Uyuyan kâhin.

1

Bu akşam size, ilginç birinden söz ederek başlayacağım paylaşımıma.

UYUYAN KÂHİN’den.

Son 150 yılın,belkide daha fazlasının, son derece sıra dışı “bilicisi”, anlatıcısı, şifa dağıtıcısı.En güzeli, bütün yaptıkları için, tek bir sent para talep etmeyen bir gönül adamı.

Şimdi özet olarak özgeçmişini verelim…

Edgar Cayce, 18 Mart 1877‘de Kentucky yakınlarında bir çiftlikte doğdu. Medyumluk yeteneği ve psişik güçleri çok küçük yaşlarda ortaya çıktı. Altı yaşındayken ailesine, daha önce ölmüş olan akrabalarıyla ilişki kurabildiğini ve onlara ait vizyonlar görebildiğini söyledi. Okula başladığındaysa, okul kitaplarının üzerine başını koyarak uykuya dalıyor, uyandığındaysa kitapta yazılanları ezbere biliyordu. Bu garip yeteneğini giderek yitiren Edgar, ailesinin maddi yetersizliğinden dolayı on üç yaşında okuldan ayrılıp çalışmaya başladı.

CAYCE, sekiz on yaşlarında ,Virginia’da yaşarken , kapı komşularının yetişkin kızlarının, bir türlü iyileşmeyen deri hastalığına çok üzülmektedir.Bir sabah,yarı uyanık bir halde,elinde bir bıçak ve torbayla,kırlara açılır. Döndüğünde, komşularına,bir torba dolusu türlü çeşit otu, nasıl dövüp,ezerek,melhem halinde,kızlarının cildinin,hastalıklı bölgelerine,uygulayacaklarını da anlatır.

O güne kadar ,hekim hekim dolaşmaktan helâk olan aile,bir umut diyerek,küçük EDGAR’ın tenbihlerine uyar ve kızları,çok kısa bir sürede iyileşir. Elbette küçük Edgar,çevresinde bir anda parlak bir çocuk haline gelir.

Yirmi bir yaşında bir kağıt fabrikasının temsicisi olur. Bu arada  geçirdiği gırtlak kanseri sonucu sesini kaybder. Doktorlar bir türlü hastalığına çare bulamazlar ve son çare olarak hipnoza başvurulur.

 Böylece Cayce’in kaderi de başlamış olur.

 Transa geçtikten sonra tedavisinde kullanılması gereken tüm ilaçları ve tedavi yötemlerini sıralar. Dediklerinin uygulanmasıyla bir mucize gerçekleşir  ve Cayce sesine yeniden kavuşur. Bu olay yeni hayatının da başlangıcı olur ve insanlara faydalı olabilmek için psişik güçlerini kullanarak kehanetlerde bulunmayı kendine vazife seçer.

Sekreteri, GLADSY TURNER, ömrü boyunca ,Cayce’ya başvuran sekizbinden fazla hastasına , CAYCE’nin yaptığı PSİŞİK okumaları derledi.

CAYCE, kısaca , yatağına uzanıyor, sessizlik temin edlince, hastasının yalnızca elini tutuyordu.Kısa bir süre sonra,uykuya/tranza geçiyor, sekreteri TURNER da, hastası hakkında söylediklerini,anında yazıya alıyor,seans bittiğinde, hastaya reçete gibi veriyordu.

Bu duyumlar üzerine,çok etkilenen iki hekim, bizzat CAYCE’yi ziyaret ederek, seansları izlerler.

Kendisinin de izniyle :

 Hopkinsville ve Bowling Green’den bir grup doktor Cayce’in bu olağanüstü yeteneğini, hastaların teşhisi zor hastalıklarının tespitinde kullanırlar.

Ama işin en hoş ve gönül köpürtücü yanı,CAYCE’nin bütün bu işlerden,girişte söz ettiğimiz,tek bir sent PARA almamasıdır.

Bugün, her insanda, böyle bir yeteneğin olabileceği, ciddi şekilde düşünülmekte.ANCAK, bunun nasıl olup da,ortaya çıkarılabileceği,en azından şimdilik, muamma kutusu.

Şimdilik EDGAR CAYCE ile yetinelim,devam edeceğiz,unutmayın…