ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
BEYNİMİZİN | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
BEYNİMİZİN

YARISI

Beynimizin yarını!

1

Birkaç aydır , haftada bir, evimize temizliğe geliyor. Çok düzgün bir kızcağız. Eşi, büyük halde hamal.Fakat nadir de olsa, işsiz kalabiliyor.O durumda,biz de “kızımıza” , gündelik temizlik işi bulmaya çalışıyoruz.

Yeni evimizin en has yanı, apayrı bir kütüphane odamızın olması.Üç parça kütüphaneme, Mersin’dekilerin yaklaşık %30,35’ ini getirdim.Kalanı , kiraladığımız bir depoda.

Bence son derece kışkırtıcı bir ortam oldu, kütüphane odamız.

Çalışırken , kendimi, bazı bazı, EINSTEIN falan zannediyorum,hiç olmadı HAWKINGS’e razı oluyorum. Hatta bana, NOBEL bile veriyorlar.Ben de , SARTRE gibi , Nobel’i reddediyorum falan.

Fanteziye bak allahım. Sen adamı öldürürsün SUNGUR EFENDİ.

Yeni evimizde yaşamaya başladık başlayalı, haftalık temizliğe gelen “hatunların” hepsi,haklı olarak, bizim kütüphaneye takılıyor,merak ediyor,eşime soru soruyor,beni üniversitede profösör falan zannediyorlar.

Ancak hiç birisi, en yeni kızımız gibi ilgilenmedi kütüphanemizle.

Bu yazı,açıkcası, biraz da onun için,haftaya O’na anlatacaklarıma ısınma gibi bir şey olacak.Çünkü hem çalışıyor, makineli tüfek gibi de soru soruyor.İşi de bayağı iyi.

Kütüphaneden çıkmaya göreyim,bir şey uydurup,yanıma geliyor,başlıyor soru sormaya.Ancak bu kez, soru sorma ben sana adım adım anlatacağım dedim.Yahu efendiler, ilkokul mezunu bir kız çocuğu, ailesiyle UMRE yapmış, son derece açık fikirli ve namazlı biri ama sonuçta, yoğun bir tek tanrı ve peygamber inancı-imanı içinde.

Bugün demez mi, “Hüseyin Abi, geçen hafta anlattıklarını düşündüm, aklıma yatar gibi oldu”!!!

İşte bu yazı,geçen hafta kızımıza özet geçtiğim “konu” ile ilgili olacak.

En baştan giriyorum konuya…

“Hüseyin Abi, ablam dedi ki,sen Allaha inanmıyormuşsun” derken ,gözlerinde bir korku,endişe , güvensizlik okunuyordu.

İşte İNSAN soyumuzun,yüzbinlerce yıldır, ruh – zihin dünyasından atamadığı, düşe kalka,tek tanrılı dinlere kadar gelmesine,orda , göreceli de olsa bir dine,o dinin işaret ettiği Allaha/mabuda/rabba inanması,kimbilir, inanıyor görünmesi, hep bu endişe-korku- belirsizlik dolayısıyladır.

“Evet” dedim, “Ablan doğru söylüyor, ben Allaha inanmam” dedim.Tabi ki o noktada,kızımıza , nasıl bir Allaha inanmadığımı anlatmak,hayli zordu.

“Ben de sana bir soru sorayım mı “ dedim.

Biraz endişeli,biraz korkulu bir yüz ifadesiyle , sanki oyuncağına kavuşacak bir “çocuk” gibi bana baktı ve “Evet,sor “ dedi.

“Ben,senin gibi Allaha inanmıyorum ve bu durumda, kötü bir insan mı oluyorum” dedim.

“İyi ve doğru bir insan olmak için,ille de Allaha-dine inanmak mı gerekir kızım “dedim!

“Sen doğru olmayı, dürüst olmayı,Allahın istediği için mi yoksa, bir insan olarak,zaten  öyle olunması gerektiği için mi yaparsın” dedim ve yıkıldı.

İniltili bir sesle , “İnsan olduğum için “dedi.Üzerine girtmedim.Karşılıklı çok şey öğreneceğiz kızımla.

Bu bölümü, ROMA imparatorluğu tarihinden,çok sıra dışı bir “olayla” tamamlayalım…

Malûm,KARTACA ( bugünkü TUNUS ) Roma imparatorluğunun çok çektiği ,Roma’ya göre, ufacık bir devlet.

Tarihe geçmiş generallerinden MARCUS ATILIUS REGUSLUS’un,akıllara durgunluk veren hikâyesini, size özetleyeceğim.

REGULUS, o sonu gelmez KARTACA savaşlarından birinde,yakalanıp,esir düşer .

Yargılanarak,ölüme mahkûm edilir.Bunun üzerine REGULUS,Roma’da yapacağı işler olduğunu,ailesiyle vedalaşmak istediğini söyleyip, Roma’ya gitmek için izin ister.

Mahkeme,düşünür taşınır, sonunda İZNİ verir.

REGULUS, Roma’ya gelir, işlerini halleder,ailesiyle vedalaşır,Kartaca’ya döner ve İDAM EDİLİR…

Meşhur ROMALI hatip ve hukukçu ÇİÇERO ((ki bir aralık bizim TARSUS’ta da yaşamıştır)),bu olay üzerine şöyle der:

“Eyy Roma,sen öyle büyüksün,öylesine bir ahlâk yerleştirdin ki,REGULUS,düşmana verdiği SÖZÜ tutmak için geri dönüp, ÖLMEK zorunda kaldı.

Roma’ya döndükten sonra, REGULUS, Kartaca’ya dönmemezlik edemezdi.Bunu yapsaydı, Roma’da kimse yüzüne bakmazdı,Regulus bu utançla Roma’da yaşayamazdı.

İşte Roma’yı büyük yapan bu ahlâktır”…

 

AHLÂK mı dediniz!



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA