ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
ŞEYTAN | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
ŞEYTAN

VE MATEMATİK

 

 

1.bölüm

 

(( Bence lise 3 terk olanlar, aşağıdakileri okumasınlar, gerek de yoktur.

Çok merak eder,okurlar ve anlayamazlarsa, onlara hizmet etmeye hazırım elbette.))

 

 

Aristo Mantığı’nın ve klâsik antropoloji ( İNSAN ve kültür bilimi )) anlayışının mahsûlü olan “din” ANLAYIŞI  (( yani doktrinleri))  artık, insanlığın gelişmesi önündeki en büyük engel hâline gelmiştir.

 

Bu engeli daha iyi anlamak,anlaşılır kılmak için de.

 

Azııı cık açalım :

Gezegen yaşamımızda, sabite ve ölçü dediğimiz, matematiksel zorunluluklarımız vardır.Örneğin, sağlıklı bir insanın vücud ısısı, 36.5 santigrad derecedir.Bu sabite , mekkeye de gitsen, vatikana da gitsen, kutuplarda , gezintiye de çıksan değişmez.

ÖLÇÜ ise bu sabitenin gözle görülür, denenebilir / sınanabilir duruma / sevyeye getirilip, anlaşılır olmasındaki kullandığımız aracıdır.

Böylesine sabitesi ve ölçü kavramı olmayan her şey, başta DİN olmak üzere, insan soyunun , geriletip, sömürülmesinde ,açık bir araç olarak kullanılabilmektedir.

 

Devam ediyoruz…

 

 Hatta engelden de öte, insanlığı rotasından çıkaran ve felâkete (Kıyâmet’e) sürükleyen “siren”ler hâline dönüşmüştür bu doktrinler…

Şâyet başıboş bırakılıp da, bilimin inceleme sahasına dâhil edilmedikleri taktirde, çıkarcı politikacıların (ve kapitalistlerin) rehberliğinde insanlığı mahva sürüklemeleri, kaçınılmaz bir âkıbet gibi görünmektedir.

 Çünki tarihî devirler insanının “Aristo Mantığı”nda, sonsuzluk kavramına yer yoktur; sâdece  Dünya’nın devinim peryodlarından / belli zaman dilimlerinin  ve boyutlarından türetilmiş, değişmez “zaman”  ve “mekân”  ölçülerine göre “başı-sonu” belli olan kategorilere / ayrımlamalara  yer vardır.

 

Dolayısile peygamberler de, insanlığı, “başı-sonu” belli olan bir hayat sahasında (fauna’da) ve de zaman aralığında yaşayan bir biyolojik varlık veya –üretim yapabilen anlamında- “akıllı hayvan” olarak kurgulamışlardır. 

 

Zira onlar, her türlü faunayı ve hatta “eko-sistem”i aşabilen bir “insanlık” vizyonundan da, insan aklının “sonsuzlar matematiği” ve/veya  Matematiksel Mantık’la tanrılaşmaya doğru giden  “sonsuz bir bilinçlenme kapasitesi”ne sâhip olduğu idrâkından da, mahrumdular.

 

(( Çok az da olsa, bunun aksini  düşünebilmiş “din” adamları olabilmiştir. Örneğin HALLACI MANSUR, Şeyh Bedrettin, İbni Arabi...Hatta KAYGUSUZ ABDAL ve Nesimi’yi de, bu alana sokmamızda bir sakınca yoktur…

Burada , KAYGUSUZ’a , az bir göz atmakta sakınca yoktur derim :

Bu âdem didükleri
El ayakla baş değül
Âdem mânaya dirler
Sûret ile kaş değül

))

 

 

 

Ve onun için de, dinsel doktrinlerinde, metafizik bir “öbür dünya (ahret)” eklentisi veya temdîdi ( UZATMA ) yapmak zorunda kalmışlardı; sonluluğu, hem Allah’ın şânına yakıştıramadıklarından, hem de –zihnen- sıkıcı bulduklarından ötürü…

 

 Oysa onların düşüncelerini, kullandıkları Aristo Mantığı kısıtlamaktaydı; ve ne yazık ki(!) Allah’ları da, -insanların daha sonra idrâk edecekleri- Matematiksel Mantık hakkında kendilerine en ufak bir “tüyo” bile vermemişti.

 

 Veya peygamberler, kullandıkları düşünce disiplininin (Aristo Mantığı’nın), yersel veya kısıtlı bir tefekküre imkân verebileceği ihtimâline binaen, öğretilerini, her şeye muktedir ve “hikmetinden sual olunmaz” bir mâbudun (Allah’ın) sorumluluğuna tevdi etmişlerdir; bütün tarihî devirlerde –bâki- kalacak olan câhil çoğunluğun desteğiyle doğrulanmasını garantiye / sağlama aldıklarını düşünmüşlerdir…

 

(( Bu şekilde “” içtihat” kapısı kapandı diyerek yani artık bundan sonra söylenegelenlerle- aktarılanlarla  ilgili, en ufak bir yorum, değerlendirme gibi “saçmalıklara” yer verilmeyecektir.

Kısaca , düşünmeyeceksiniz. ))

 

Ve böylece, tarih (veya ateşin kullanımı) öncesini bilmemelerine, dolayısile de “tarih sonrası”na dair en ufak bir tasarımda bile bulunamamalarına rağmen, “lâf”la evrensel (zamanlar ve mekânlar üstü) bir doktrin ortaya koydukları iddiasını güderek, nihâyette “şeytan”a hizmet eder duruma düşmüşlerdir; 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA