ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
SUNGUR BEY TARİHİ | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
SUNGUR BEY TARİHİ

ALEVİLİK VE ÖTESİ

ALEVİLİK ve ötesi

  1. bölüm

 

 

U.arası siyaset dalında, birinci doktorasını bitirip, ikincisi için gün sayan genç dostum,telefonda, yazı yazmayı bırakmamamı,ısrarla vurguluyordu.

Tamam,tamam deyip , devam edeceğimi söyledim.

AKLIMDA çok ciddi bir tespit var, bu tespite geniş bir ANAYASA taslağı da diyebiliriz , dişimi sıkarsam , bir hafta içinde temize çekebilirim . Fakat bu “tespit”, anayasadan ziyade, devletimizin yeniden düzenlenmesi noktasında , bir ÖNYAPI teklifi .

Yani devletin , tepeden tırnağa ,SADELEŞMİŞ bir şekilde ,yeniden tarif edilmesi olarak da anlaşılabilecek bir metin.

“Hayır” dedi.

“Ordan başlamayın,ALEVİLİKLE ilgili çentik atmıştınız,bence çok faydalı olur,oradan başlayın lütfen” diye bastırdı.

Düşündüm,aklım yattı.

 

ANIMSATALIM.

Ne demiştim, birkaç hafta önce ve hiç yanıt / geri dönüş almamış yahut alamamıştım!

MUHARREM “”AYI” GELDİ

MUHARREM ORUCU BAŞLADI

AŞURELER YAPILIYOR

KERBELÂ anılıyor…

Vs vs vs…

 

İlginçtir, bu işlere kafa yorarken , birkaç yıl önce  bu esnada , bir de GADİR HUM bayramı olduğunu öğrendik.Ona,sonra gireriz.

ANLADIĞIM kadarıyla GADİR HUM, MUHARREM ile peşpeşe geliyor.

 

Ana hattı bu olan konumuza yönelik , iki tane soru sormuştum.

  1. ALEVİLİĞİN içinde, arap peygamberi(!) Muhammed resulûn emmioğlu  ve üstelik de damadı ALİ’nin  ne işi var!

( Amcamın oğluna KIZIMI vermek ne tuhaf bir durum yahû…A)

  1. KERBELÂ’da , Yezid değil de, Muhammed torunu HASAN ile HÜSEYİN kazansalardı, durum ne olurdu!

 

Şimdi bu İKİ soru üzerinden , düşündüklerimizi aktarmaya çalışacağız.AÇIK konuşayım, bu yazıyı, ON kişiden fazlasının okuyacağı kanaatinde değilim.

YANILMAYI şiddetle arzu ediyorum.

ÜZÜLEREK belirtiyorum.

Ülkem, hızla OKUYARAK değil GÖREREK öğrendiğini zannetmek gibi bir cinnetin içinde ODUĞUNDAN DOLAYI.

Üzüntümü tekrarlıyorum.

 

SORULARIN yanıtlarından önce, sayfamıza yeni teşrif edebilecek yoldaşlarımız için , bir noktanın dikkatini çekelim…

Bu satırların yazarı olan hizmetkârınız SUNGUR,hiçbir dinin-dinsel topluluğun-din dışı – siaysi vs vs ., bir örgütlenmenin içinde değildir, DEĞİLDİ …

Hiçbir zaman da olmadı.

BAZILARINA yakın ziyaretlerimiz oldu  ama hepsi o kadardı ziyaretlerin .

Konuyu dağıtmayalım, bu kadar yeterli.

Makaleyi yazmaya gayret ederken, üzerine yaslandığım bir kaynak var elimde.

 

4 Temmuz 2017 tarihinde, HACIBEKTAŞ’ta, ALEVİLİK’te öze dönüş ,köklü reform amacıyla , ALEVİ YOL VE ERKÂN bildirisi yayınlandı.

SÖZ konusu  metin, DEVRİMCİ ALEVİLER BİRLİĞİ /DAB tebliğidir.

 

Bugün,ülkemizde ,sözde okur yazar/muhafazakâr çevre-devlet/iktidar ,özge baskı ortamı tarafından :

 

TOPLUM, akıllarınca yeniden düzenlenmektedir.

Bunun da özü-çekirdeği İMAM HATİPLİLEŞ(tir) MEK gibi bir “” yetersizliğin”  önü açılarak ,kotarıldığı/kotarılabileceği düşünülmektedir.

Bu itibarla, bilinen bir çok TARİH “durumu”, aptalca yeniden yazılarak, görsellikle  desteklenip , akşamları TEVE kanallarından boca edilmektedir.

 

Bu şekilde,”” onların”” ruhsal bedenlerine hapsolmuş, yüzyılların AŞAĞILIK KOMPLEKSİ,akılları sıra tedavi edilecektir.

 

KIRK yılın Yunus’u, başımıza, su dökülmedik SÜNNİ bir “evliya” olarak verilmekte…

Olur mu!

Olur…

 

Karılarının ,kayda geçenlerinin listesini verdiğimiz , yere yurda KONMAYAN , 2. Abdülhamit ki:

 

nazik-eda kadın efendi,
bedr-i felek kadın efendi, 
safi-naz nur-efzu kadın efendi, 
bidar kadın efendi, 
dilpesend kadın efendi, 
mezide mestan kadın efendi, 
emsal-i nur kadın efendi, 
ayşe dest-i zer müşfika (kayıhan) kadın efendi,
saz-kar hanımefendi, 
peyveste hanımefendi, 
fatma pesend hanımefendi, 
behice (maan) hanımefendi, 
saliha naciye hanımefendi, 
dürdane hanım, 
calibos hanım
nazlıyar hanım 

 

  büyük romancımız HALİT ZİYA UŞAKLIGİL’in ifadesiyle :

 

nazlıyar hanım, 2. abdülhamit'le birlikte olduğunda 14 yaşındaydı ve bu sırada 2. abdülhamit 62 yaşındaydı. 2. abdülhamit'in bu sübyancılığı hakkında hâlid ziya uşaklıgil, o pek ince istanbul efendisi üslubuyla şöyle bir not düşmüş saray anılarına: "bu meyanda şehvani heveslerine pek mağlup olduğuna dair türlü hikâyeler işitilen bu hükümdarın diğer emsali gibi kadın, daha doğru bir tabirle 'körpe kız' iptilası zikrolunabilir..."

 

…………………………………………………………….

 

durumundadır ve PAYİTAHT adındaki bir ilkel teve dizisi marifetiyle, GÖKLER HAKİMİ GORDON gibi, cihan pehlivanı KOCA YUSUF gibi gösterilip, yetmediği yerde İNGİLİZ elçisi de tokatlattırılarak, yüzlerce yıldır , bir türlü üzerlerinden  atamadıkları  ,(( BATI karşısındaki )) modernite karşısındaki  AŞAĞILIK kompleksi, sahte/uyuşturucu yollarla ,sözde tamir edilmektedir.

 

AMA gerçek orda,sapasağlam duruyor,sen ne yaparsan yap,değiştiremezsin.

 

NAZİ ve STALİN dönemi propagandalarının , abartıları bir yana, gerçeğe uygun bir yanları vardı.

Teveleri açıp, örneğin , NAZİLERİN MEGA YAPILARI adlı belgesele bakıldığında, veyahut  U2 adlı ,inanılmaz manevra yetenekli denizaltıların , ATLANTİK okyanusunu,müttefiklerin gemilerine nasıl “metal mezarlığı” haline getirdiklerini görünce, işin zulmü, cinayetleri bir yana, arka planda dehşet bir bilgi birikimi ve uygulamasının olduğu açıkca görülmektedir.

YANİ dizide , Amerikalı generale çuval geçirmekle, abdülhamite elçi tokatlatmakla olmaz bu işler.

 

( Kişisel tavrımız odur ki, bir kişi,kim olursa olsun , 16 tane karısı var ise, aklından zoru var demektir.

Değil devlet yönetmesi, helaya bile kalfayla gitmesi gerekir.

NOKTA… )

 

-------------------//------------------------

 

Bu uzun ( belkide sıkıcı ) girişi yapmamızın nedeni ise, ALEVİLİK gibi, üzerine binbir türlü nakış/örgü örtüsü yayılan bir anlayışın da, benzer bir kepazeliğe uğradığını gözlemliyor olmamızdır.

 

MUHARREM AYI  vesile oldu ve devam ediyoruz …

 

Önce MUHARREM AYI münasebetiyle “pişirilen” aşure ,gerçekte (bizce ) nedir, onu söylemeye çalışalım.

Sümer kaynakları birinci derecede, ASUR kaynakları da ikinci derecede BÜYÜK “”NUH” tufanını anlatır.

TEVRAT ve Kuran’da , bunlardan alıntılanmış ,NUH tufanı betimlemeleri vardır.

Kusura bakmayın.

Yani NUH,peygamber falan değil SÜMER çağının  yalnızca entelektüel bir kişisi , SÜMER’deki adı ZİUSUDRA,ASUR’da UTNAPİŞTİM ve Tevrat ile kuranda da NUH olan birisi .   

 

(( Muhtemelen MÖ 2150 YILLARINDAKİ büyük taşkın esnasında LAGAŞ ya da GUDEA şehir devletlerinin birinde yaşamış, bu doğa olayına karşı,insanları uyarmış ,sözünü dinletememiş  ,kendi halinde bir okur yazar.

 

Böyle bir adamdan PEYGAMBER çıkmayacak da, DANYAL TOPATAN ‘dan mı çıkacak yani,siz de …  ))

İşte “” BİZİM NUH””, ZİUSUDRA-UTNAPİŞTİM , büyük taşkından sonra , elde avuçta ne varsa, bir kazanda haşlayıp, hayatta kalanların karnını doyurmuştur.

AŞURENİN özü budur…

Bugün AŞURE için “ satılan” malzemelere bakarsak, hiç de “bizim NUH’un” kazanda kaynattıklarına benzemediğini görürüz,doğal  olarak.

Bir çok “ görgünün” yani toplum anlayışının bir yerlerinden çekiştirip durduğu NUH TUFANI/aşure gibi ALEVİLİK DE , kaç çeşit çekiştirmeye/ tecavüze  marûz kalmakta,Allah bilir.

 

Attilâ İlhan’ın meşhur bir “ Hangi” serisi vardı; SOL-SAĞ-SEKS-ATATÜRK gibi uzar giderdi ve çok da öğreticiydi bu dizi.

Sanırım “hangi Alevilik” diye bir tartışma başlatmak ya da özgün bir araştırmanın içine girmek,son derece yararlı olur.

 

 

---------------------/-----------------------

Şu an itibariyel üzerine yaslandığımız DEVRİMCİ ALEVİLER BİRLİĞİ tebliğinden ve ardına aldığımız DR İSMAİL BEŞİKÇİ gibi zihinlerin gayretlerine göre yazarsam ki öyle yazacağım,özgün  ALEVİLİĞİN islamla / aliyle , yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur.

 

İTTİHAT ve TERAKKİ’den beri, değişmeyen , neredeyse 100 yıllık bir devlet politikası vardır, iki burçlu…

Kürtleri TÜRKLÜĞE, Alevileri de Müslümanlığa “transfer” ederek,eritmek.

Neden!

Bugün bu “eritme” DİN üzerinden azgınlaşarak ,yürütülmektedir.

 

İSLÂMDAN ÇOK ÖNCE oluşan , ZERDÜŞT inancı da başta olmak MANİHEİZM gibi GÖK TENGRİCİLİK gibi , bir dolu ANTİK düşünce ve tavrı POTLAŞLATARAK  ,damıta damıta ANADOLU’ya gelen bir YAŞAM ANLAYIŞIDIR.

ALEVİLİĞE :

 

Alevi islammış

İslamın sufî koluymuş

İslamın üç büyük yolundan biriymiş

gibi 1001 gece masallarıyla bakmak ,  bu komedi unsurlarına dayandırılmak , tamamen bir TRUVA atı siyaseti olup  kaleyi içten çökertmektir.

 

Ötesinde,  kendilerini 12 imama,peygamber Muhammed soyuna dayandırmak isteyen aleviler de vardır elbette.

Bu “ dayanma” isteği, tamamen KÜRTLÜKTEN-TÜRKMENLİKTEN uzaklaşıp, Araplaşmaktan başka bir işe yaramaz ve içeriye sokulan bir 5. Kol faaliyetidir.

O zaman ,peşinen ARAPLAŞMAYI kabûl ediyorsunuz anlamına gelen bir KAFA yapısına eşitlenmiş olunur.

Başka türlü söylersek :

EVLADI RESUL

SEYDİ SAADET EVLADI RESUL…

 

Dersimli Seyit Rıza’nın ,gördükleri zulmü anlatırken , “ evladı kerbelayız” demesinin ardında, Kürtlükten-zazalıktan-türklükten vazgeçiyoruz, doğrudan resulûn “soyuna” bağlanıyoruz, bize neden zulmediyorsunuz diyerek, muhteşem bir aidiyet YABANCILAŞMASI,reddi yatmış olmuyor mu!

 

Devam edeceğiz

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA