ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
KIRMIZI DÜĞME | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
KIRMIZI DÜĞME

YAZILARI 5

Yarın 1 Mayıs

Bugün 6 Mayıs…

06.05.2022

1…

 

Evimizin içinde, ciddi derecede , “özgür” bir akıl şemsiyesi altında  büyüdüğümüzü söylemeliyim.Bu açıdan, anne ve babama şükran borçluyum.

Üniversiteyi bitirip, memlekete dönmeye hazırlandığım günlerde, ustam Hilmi Yavuz ile “okul ertesi” , ne yapabileceğimi tartışıyorduk ki, Hoca, İstanbul’da kalmak istediğimi, buna koşut olarak da, uygun bir iş ayarlamasını hissettirdiğimi anladı ki; HAYIR SUNGUR, MEMLEKETİNE DÖNECEKSİN,BURADA ÖĞRENDİKLERİNİ GELİŞTİRECEK,AYNI ZAMANDA DA, BU BİLGİYİ, BİLMEYEN VE TALEP EDENLERE DAĞITIP, PAYLAŞACAKSIN diyecekti bana.

Aynısını yaptım.

Memlekete döndüm, öğrenmeye ve önceden öğrendiklerimi pekiştirip, paylaşmaya başladım.

Pişman değilim,hiç ama hiç değilim.

Evet, elbette atalarımdan gelen, titizlikle korunmuş tarım işimizin varlığı,bana , haliyle güvence idi , kurda kuşa yem olmadan, namerde muhtaç olmadan yaşamamı da sağladığının altını çizmeliyim.

Ben de bunun karşılığını , bu şekilde yazarak,anlatarak,bildirerek vermek istedim.

KİMSE sosyalizmi bilmiyordu,hele YUGOSLAVYA’yı, orada olan bitenleri hiç bilmiyorlar, bilmedikleri gibi, merak da etmiyorlardı.

ÖĞRENMENİN birinci şartının, “” merak etmek “ olduğunu neden ıskalıyorlardı!

Kalkıp, YUGOSLAVYA’ya gittim, öğrenci staj olanağından yararlanıp. Son derece şirin, hergelece bir iki buçuk ay yaşadım.

Pişman değilim.

Bir kafede otururken, tesadüfen tanıştım “tıp öğrencisi” bayan Snezana Nemeç ile.

Nasıl bir “ sosyalizm”, ülkenizin adı , nasıl bir “” YUGOSLAVYA KOMÜNİST BİRLİĞİ” fakat sokaklar, maşallah cıvıl ,cıvıl diye sorunca :

 

 

“Biz”  dedi,” Çok gururluyuz!”

20.yy’da hiçbir toplum, bizim geçtiğimiz süreçlerden geçmedi. Başarımızın bu tarafı pek bilinmez.Hep TITO öne çıkarılır, arkadaki büyük kavgalar, savaşlar,direnişler bu puslu görüntünün altında kaybolur dedi. Tuhaf mı,ilginç mi dedim kendime.

 Bizde de aynı puslu görüntü var, hep Mustafa Kemal Paşam önde, arada bir , birileri , miktarı münasip anlatılır.

NEYSE…

Neden buradasınız dedi!

YUGOSLAVYA çok dikkatimi çekiyordu, SOSYALİZM sürecinde,ancak, ete dişe dokunur bir literatür yoktu ülkemde.

((Prf Alpaslan Işıklı’nın , “ özyönetim “ kitabı hariç))

Olanak çıktı, fırladım geldim. Seminerlere de katılıyorum dedim; EDWARD KARDELJ üniversitesinde.

Yıl 1979,yaz ayları.ESKİ Yugaslavya’nın(!), en batı eyaleti SLOVENYA’nın başkenti LJUBLJANA’dayım.Kenti,kıvrıla kıvrıla akarak yarıp, geçen LJUBLANICA ırmağının bir kenarında bulunan,hepsi de ağaçların altında sıralanmış kafelerin birinde, KAVO içip, muhabbetin beline vuruyoruz,SLOVEN yurtsever bir çocukla.Aklıma Attilâ İLHAN geliyor. O da, “Bana komünizmi anlatacak bir abi yoktu etrafımda, ben de para biriktirip, Paris’e geldim, işçi üniversitesine yazıldım” diye bildirir HANGİ BATI kitabında ya.Ben de,sanki öyleyim.Bana “ özyönetimi” anlatacak , doğru dürüst bir kaynak yoktu,ama ,her nasılsa kafam takılmıştı.Kalktım,buralara geldim, çalıştım,hergeleliğin dibine vurdum, aç kaldım,süründüm, bir Hollandalı arkadaşla ,kandırıkçılık yapıp, tıp fakültesi hastanesinin , lokantasında, günlerce ,bedava yemek yedik.

Bize ,ballandıra ballandıra “ sosyalist bloku” anlatıyordu , “aslan solcularımız”… Deve kuşu Müslümanlarımız gibi.AMA hiç birisi, gidip de, SOSYALİST bloku görmemiş, haliyle yaşamamıştı.

Bulgaristan’a , otobüsle, sabaha karşı  girmiş, akşama doğru çıkmıştık.Biraz SOFYA bir halta benziyordu.Kırsal kesimdeki köy ve kasabaların,tamamındaki evlerde, perde niyetine, bir uçtan bir uca çekilmiş “ beyaz patiska” dan örtüler vardı.

Büyük romancı PASTERNAK, dr JİVAGO romanının bir yerinde, evine el konulan EŞRAF DOKTORA, devrim komseri ağzından ,şunları söyletir:

RUSYA’da özel hayat bitmiştir doktor.Romanı,sanki Bulgaristan’da yaşıyordum.

Uzatmayayım.

Peki, nedir o özellikler dedim!

“Biz, aynı anda birkaç mücadeleyi bir arada verdik : NAZİ İŞGALİ, NAZİ İŞBİRLİKÇİSİ HIRVATLAR, SIRPLAR, KIRAL YANLILARI, SOSYALİZM in kurulması için,gerekli şartların sağlanması”…

Şaka değil, çok ağır bir yük.

(( NERETVA KÖPRÜSÜ savaşı filmini izleyin lütfen ))

Bütün sosyalizm “ düşlerim”, bulgaristanda rezil rüsva olmuştu.Neyseki YUGOSLAVYA’da, gülen,tebessüm eden, bağıran,çağıran insanlar gördüm.Kafeler gördüm, müzeler gördüm,ağzı beraber dolu lokantalar gördüm.

Yolunuz LJUBLJANA’ya düşerse , mutlaka ANA CADDE üzerinde (o zamanki adı TITOVA CESTA idi yani TİTO caddesi)) SESTİŞA yani altı numaralı kapısı olan lokantaya uğrayın.

Sakinleşmiş, adam gibi bir yere geldik sonunda, böyle sosyalizme can kurban demeye başlamıştım.

Ancak.

 Aklımda, İSPANYA iç savaşından dönen ,RUS gönüllüleri , HUDUTTA kurşuna dizdiren STALİN vardı ve gitmek,bilmiyordu.

Ben, sosyalizmi arıyor, bulurum umudumu yitirmiyordum.

Bize verilen özel bir kimlikle, MACARİSTAN üzerinden ,BRATİSLAVAYA gittik. Eski ÇEKOSLAVAKYA.Değişen bir şey yok. Bir farkla ki, ÇEKOSLAVAKYA, Bulgar’a göre, daha derli ,toplu, sanayileşmiş bir yer.

BULGAR , köylü kalmış.

KAŞKAVAL peyniri “ durağındalar!” 

Bugün geldiğim nokta şudur:

Bu topraklarda, iki büyük,iri kıyım ZİHİN tortusu vardır.Benim ülkem, bu iki ZİHNİ HAFRİYAT kalıntısını temizlemek ZORUNDADIR.

Şayet , ileriye aydınlık bir sağlık içinde bakmak isteniyorsa…

1/

3. ülkelerin SOSYALİZM deneyleri, süreçleri bilinmelidir ancak ÖRNEK alınmamalıdır.Herkesin(!) sosyalizmi kendinedir. Kaldı ki, AVRUPA sosyalizminin, ne kertede SOSYALİZM olduğu da tartışmasız , KIZIL ORDU’nun ayak izlerinde  değil midir!   

Deyince, al sana bir giyotin.

2/

DİN,tartışmasız ARABA göredir. ORTA ASYA Türklüğü de, çok su götürür.

Deyince de, al sana bir giyotin.

KURANI Türkçe okuyunca, hidayete erilir, doğru yol bulunurmuş .Peki , açın bakın, “ biz her ümmete peygamberini,kendi diliyle gönderdik “ deyip, ardından da, “ peygamber göndermediğimiz ümmet yoktur “diyen “ surelere göre, KİMLERDİR bu ümmetler , bilinmiyorsa, böyle bir metne, ne denli güvenilir, nerde bu ümmetler diye sorgulanmak gerekmez mi!

SİZ, Allah olsanız, böyle bir açık kapı bırakır mıydınız!

KİMSE, anadolunun, sert ve gerçekçi , “tarihi zenginliğini” , arka planını , ciddiye alıp, anlamak,öğrenmek derdinde değil!

Mecali de yok.

DESPOTİK medya/basın , neyi pompalıyor , izlettiriyorsa O’ DUR , GERÇEK TARİH.Tabi bu medyaya/basına da, kim-neyi-neden-ne kadar pompalaması gerektiğini, POMPALIYOR, aramamız gerekir.

Kısa ve öz gerçek şudur:

PUTLARA DOKUNMAK YASSAH hemşehrim.

Neyse, 1 MAYIS bir yana, aklımızı başımıza almak için, başımıza alınacak AKLIN varolması gerekmektedir.

Bulan varsa, ben evdeyim.

Beklerim efendim.

 

not: MERAKLISI, fotosunu paylaştığım kitabı, mutlaka okumalıdır.

 

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA