ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
TANRILARIN ARABALARI | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
TANRILARIN ARABALARI

6. BÖLÜM...

Tanrıların Arabaları

Annemin vefatı dolayısıyla , bir takım zorunlu yasal işlemleri kovalayınca, TANRILAR’a biraz ara vermek zorunda kaldık.

Hoş görünüz.

Bu konu başlığı, toplumumuzda pek de güncel alanda tartışılmayan, dizileştirilmeyen , kimbilir belkide ürkülen , ancak benim için daima fena halde tılsımlı, çekici, heyecanlı bir ANLAMA alanı olagelmiştir.

İNSANLARımız, çok uzun zamandır DİN denilen bir algı ile denetim altında tutulmaktadırlar.Bu algı , değişik poz ve libaslarda( ELBİSE-*- ) ortaya çıkmakta tereddüt etmemektedir.

-*- Dikkatle bakılırsa, hepsindeki LAFIZ yani söylem fotokopi gibi aynıdır.Önemli olan , ayrıntıda,  hesapta çarpıcı farklılıklar “icad” edilmeli ki, sömürülecek kitle , haliyle , “”Vaaay beee “ desin.

Örneğin KATOLİK istavroz çıkarması ile Ortodoks arasındaki , isanın vücuduna/ ellerine  çakıldığına inanılan 3. Çivideki fark.Birisi sağ ele ,diğeri, “ Yok hayır sol ele “” çakıldıydının goygoyunu 1500 senedir yapageliyor.

Sonuç!!!  

Kısaca bu algı denetimi çeşitliliğine bakarsak, özetle aşağıdaki uygulama sahalarını görürüz:

Şiilik, Sünnilik ( kasten Müslümanlık ya da İslamiyet demiyorum ) , Katoliklik, Protestan ve Ortodoksluk ( hiçbir zaman olmamış bir hz isa takipçileri) , yahova şahitliği ( ne olduklarına bir türlü karar veremeyen ama ciddi ekonomik zenginliği olan bir alt Katoliklik diyebileceğim din kurgusu ), Bahailer, Zerdüştiler,buda takipçileri, brahmanlar,şintoistler vs vs vs…

Bu “” denetmenlerin”” gölgesi altında yaşayan kardeşlerimizin , ezici çoğunluğu, bugüne değin, bu işlerin nasıl olduğunu,OLABİLDİĞİNİ asla ve kat’a sormamışlardır.

Vahy nedir, Muhammed bunu gerçekten almış mıdır!Yahut, gerçekte VAHY diye bir “”iş” var mıdır! Muhammed peygamber(!) neden bu kadar çok kadınla evlendi, hiç laf ebeliğine kalkmadan ,anlatınız DİYEMEDİ insanlarımın büyük bir çoğunluğu.Belkide çok istemişlerdir öğrenmeyi.

Korkudan, toplum dışı kalırım endişesinden.

Soramadılar.

İsa, denizin üzerinde nasıl koşar adım yürüdü!

AĞLARI, bir türlü balık dolmayan balıkçılara nasıl, akın akın balık yağdırdı!

Sormadılar.

Musa, yürüdü geldi, denizi ASASIYLA yardı,geçti.

Madem MUSA’nın tanrısı bu denli marifetliydi, neden Yahudilerin 400 yıl Mısır’da perişan olmalarına göz yumdu?

Musa’nın gelmesi mi beklenecekti?Gerçekten MUSA var mı?Yoksa işin içinde, Yahudi hacıemmilerin , bir ipneliği mi var !Hani MUSA’yı anası, öldürülmesin diye, sepete koyup NİL nehrine bırakır ya!O araa , her ne hikmetse, firavunun kızı mı, bacısı mı , minik bir koyda çimerken, cariyeleri sepeti görür, firavunun bacısı, “AAAA ne de hoş bir bebek” der ve Bebek Musa’yı büyütmeye karar verir.Musa!

Kopt(*) dilinde , SUDAN gelen demektir.

(*) Kopt dilinin ne olduğuna, bîzahmet bakınız.

İyi de, Musa(!) olayından binlerce yıl öncesinden kalma, eski HİND destanı olan MAHABHARATA’nın ilk cildinde, KUNTİ adlı bir kadın, Güneş tanrısının ziyareti sonucu GEBE kalır ve çevre korkusundan olacak, parlak bir yüze sahip olan oğlunu, NEHRE bir sepet içinde bırakır.Bu kez de yine toplumun eşrafı ortaya çıkar ve saygın bir aşiret olan SUTA KAST’ından , ADHİRATA adlı bir zamanın enteli bir beyefendi , bu sepeti bulur ve çocuğu kendisi gibi alim yetiştirir.

İyi de, yıllaaar sonra , bu kez de 1. AKAD kıralı büyük SARGON, “” evrenin kıralı” lâkaplı , “” suya sepet içinde bırakılan” bir çocuk hikâyesiyle, anılır olur.

O zaman ne yapacağız!

Abur cubur , kemikleşip fosil haline gelmiş eleştirilere kulak asmayan insan kardeşlerimize, ne mutlu

Onlar olmasaydı, bizler, bugün saatte 220km hız yapan trenlere binemezdik.Zira “ o fosiller””, UZUN ZAMAN , 36km/saat aşılırsa, yolcular ölür meramında idiler.

Onlar olmasaydı, JET uçaklarımız da olmazdı;havadan ağır nesneler uçamaz, yere çakılır makamında idi, çok bilmişler.

Yarın , dinlerin / ideolojilerin de sonu gelecek.

İNSAN,  evrenin sonsuz  güzelliği ve akıl almazlığı ile baş başa kalınca, geçmişde ne haltlar ettiğini, ağlayarak anlayacak,UMARIM.

Bugün içinde yürüyedurduğumuz “gerçeklerin”, Arabistan –mısır imamları hatta cübbeli müppeli yerli malları , Vatikan,matikan , ne derse desinler, dünkü yüksek ÖNGÖRÜ sahibi, ÜTOPYA DÜŞÜNÜRLERİ sonucunda olduğunu UNUTMUYORUZ.

Bu bölümü, APOLLO 12 ‘nin, aya seyahati esnasında, URFA camilerinde olanları,kısaca aktararak bitirelim…

“OLAY”, bizzat , o geceyi yaşayan , URFALI bir abimiz tarafından bize aktarılmıştır.

Sabaha kadar, büyük URFA camilerinde, APOLLO’nun düşmesi için dua edilir, mevlüt okutulur.Yeter ki APOLLO AY’a ulaşmasın.

Çünkü, “” AY’ın “” ( kamer suresi uyarınca ) , APOLLO’nun yüzeyine  inmesi durumunda, DÜNYA’nın üzerine düşeceği tahmin edilir.

Evet, hemen ileriye bakıp, yazımıza devam edeceğiz diğer bölümde.Biraz sabır lütfen…



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM
13. BÖLÜM

Tarih : 20.04.2024
Devamı...
 
 
TUTUNAMAMAK
12. BÖLÜM

Tarih : 17.04.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

2. BUYRUN
DEMEKKİ NEYMİŞ

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
7. BÖLÜM

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
6. BÖLÜM

Tarih : 26.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
5. BÖLÜM

Tarih : 25.02.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA