YERKÜREMİZDE, yüzlerce yıldır en çok tartışılan sözcüklerin başında DİN ve sanırım ardından da, ONLARCA YILDIR , sosyalizm gelir.
Bizim amacımız burda ,sosyalizmi tekrardan düşünmek vs değil , tersine ,çok ve son derece dindar olduğunu, her fırsatta ortaya koyan,ortalama ÜLKE İNSANIMIN , gerçekte , hiç bir kıvırmaya gerek kalmadan , özde nasıl bir ""vasata" ( hadi not ortalaması diyelim ) sahip olduğunu,anlamaya , anlayabildiklerimizi de göstermeye çalışmaktan ibarettir...

Bir çok dostum; küçüğüm,büyüğüm, nüfus kâğımdaki islâm sözcüğünün, yalnızca bir sözcükten ibaret olduğunu biliyor artık.Hiç bir din, benzeri inanç alanı, beni ırgalamıyor, yalnızca varoluşları açısından,onların hali hazır durumlarına bakıyorum, o kadar...

Ülkemin GİDEREK vahimleşen , psiko patolojisi(*) üzerine kaygılanıyorum açıkcası...

(*) Genelleşip, sürekli tekrarlanabilen tutum ve davranışlar şeklinde, tercüme edebiliriz.

(( Bir kaç gün önce , şöyle bitirmiştim yazıcığımı yani yazı parçacığımı :

"""Peki sen kimsin "" evliyalar enbiyalar yatağı "" , "" yiğidin harman olduğu"" canım ANADOLU insanı!!!
Sen kimsin !!!
Hiç düşündün mü???
Aşağıdaki çubuğu biraz izle(*), yarın bu vakitlerde, gene gelip, senin kim olduğunu anlatacam..."""

(*) Nasa , UZAY istasyonu naklen yayınının adres çubuğudur ... ))

SOSYAL psikoloji " anlama alanı", bize , toplumların da , BİREYLER gibi hastalanabileceğini ...
Kendilerini sevmeyeceklerini...
Bu İŞİ , gerçekten unutabileceklerini.
ANLATIYOR...

Yıllarca dilimizden düşürmediğimiz :

BİZ ADAM OLMAYIZ' daki "" adam (lar) "", şimdi geldi, kapımıza dayandı. Ekegeldiğimiz bu rüzgârın, fırtınasını(mı) "" biçe"" gidiyoruz...

MARDİN'de ,kırsalda, bir düğünde, komşu aşiretin ,baskın sonucunda, kundakta bebe demeyip, onlarca İNSANI katledeli, ne kadar oldu?
HATIRLADINIZ MI!

Bunu kimler , ne kadar takip ettiler ?
Hiç...

Yıllardır , CUMHURİYET'in ,kendince düzenine rağmen , ANADOLU'nun kuş uçmaz, kervan geçmez dağ başlarında, sulaklarında, büklerinde ,koyaklarında...

Köy odalarında.
Kahve sohbetlerinde.
Bayram namazları bitimindeki sözde bayramlaşmalarda.
Teravi sonrası çay içmelerde.
Mahalle köşelerine sinmiş "" bilmem ne efendi" sohbetlerinde.
Vs vs vs...
NELER konuşula geliyordu, zannediyorsunuz siz? Bu konuda , iki kişi bilirim bu topraklarda. Birisi , 1982 yılında öldü.Digeri yaşıyor, ara sıra ben de gidiyor, yalnızca sohbet ediyorum insanlığın gidişatı üzerine, inanç alanına hiç girmiyorum.

Ne de ÇABUK unuttuk birbirimizi sevmeyi.
Öyle mi acaba!
Birbirimizi gerçekten seviyor muyduk ki?

Neden bu topraklarda, KIZILBAŞ deyince, çoğu ,insanın tüyleri, diken diken olur?
MUM söndü diye mi! 
De ki doğru !

İNSAN OLARAK ağrınıza gidiyor AİLE içi cinsellik,anladık da, peki neden ENSAR vakfında, orda burda , bir yığın ufacık erkek çocukların ırzına geçildiğinde, kılınız kıpırdamıyor?
BİR DEFADAN bir şey olmaz diye "" tarihe"" geçen , akılsız kadın ,aile bakanını taşlamadınız?

Güney doğuda , savcısı dahil , bir alay kasaba ahalisinin üzerinden geçtiği 13 yaşındaki kızımızı neden korumadınız?

MADEM bu kadar düşkünsünüz, mahallenin, ötenin,berinin namusuna !! ??
Al işte sana, kanıtla bu "" hassas"" ayarını ...

ÖLÜYORSUNUZ ,ağır ağır...
AĞIR, ağır çürüyorsunuz...

BAŞKALARININ acısı, demekii birilerinin sevinci olabiliyor , REYNA katliamından sonra!

BİR daha öldünüz artık.

Hani pek nefret edip, iki yüzlü şekilde her türlü üretimlerini kullandığınız AMERİKAN filmi var ya : YAŞAYAN ÖLÜLER!!!

İŞTE siz ""o "" sunuz şimdi...

ÜLKESEL anlamda dolandırıcılığın HÜKÜM sürdüğü zamanları yaşıyoruz.

TÜRKİYE kendini sevmiyor.
TÜRKİYE,zaten kendini sevmemeye gidiyor (du).

Şimdi dinleyin...

STALİN , tarihe, beş milyon kişinin ölümünden sorumlu, bir devlet başı olarak geçti. 
KIZIL ORDU, 2. dünya harbinin sonlarında BERLİN'i doğudan işgâl ettiğinde , ÜÇ GÜN yağma izni verir askerlerine.
Birliklerden birinin kumandanı, büyük SOVYET/RUS yazarı , Yüzbaşı-ALEKSANDR SOLJENİTSİN'dir.
Yağmaya hazırlanan birliğine esas duruşa geçirerek , makinalı tüfeğini hazır hale getirip...

BİRLİĞİNE çevirir ve der ki:
"" Kıpırdayanı vururum... Ulu bir çınar gibi duran , RUS ulusunun çocuklarısınız. AT hırsızı değilsiniz...Bu sokaklarda, aç bir köpek gibi değil, galip bir ulusun, ONURLU çocukları gibi, adalet ve merhamet içinde DOLAŞACAKSINIZ bundan sonra "...(*)

Peki sizler nasıl dolaşmayı düşünüyorsunuz " ölümlerin"" ARDINDAN!

Mezheplerini mi soracaksınız!

Sarhoş olup,olmadıklarını mı!

MÜSLÜMAN değillerse, korkulacak, endişe edilecek bir şey yok mu diyeceksiniz!

Bir çok RUS birliği yağmaya katılırken, SOLJENİTSİN'in birliği, yalnızca dolaşır, yanmış-yakılmış BERLİN sokaklarında.
(*) Alev Alatlı'dan ...

OKUMA tavsiyesi: ORHAN KARAVELİ, DOĞAN YAYINCILIK , BERLİN'in mutsuz kadınları...