ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
TÜRKİYE KİMDİR! | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
TÜRKİYE KİMDİR!

CİDDİ Mİ?

TÜRKİYE kimdir ?

 

  1. Bölüm

 

Sevgili ağabeyimiz Abdullah D. şahsında, TARSUS lisesinden mezun olan 1950 doğumlu , kuşak için devam ediyoruz yazmaya…

 

“” gerçek cehalet , bilgiye sahip olmamak değil

Ona ulaşmayı reddetmektir.

KARL POPPER ””

 

Yaşamakta olduğumuz ortamda, şu nefesimizi alıp verdikçe,anlıyoruz ki,son derece gelişmiş bir HÜRRİYET düşmanlığı olmuş,olmaktaymış.

 

Sonsuza kadar bir hükümet yani ölünceye kadar aynı  hükümet olmalı,parlemento hakimiyeti gitmeli ya da ortadan kaldırılmalı ,katı bir başkanlık sistemi yerini almalı.

 

ANLAMAYA ve görmeye çalışıyoru(m)z.

Hiçbir zaman arkadaşı olmamış ya da ustalıkla “saklanmakta” arkadaşları,bilemiyoruz.Çevresinde temas ettiği bütün insanlar , onun için bir EL alet ve edevatından başka bir şey değil.

Kısaca birer araç;tornavida-pense-kontrol kalemi.

 

Yaşamı hep tek boyutlu.

Genişlik yok.

Renk coşkusu yok.

Cıvıltı yok.

Örneğin  müzik ( zorla) dinleme onun için bir zûl adeta.

Onu da en alt katlardan seçer’miş.

Becerisi bu kadar çünkü çocukluktan , yirmili yaşlarına kadar , örselenegelen bir yaşamı olmuş.

Kabûl edelim,  bu baskıcı tutumla , hötzötlerle yürüyegelen, mitolojik / efsane hayaletleriyle yaşamaya bayılan , çift gerçekli(*) insan topluluğu içinde, kendini çok rahat, huzurlu ve  başarılı hissediyor.

(*) İnsan toplulukları ,çok uzun zaman ,menkîbe yani yine insan tarafından uydurulmuş , destan varî anlatılarla yaşamaya bayılmışlardır.

20. yy. başlarında, bunların en göze batanları arasında, alman THULE , İskandinav tanrısı THOR efsanelerini/anlatılarını gösterebiliriz.  Bu hâl, bugün dahi ,ağırlıklı olarak AVRUPA kıtası dışındaki Müslüman- Budist- maniheist ve benzeri inanç dairesi içindeki  toplumlarda sürdürülebilmektedir.

 

DÜŞÜNÜYORUM da, annesinin gerçek annesi,babasının da gerçek babası olup olmadığı noktasında, özgür bilgi alanları ile arasında, bataklık gazı gibi yoğun ve korkutucu bir perde var.

 

Sanki anlaşılması ,kasten zorlaştırılmış.

 

Hiçbir zaman mesleği olmadı,her nedense bir meslek edinmekten sürekli kaçındı.

 

ADETA ürktü meslek sahibi olmaktan ama para kazanmak zorundaydı.

POLİTİKA ,sanki görünmez elli tanrılar tarafından hazırlanmış ve gelip kendisini dansa kaldırmasını bekliyordu.

İŞİN kötüsü,kendisi zerre kadar dans bilmezdi.

Kendine tamamen büyük bir hedef koyduğunu düşünüp,tarih yapacağına inanan, bu hastalıklı düşünceye bütün gövdesiyle abanan erkeklerin özel hayatlarının BOŞLUĞU ,alışılmadık bir durum değildir.

 

DÜŞÜNÜYORUM da!

Aklıma NAPOLYON-BİSMARK-LENİN-MAO –STALİN ,marangozluğa tutku derecesinde bağlı 2. ABDÜLHAMİT geliyor.

 

Bu isimler ve daha bir çoğu diğer “bütün” alanlarda / edebiyat sanat spor vs /  sıfır değillerdi.

 

Hemen hepsi ciddi yüksek tahsil görmüş, başarılı  meslek sahibi idiler.

 

Bir kaçı hariç, hepsi AŞKI tanımıştı.AŞKI tanıma, erkeği insanileştirir.Bunun eksikliği, ileriki yaşlarda, bir şeyleri eksik bırakır.

 

AMA hepsinden önemlisi,KARAKTERİ ve ŞAHSİ ÖZÜ, hiç değişmedi.

 Yani erkenden şekillendi ve öylece de kalakaldı.

İNSANLARI sevmeyen,kazanmayan,kazanmak istemeyen,çekici olmayan,yumuşak, sevilen/sevilebilecek özelliklerden mahrum biri.

 

Yani kendini kendine mahkûm etmiş biri.

 

Temel özellikleri, daima aynı yöndeydi yani sert, acımasız,kindar,zalim ve sadakatsiz.

 

En başından beri ÖZELEŞTİRİ yoksunu.

En başından beri kendini çok beğenen,çok yüksek gören,ne yazık ki bu EGOSUNU ,bu tehlikeli tutumunu, ülkesine-milletine,aslında KENDİLERİNE HİZMET ediyor , hizmetkarları oldu şeklinde inandırabilen bir HİPNOTİZMACI…

 

Bu iflâh olmaz hastalıklı gerçek,kendileri de büyük ölçüde hastalıklı – depresif-ezilmiş- kişilik fukarası-kimliği karışık olan tabanı tarafından , kendilerine sunulan bir mucize MESİH gibi ,alkışlarla karşılanmıştır.

 

Üzülmeyin.

ANLATMAYA devam edeceğiz.

 

Kimi anlatıyoruz zannettiniz???

 

Hadi yaa…

 

Ciddi mi!! ??

 

 

 

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA