ÖĞREN’ME’(meeee)

1

Bilgi, bilgiyi muhafaza etme, geliştirme,koruma,kollama,çağlar boyunca, seçkinlerin işi olmuştur.

(( Yaşama, üç kulhu bir Elham açısından bakanların, bu yazıyı okuma’ma lüksleri vardır. )

SEÇKİNLERİN ortak özelliği,doğru ve kaliteli beslenmek,has eğitim almak,buna gayret etmek,geliştirici müzik dinlemek,bunu, zihinsel bir besin kaynağı gibi anlamlandırmak,bir müzik aleti çalmak.

Görgü,saygı,sevgi, alçak gönüllü,hoşgörü sahibi olmak,bu değerleri yaymak,anlatmak,öğretmek.

Diğer yandan, içe dönüktürler.

Çünkü muhafaza ettikleri öz/ pırıltılı bilginin,kötüye kullanılabileceğinden endişelenip,korkarlar.

Bu tarihe , 25.02.2019,gelegeldiğimiz son 15-20-25-30 yıllık dönem ve bu dönemlerin özgün kesitlerini ( örneğin 28 Şubat nedir-Tansu Çiller vakası-Fetullah Bey amca ve 7 cüceler ) tarafsızca değerlendirmek durumundayız.

AMA yapmadık,yapmaya da hiç niyetimiz yok.

Peki sizce,BİZLER, neyi çok iyi yaparız!

Mala/mülke ve insana tapınmayı çok ama çok iyi yaparız.

Oldu ya,günün birinde, mahallede biri çok zenginlesin…

Tarsus’ta böyle bir abimiz vardı, zamanın behrinde.Bu abimiz,çevresindeki yedi cücelerle birlikte, memleketin şirin bir içkili lokantasını,ihya etmişti.

BU bilgisizlenme , bilgiye düşman olma, asalaklaşma becerimiz,adı var kendi ( ah nerede vah nerede ) YOK,”” Vatikan protokolû” uyarınca , bu topraklarda ,ya yok olmamızı-ya bir yerlere sürülmemizi-ya da devlet yönetim ve rejim şeklinin değişmesine NEDEN olabilecektir.

Şimdi, ağır ağır çünkülere geçiyoruz.

Dikkat ediyoruz efendim…

KENDİNİ yenilemek,hatalarını görüp,onları yarara çevirmek,yiğitçe özeleştiri yapmak gibi İÇKİN-tutarlı davranışlar, bu topraklarda PEK GÖRÜLMEZ…

Bizdeki ÖZELEŞTİRİ “geleneği”, yalnızca 80 öncesinde, CIA mossad GİBİ değerli “kurumların” sessiz denetimi altında yürüyüp giden ve adına da HER NASILSA TÜRK solu denilen sürecin , cemaatlerinin,MİTOZ bölünmeyle,hafta sekiz gün, yeni bir SOL gurup olarak , doğmalarından(!) ibarettir.

Gerisi , ZİHNİ fasaryadır…

Biz, VAR ETMEKTEN çok , YOK ETMEK üzere, kurgulanmış biyolojik varlıklarız.

Hatta ve hatta, “”İZMİR’e suyu biz getirdik “ diyebilen , daldan eğme bir yeryüzü tanrısına, kanbura yatıp, ÇOKLU ORGAZM olmayı pek severiz.

Biz, “” kadınlarımızı” severken (!) , onları dudaklarından öpmemeyi marifet sayan bir AHLÂKIN ,şaşıbeş akıllı evlatlarıyız.

Size,bu vesile ile , 30,35 yıl öncesinin MERSİN kerhanesinden , duvara,RUJLA yazılmış bir tarifeyi “aktarmak” isterim…

Normal vizita : 20 lira

Öpüşmeli : 25 lira

Sevişmeli: pazarlıklı…

Şaka yapmıyorum…

Karısıyla yatakta tepişirken(*), öpüşmeyi reddeden bir “ahlâkın” çocuklarına selâm olsun.

(*) Bilerek tepişmek yazdım. Çünkü, ortalamanın “cinsel” birleşmesi , bu durumda tepişme gibi bir şey oluyor…

CİNSEL hormon üretimi ve gövdenin , bu hormonu kullanması, biyolojik varlığımızın , en amansız konu başlığıdır diyebiliriz.

WILHELM REICH, bu konuda, son derece sıra dışı eserler vermiş bir öncü bilim adamıdır ve şiddetle tavsiye edilir.

CİNSEL hormonlar, seksle ya da uygun spor gayretleriyle , sağlıklı bir şekilde baskılanmadığı sürece, başımızın belâsıdır.

ANADOLU “ TÜRK-iSLAM” medeniyeti(!!!) ,diğer bir deyişle, evliyalar/enbiyalar yatağı, yiğidin harman olageldiği,cinnet mekân memleketim, bu konuda ,yığın tecavüz-ensest ve hayvan irtibatı “” arşivine” sahiptir.

ANADOLUMUZ’un (!) bağrında, mümtaz ve seçkin bir ilçemizde, zamanın behrinde , “KIZ lisesinin”,her gün nasıl , büyük bir dikkatle , kırsala “yayılmaya” götürüldüğünü, bizzat ,kasabanın erenlerinden dinlemişliğimiz vardır.

Ayıptır söylemesi…