan, daha fenası , tüm bu gitmezlerin anlama ve çözümüne yönelik, iki satır bir araştırma dahi kaleme alınmamış “ devlet “ yönetimi.

(( Örneğin o günlerde , acaba KOÇİ BEY-*- risalesini sarayda veyahut hükümette , bırakın okumayı, bilen var mıydı acaba!!! ))

-*- Siz gerçekten KOÇİ BEY risalesini bilmiyor musunuz!

Hadi canım siz de.

Adeta elle çalışan bostan tulumbası gibi.

Zorunlu fizik yasası olan EMME BASMA eylemi uyarınca suyu akan düzenek benzeri , mecburen çalışan bir devlet aygıtı.

 

Hiç öyle kaşınızı,gözünüzü hatta oranızı oynatmayın.

Gidin, YUSUF AKÇURA Bey’i okuyun.

Gidin , DERGÂH yayınlarından çıkan , ROBERT KOLEJ’in ( İstanbul,Bebek semti)kurucu müdürü CYRUS HAMLIN’in , “ ROBERT KOLEJ UĞRUNDA BİR ÖMÜR” adlı hatıratını okuyun.

ANCAK , söz konusu kitabın , özellikle 9. ve 13. Sayfalarının arasını çok,çok iyi okuyun ki,abdülmecid –abdülaziz ve  ULU HAKANINIZ , 16 karılı  padişahınız efendiniz ,  2. Abdülhamit  zamanında, ANADOLU topraklarında, bugünkü gibi, CASUSLUK ve misyonerlik faaliyetlerinin nasıl CİRİT attığını görün.

Kafanızı biraz secdeden kaldırın da, bîzahmet, kafatasınıza toplanan kan, biraz da gövdenizi dolaşsın, belki bir şeyler anlar, rüyalarınızda, Osmanlı diye diye masturmasyondan vaz geçersiniz, ne bileyim… 

İŞTE Gazi paşa ve candan bağlılarının önünde , yalnızca lâf kalabalığı , hukuken ve fiilen  İST.  BEBEK semtinden Eminönü semtine kadar sözü geçen(*) bir VAHDETTİN pad,şah, ufkunda ne olacağının muamma, BİR ÜLKE vardır.

(*)  Bu ifade, PRF İLBER ORTAYLI Hocamız’ındır.Çok gerçekçi bulduğumuz için buraya alıyoruz.

Kafası YANİ AKLI , maalesef bir türlü dübürlerinden yukarı çıkamayanların, yıllardır GAZİ PAŞA ve candan bağlılarına duydukları KİN-ÖFKE ve NEFRET, gôya ibadet özgürlüklerinin , alınlarının secdeye varmasının engellenmesi şeklinde , SOLUCANLARIN bile gülmekten canlarının çıkacağı, misli görülmemiş YALAN kumkumasından ibarettir.

Bu çürük ve ahlâksız yalanın dışında , gerçekten SEVMEDİKLERİNİ biliyoruz.AMA riyakâr olduklarını da biliyoruz.

Yere göğe sığdıramadıkları kitaplarında sözü edilen gibi YALANA sapmadan ifade etseler!!!

Yıllarca  arap-kürt ilkel(feodal) – köleci – hurafeci yapı uyarınca,kişiliği gelişmemiş, geliştirilmemiş MARABA zihniyetlilerin , gayrı insani aşağılık cümleleridir .

Ne yazık hem de çok yazık.

OYSA Anadolu-Türk ( YESEVİ çizgisi) tarikat- ibadet sürecinde ve işlerliğinde, böyle bir soytarılık yoktur.

Onun içindir ki, GAZİ PAŞA,kafası dübürlerinde , pili bitmiş el feneri gibi duran, gôya anasının-babasının mezar taşını okuyamamaktan “sözde mustarip”, hatıraları rahatsız olanların hayrına yaptığı DOĞRU işlerin anlatımını , DOĞRU yapamadı…

GAYRET ve dönüşümlerini, BATIDAN devraldığı hukukî çerçevelerle korumaya kalktı.Bu da , kendisine yöneltilen eleştirilere , kapı aralamış oldu.KALDI ki, imparatorluk tabelâsının ,   cumhuriyet olarak değiştirilmesi, gerçekte şekli bir değişimdi.

 Yeraltında yaşayan , o muazzam KARANLIK, yine aynıydı yani İNSAN malzemesi.

Korkusundan sesini çıkaramadı.

Bunda, GAZİ PAŞA’nın tatlı-sert tavizsiz tutumu, istiklâl mahkemeleri ve  TOPAL OSMAN gibi fedailerin uygulamalarını belirtmeliyiz.

“””””

Nihayet , UNUTMAYIN ki, DİNDAR insan , BİREY olmayan bir sürünün ortağıdır.Böyle insanların tamamına yakınının ZİHNİNE kazınmış bir ALLAH baba portresi, YÜCE PATRON , REİS sıfatıyla maddileşen , görünür hale gelen AMA YALNIZCA kendi isterse ULAŞILABİLEN, temas edilebilen  , adeta Allah babaları ile eşleştirilen  bir patronları vardır. “””

DİN uygulamasıyla BEYNİ yıkanmış ve yıkanmakta olan herkes, bu ALLAH baba yerine gördükleri REİSİN menfaatine ZARAR gelmeyecek şekilde düşünüp, konuşulması gerektiğini bilir.

Onlarla  KENDİ talep etmesi halinde , konuşup , tek tek temas ederken , işin SİHRİ, sanki onların özgürlüklerine  ve ürettiklerine saygı gösteriyormuş gibi davranır.

Bu insanların çoğunluğu, ruhen , YANILMAZ-HATA YAPMAZ bir ALLAH baba tapınmasının içinde olduklarından…

O ALLAH baba da onları yediren-içiren-yaşatan-sevindiren – gereğinde cezalandıran biri olduğundan!

İşte RTE da, çoğunluğun TAPINDIĞI Allaha, tertipli bir şekilde TAPINMAKTA olduğunu gösterdiğinden…

Onun gibi , aklı sıra , yedirip-içirip-yaşatmakta olduğunu baskılayarak gösterdiği için.

 

 

Rahatlıkla , kontrollû ve kronik ( sürekli tekrar edilebilen ) içsavaş TAMTAMLARI çalabilmekte, halkı bezdirerek râzı edip,EMPERYALİSTLERİN üzerimizdeki oyunlarına , zihinsel karşı koyuş gücümüzün azalmasını sağlamaktadır.  

BÜTÜN derdi , bu çerçevede …

Ülke borca da batsa.

Dilim,dilim parçalansa da.

Kendini , allahının YANLIŞ yapmamış seçkin bir kulu olarak, seçmen tabanının YÜKSEK takdirini (!!!) elde ederek, tatmin olmaktır.

Hakimiyetine aldığı DEVLET kurum ve teşkilatları(!) aracılığıyla, bu tatminini bozacak,  her türlü muhalefete karşı, gözünü kırpmadan yok edicilik uygulamasına girişebilecek(*) kararlılıkta olduğunu , bitirirken belirtelim.

(*) 15/16 Temmuz olaylarına içerden bakmayı deneyiniz…  

 

 

 

 

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM
12. BÖLÜM

Tarih : 19.04.2024
Devamı...
 
 
TUTUNAMAMAK
12. BÖLÜM

Tarih : 17.04.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

2. BUYRUN
DEMEKKİ NEYMİŞ

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
7. BÖLÜM

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
6. BÖLÜM

Tarih : 26.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
5. BÖLÜM

Tarih : 25.02.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA