HERKESİN faşizmi kendine!!!

Dün akşam gene ekranlardaydı.

Yani herhangi bir dün akşam!!!

TONTON ve kısa boylusunun aksine,  sağ elinde DOLMAKALEMİ yoktu.AMA tonton ve kısa boylusu gibi , insana yakınlığı ve sıcaklığı , her zamanki gibi yoktu.

ZATEN hiç olmamıştı.

UZUN bir birliktelik yaşıyordu PSİKOLOJİK gövdem.

YORGUN, eprimiş , onarılamazlığın kıyılarında dolanıyorduk ruhumla birlikte.

CAPcanlıydık  ikimiz de.

ESKİDEN beri , takozlarıyla , sahteleriyle , nerden bakarsan bak, yaklaşık 40 yıllık bir beraberliğin yorgunluğuydu onarılamamazlık.

HİÇ bir zaman aklamayı düşünmedim ve düşünmeyeceğim de.

GEÇMİŞ ya bir eskimedir ruhumda, bir havlu gibi eprir,HAVI dökülür, ya da HINÇTIR.

BİZİM için bir HINÇ yok, topraklarımızın yaşanmışlıklarına.

UZUN sürmüş bir saklanmışlığın , GÜNEŞ ışığına çıkışı gibi geliyor , yıllardır sakladığı HINCINI ortaçağ HAÇLI süvarilerinin AĞIR ZIRHI gibi kuşanmış , aklı sıra gövdesine.

AY, göklerimizde HİLÂL gibi dururken , kapkara bir bulutun, HİLÂLİN böğrüne , paslı bir bıçak gibi sokulduğunu görmeye zamanımız m olmadı!

HINÇ, HİLÂL ,  bir geçmiş zaman kayığı gibi batarken, saldırganlık şeklinde biçimlendi, dile geldi ve saltanatına oturdu.

Uğursuz sayılarım,sayılarımız vs yoktur aklımızın defterinde.ANCAK, gariptir ki tastamam 13 seneyi devirmiş bulunuyoruz bu HINÇ saldırganlığı / sağanağı altında…

BİZ şimdi, hergün yargılanıyoruz , bu hıncın muhakemesiyle.EVET, hergün yargılanıyoruz.

HERGÜN, mutlaka , yargılanacağımız bir şey bulunuyor hakkımızda. 

TOPLUM, sanal bir mahkeme salonu gibi.

ANCAK bir tek MAHKEME başkanı var, o da “O”…

Mahkeme heyeti yok.

APOLETSİZ hitler mi!

KALKANSIZ büyük İskender.

ŞİMDİLİK bürütüssüz Sezar…

BİZLER, sürekli sanığız.

EVET,bizleeeer , SÜREKLİ SANIK.

CÜMLELER, hep aynı kalıpla başlıyor… “ NE YAPTILAR BİLİYOR MUSUNUZ!!!”

Kimse ROL dağıtmıyor.

KİMSE mahkeme heyetine ÜYE olamıyor.

YARGIÇ.

SAVCI…

İNFAZ MEMURU!!!

Hepsi “O”…

Biz , yaşıyor olmaktan SANIĞIZ.

Yaşamakta olmakla zaten SANIK kürsüsündeyiz.

SÜREKLİ yapmakta olduklarını İBRA ediyor.

YANİ aklıyor,evetliyor, olumluyor.

BİZ zaten SANIĞIZ…

BÜTÜN ülke ÇÖL…

Yahut KARAKURUM ÇÖLÜ…

Akıllar

Diller

ÇÖL…

Aramızda biçimsel anlamda bile EŞİTLİK yok.

SANIK durumunda olmamızdan dolayı, biçimsel anlamda bile EŞİTLİK olmayacak aramızda, düşünülmemekte.

Zaten VAROLUŞUMUZ hatalı.

İMALAT hatasıyız ve mümkünse yok edilmemiz, gece uykuları açısından son derece yararlı.BÖYLESİNE görkemli “felsefi” düşünenlerin olduğunu, kişisel deneyimlerimle biliyorum.

AMA , ondan önceki KARANLIK çağ günlerimizde, zykimi ve götümü örttüğüm İNCİR YAPRAKLARIMI bir türlü bulamıyorum.

GEÇMİŞ , O’nun için BİR SUÇ tapınağı.

ARŞİVİ.

BİRİKİMİ.

Mutlaka cezalandırılmalı ve mümkünse yaşayan ardılları  ,ortadan kaldırılmalı.

DÖVÜŞÜ, delikanlı değil.

YANİ şövalya değil.

GEÇMİŞ , O’nun için bir kötülük pınarı.

İNSAN yapmadığı ama yapabileceği bir KÖTÜLÜKTEN sorumlu olabilir mi!

“O” na göre , olabilir değil, olmalıdır.

İNSAN, kötülük yapabilir elbette.

CANA da kıyabilir.

İNSAN, yapmayabileceği, ama yaptığı bir kötülükten sorumlu tutulabilir mi!!!

“O” na göre , tutulamaz…

DÜŞÜNÜYORUM…

Gerçek FAŞİZM ,”O” nun faşizmi bu olsa gerek.

BAŞKA türlü olabilir mi(ydi) acaba!

İNSANIN yapmadığı, yapabilecekken yapmadığı ya da yapamadığı bir edimden sorumlu tutulmak.

ZATEN , ana rahminden itibaren(!!!) büyüttüğü HINCININ bizler, DOĞAL suçlularıyız.

BUNA hınç  faşizmi desek!!!

HINÇ saldırgandır.

NE görkemli savunmamız varmış.

YIKILMADIK…