ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
KIRMIZI DÜĞME | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
KIRMIZI DÜĞME

YAZILARI

 

Peki sonra!

1. bölüm

29.05.2022

Güneş, iyiden iyice ısıtmaya başladı.

Kış, hayli uzun sürdü, buğdaylar geç sararıyor.Gerçekten büyük yağmurlar yağdı, kar desen acaipti zaten.

Peki ya kafalarımızın içi!

Hangi dolaplar, hangi dümenler, hangi cehalet kumkumaları peydahlanıyor, bilemediğimiz , karanlık, izbe, salyalı ağızların dilinden düşen tümcelerle!

“”Dünler”, iyi öğrenilirse, bugünlerin aydınlatıcısı olurlar. Nedir ki, FİKRİ NAMUS ‘tan ödün verilmeye.

Dün evet dün.Neler olmamıştı ki…

Hadi biraz yakından bakalım…

“”Bir yerleri çok etkileyen”” , ama nefret ve kin dolu hitap gücünden başka, hiçbir “işe “yarar hali olmayan bir adamın, ( bence) hayalet yaşamı.

1904 yılında, bir deyişe göre de, 1902 ‘de, İstanbul Çemberlitaş’ta, bir konakta dünyaya gelir.

AİLESİ, sonradan fikri hayatına egemen olan gelgitlere zemin oluşturan, “” gelenekle/modernleşme “ arasında bir hayat sürdürmektedir.

Çocukluğunun temel,belirleyici figürü/görüngüsü, emekli bir hakim olan, PAŞA ( baba) DEDESİ’dir.

Hilmi Efendi.

Babaanne , TANZİMAT batılılaşmasından etkilenen bir kadın olup, gelenekçi HİLMİ EFENDİ’nin,tam tersi bir varoluştadır.

Küçük yaşta, dedesinin gelenekçi tutumunun etkisinde kalırken, diğer yandan da, FRANSIZ bir mürebbiyeden , Fransızca DERSLER almaya başlar.

Babasının namı, DELİ FAZIL’dı.

Hukuk mezunu, şımarık,saldırgan,sorumsuz,vurdumduymaz, mirasyedi bir kişilik.

Annesi Mediha Hanım ise, konaktaki yeri, hizmetçilerden bir kat yukarda olan, herkesin emir ve talimat yağdırdığı,silik bir kadın.

Zaten,evlilikleri fazla da sürmez, bizimki 13 yaşındayken, ayrılırlar.

Büyükbabası tarafından, şımartılarak  büyütüldü.

Öğrenim hayatı da, bu zigzaglı altyapısı gibi oluştu :

Gittiği hiçbir okulda, dikiş tutturamadı.

Gedikpaşa ,FRANSIZ okuluna yazdırılır, papazlardan hoşlanmadığı gerekçesi ile çıkartılıp,Kumkapı’daki, Amerikan kolejine verilir.

Burada da fazla kalmaz.

SIRASIYLA, emin efendi mahalle mektebi,büyük reşit paşa numune mektebi,aydınlı köy okulu,vaniköy rehber-i ittihadi mektebine devam eder.

HEYBELİADA numune mektebini bitirince, bahriye mektebi sınavlarına girer ve kazanır.

3. sınıfta iken, okulun dört yıla çıkarıldığını öğrenince, burayı da bırakır .

DARÜLFÜNUN ( üniversite) sınavına girer ve felsefe bölümünü kazanır.

CUMHURİYET’in ilânından sonra,açılan sınavı kazanıp, parise, SORBON üniversitesine ,felsefe okumaya gider.

Gider de…

Kumar tutkusu yüzünden, SORBON’un yerini bile bilmez.

2003’de, en büyük oğlu Mehmet Bey’in yaptığı , ANMA sidisinde, “ ben parisi,hiç gündüz görmedim ki” dramatik tümcesini dinleriz.

Bütün ömrü boyunca, bir şeylere DÜŞMAN olarak yaşamıştır.

CHP ve KOMÜNİZM, en vazgeçilmez düşmanlarıdır.

Sözde dindar bir nesil ister , ancak, bir rekat namaz kıldığını gören/bilen yoktur.

Her şeyin en başında olmak, ona , marazi bir şehvet veregelmiştir.

Kapılandığı , Nakşi şeyhi A.HAKİM ARVASİ bile, derin kumar tutkusundan kurtaramamıştır.

MARAŞLI bilmem ne oğullarının soyu,sopu,torunu olmakla öğünürse de, BAŞBAKAN MENDERES’ten, para dilenecek kadar da, KÜÇÜLMÜŞTÜR .

Keşke ,yalnızca para dilenseydi.

Okuduğumuz mektup,şayet düzmece değilse, “ köpeğiniz olmaya razıyım” gibi, insan haysiyetini kirleten bir tümcenin olması, kendisini takip eden,nice iyi niyetli memleket çocuğunun GÖZLERİNİ açmaması, o gözlerin açılmaması , gerçekten İBRETLİKTİR.

Önemli bir ruh hekimi olan PRF KEREM DOKSAT, bir yazısında ( wwwkeremdoksat.com ‘da ,ararsanız, bulursunuz) , babası , ünlü ruh hekimi RECEP DOKSAT’ı ,sık sık ziyarete gelen , bu şahsın samimiyetine, hiçbir güvenmedim ve inanmadım diye bildirir.

Kanımızca HAKLIDIR PRF DOKSAT.

Bir insanın , işgalden kurtarılan bir ülkenin, kurtarıcı kadrolarının bir kısmının kurduğu, CUMHURİYET HALK FIRKASI’na :

SANKİ MİLLİ KURTULUŞ HAREKETİ TÜRK’ÜDÜŞMAN ELİNDEN KURTARIP,ONDAN BİN KERE BETER BİR EŞKIYA ÇETESİ ELİNDE, HEM RUH VE HEM MADDE PLANINDA TAHRİP ETMEK FİKRİNDEN DOĞMUŞ GİBİ,BUGÜN VATAN UZVİYETİNDE BEYİN,KALB,CİĞER,BÖBREK VE MİDE , HANGİ İLLET VARSA , HEPSİ BİRDEN İŞTE HALK PARTİSİNİN AÇTIĞI ZEMİN ÜZERİNDE BİTEN,HAŞHAŞINDAN ZAKKUMUNA KADAR ZEHİRLİ OTLARI YÜZÜNDEN GELMİŞTİR(*)  diye yazabilmesi için, evvelâ, kendi ile bitmeyen bir kavgasının olması, bu kavgada yenik düşmesi, bunu kabullenmeyip, saldıracak bir mevzi araması gerekir.

 

Kısaca , bir insanın, böyle bir yazı kaleme alması için , aklen mağdur olması gerekir.

(*)Fatih Y.

Türkçü faşizmden

Türk-islam ülküsüne…

3. bölüm / sayfa 105.

Yordam yayınları…



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA