ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
KIRMIZI DÜĞME | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
KIRMIZI DÜĞME

ANADOLU’DAKİ BİTMEYEN KİN VE NEFRET 1

KIRMIZI DÜĞME YAZILARI

ANADOLU’daki

Bitmeyen kin ve nefret

1.

DİN olgusu, insanın en büyük korkusu olan ÖLÜM/ÖLMEK ,yok olmak gerçeğine karşı , kişiyi ayakta tutan en önemli “RUHSAL besindir!”

Bu arada, beyin denilen devasa merkez, ÜVEY evlat durumuna düşmüştür, ne gâm!Değil mi ki, öte dünyada , paşalar gibi sonsuz yaşamın içinde olacağız, ver allahım ver denmesinde  , hiçbir sakınca yoktur.

Biraz gerilere gidelim …

1946 gibi, dönemin iktidarı, ABD ile çok önemli iki anlaşma imzalar.

1/

Abdli tüccarlara/yatırımcılara verilecek olan “kolaylıklar!” Hoş geldin KANUNİ kapütülasyonları…

2/

Milli eğitim/talim terbiye kurulundaki, abdli ETKİ ve denetim…

(( Kaynak : PRF ÇETİN YETKİN ,karşı devrim

Prf OKTAY SİNANOĞLU , by by TÜRKÇE adlı çalışmaları…))

Her iki anlaşmanın altında da, TÜRKİYE CUMHURİYETİ REİSİ CUMHURU olan kişinin, pabuç gibi, İMZASI vardır.

Şimdi size, ülkemdeki KESİN İNANÇLI ,nato kafa nato mermerlikten,bu bağlamda .örnek vereceğim…

2003 Ekim, 2012 Temmuz arasında, Mersin kanal 2000 de, program yaparken, bu anlaşmalara yer vermiş, o meşhur imzaları da, kamerada büyüttürerek , izleyenlerimize göstermiştim.

Ertesi hafta,televizyona erken gelmiştim. Patron İsmail Bey, kahve ikram ederken , önceki hafta ,programda gösterdiğim belgelerin ne olduğunu sormuş, ben de, satır satır anlatmıştım.

Merak edip, ne oldu yahu diye sorguladım.Zira İsmail Bey, tüm programlarım  boyunca, hiçbir şekilde tarzıma,tavrıma müdahale etmemişti.

Yahu diye söze girdi… Programın ertesinde, eski kuşak “malûm partili” , birkaç kişi aradı…

Evet,aradı! Sonra???

“BU CUMHURİYET,ATATÜRK DÜŞMANI ADAMI NERDEN BULDUN “ diye sordular şeklindeki ,yanıtımı alıyorum…

11 KASIM 1938 günü, ATATÜRK’ün ,sevabıyla/hatasıyla, hata yapmaktan çekinmeyen ,  enginleri kucaklamaya yönelik toplumsal düşü de, tabutunun yanına yerleştirilmiştir.

Bundan hiç kuşkunuz olmasın.

ANCAK, sonuçta PAŞAM, bir askerdi ve bu bağlamda, zihinsel ırmağının birincil akıntısı, ülkesinin bağımsızlığı idi.HAKLIYDI da.

Selânik’de büyümüş, imparatorluğun ,bir anlamda,balkanlardaki  incisi gibi duran bu kentte, “entelektüel eşrafın/ seçkinlerin ” baskın kesimi olan, SABETAYİST kesimle, parisi anımsatan , bulvar kahvelerinde, olasıdır ki, derin söz ve sohbetler etmiş olmalıdır.

Benim de, aynen katıldığım , “neden benim ana vatanım da, buralar gibi özgür ve mutlu bir yaratıcılık içinde olmasın”  hûlyaları ile sabahlara kadar, kanlı kırık uykular uyumuş olmalıdır.

Gerçekten büyük zihinler, KALFALIĞI olmayan insanlardır.

ÖRNEĞİN…

(( ELON MUSK’ın yaşamını lütfen inceleyiniz!))

Çekya’daki, KARLOVY VARY kaplıcasına, TRABLUSGARP’ten sonra gittiğinde,muhtemelen , ciddi sayılabilecek bir rahatsızlık belirtisini, tespit etmiş olmalı ki, cumhuriyeti takiben yapılagelenler, az da olsa, aceleye getirildiler.

Bu durumu biraz açalım…

Kuruluşundan itibaren, maalesef, ilimden-bilimden uzak yaşayagelen bir toplumdu , SON TÜRK İMPARATORLUĞU.Türkiye zihin tarihi, “ Osmanlı zihin tarihi” diye, bir avuç “” seçkinin”, birbirleri ile olan ilişkilerini, bütüne yaymak, ANADOLU’nun amansız gerçeğini görebilmekte,işimize yarar mıydı.

HAYIR, yaramazdı.

TOPLUMSAL değişmeler, aceleye getiril(e)mez.

600 yıllık , kavruk Anadolu “ zihin refleksi” yaşamını,yasayla değiştirmek isterseniz, size, müthiş bir yer altı direnci oluşur.

DEĞERLER sistemi, ciddi bir zihin çalışması ister.İşte maalesef, cumhuriyetin ilk yıllarında,bu , yapılamamıştır.

Toplumların ,düzenli/düzensiz bir şekilde, kalıplarını değiştirdiklerine,dikkat kesilmeliyiz.

 

 

TOPLUMLARI, aşağıdan yukarıya doğru, azar azar göstererek,anlatarak, sabırla evrimleştirerek dönüştürmek,esas olmalıdır.ANCAK, üzüntüyle bildirmek zorundayız ki, bu esas, bir türlü dünya tarihimizde gerçekleşememektedir.

Kısaca, 1946’dan bu yana, bu topraklar üzerinde, sabırla, geniş ölçekli, ZİHİNSEL MÜHENDİSLİK çalışması yapılmış, gerçekte, 29 EKİM 1923’ün değil, 29 Mayıs 1453’ün karşılığı, bu toplumun kendi evlatlarına, memleketlerinin BERBATINI çıkartarak , “” çürüyedurmasının”” önü açılmıştır.

Sorun,basit bir “muhalefet” , ekonomik iyileşme,mali tabloların dengeye kavuşması, cari ödemeler dengesi VS değildir.

SORUN, çürümeye elverişli, ırkçı, hastalıklı bir kafa yapısının, orta çağdan beter  tavır ve tutumun, Anadolu , türko/İslamcı ENGİZİSYON  hedefli ,  SAINT BARTHOLEMEY katliamı anlayışıdır…



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA