ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
KÂİNATA BAKMA | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
KÂİNATA BAKMA

YA DA İNSAN SEFALETİ!

VAROLAN insanlığı derinden etkileyen DİNLERİN bildirdiklerini sandıkları şekilde de olsa, bir “”ALLAH”” (( dinlerin bildirdiği allahı kastediyorum )) varoluşunu düşünmek,üzerinde çalışmak , gerçekten çok büyüleyici olsa gerek.Kişisel yalnızlığımda düşündüğümde , bir ALLAHIN düşünmek çok heyecan verici geliyor bana.
Güven duygusunu yoğunlaştırıcı, göklerin korkutucu büyüklüğü karşısında, zihnen yokolmaktan korunuyorsunuz sanki.
AMA bugün Yahudilerin,hristiyanların,Müslümanların,Bahailerin vs., tartışmasız bir biçimde düşündükleri veyahut düşündüklerini sanarak,kendilerini iyi hissettikleri bir tanrının olmadığını,olamayacağını düşünüyorum.Bu kışkırtıcı düşünsel önerme içinde yol almadan önce, bazı duraklara uğramamız yararlıdır bence.
İNSAN soyu, çok karmaşık bir yapıdadır.
BU zor bilinir karmaşık yapıyı,tam anlamıyla çözebildiğimizi söyleyemeyiz.DÜNYAMIZ, yani yaşamımız,yanıltıcı bilgilerle doludur; yıllarca abede dolduruşu olan , TEMEL REİS çizgi filmiyle desteklenen , “”pek bir yararlı besin olan ıspanak” hikâyeleri gibi…
Veyahut “gönderildiği” ileri sürülen dinlerin ardından, bu dinlerin alimi oldukları iddiasıyla ortaya çıkan kimi insanların,ileriye sürüp, yazıya geçirdikleri görüşlerin ,insan topluluklarını param parça ederek, birbirlerine can düşmanı hale getirilmelerdir.
MAALESEF.
Şu has noktayı hemen ,sıcağı sıcağına vurgulamamız gerekir…
YAŞAM sahasında , SONLU bir varlık olan varoluş olan İNSAN denilen varlığın , kendi varedicisi olduğunu savladığı tanrısını bilebilmesi, onunla temas etmesi , onu idrak edip/ zihnen anlayabileceğini ileri sürmenin , hoş bir iyi niyetten başkaca bir şey olamayacağını düşünüyoruz.
DİN sömürüsünün , hele hele ülkemizde , özellikle RAMAZAN aylarında oluşturulan , tevelerle de desteklenen DİNİ kavram ticaretinin işportaya düşmesi, ucuz JAPON malı mağazası görünümünü alması , dinin içinde olmayan biri olarak beni hiç ırgalamıyor ama , insan olarak , DİNDAR olduğu savlanan bir kitlenin bu denli vurdumduymazlaşabileceğini , zorunlu olarak görmek , açıkcası , vicdanımı rahatsız ediyor.
En hassas olduğu düşünülen bir İNANÇ alanında , bu yoğunlukta ciddiyetsizlik gösterebilen bir kitlenin , daha alçak değer ve önem barındıran bir toplumsal durumdaki “”davranışı””, kim bilir nasıl olur,olabilir !

Pek bir “ minik” örneğini gırtlaklanan asker , mecliste ölüm isteriz kusmukları kusanlarla , urfada köpeklere leş isteyen manyakların icraatlarında gördük , “” şükürler” olsun ki… 
BENZER bir akıl yanılsaması , bir çok dinde mevcut olan , “”Allah isterse” her şey mümkündür yaklaşımıdır. İNSANLARIN ,kitle halinde uyutulup, alis HARİKALAR diyarına götürülebilmeleri, Muhammed peygamber zamanının sözde “asrı saadet” diye tanımlanan mutlu zamanlarına ,zihnen seyahat edebilmelerini sağlamak şeklinde icra edilen bir sihirbazlık gösterisinden başkaca bir şey değildir.
ÇAĞLAR boyunca , insanlığımızın tüm faaliyetleri,dinlerin Allahlarının talebi olmayıp, sonsuzluğun bizde verili olan akıl gücüyle(*) , mantık gücüyle, tefekkür/derin düşünce gücüyle ortaya konulmuş hallerdir.
(*) Bu nokta yani akıl ve meydana gelişi , insanlığın en eski anlama gayretlerinden birisidir. Henüz tatlıya bağlanmamıştır.
Yahudilik,hristiyanlık ve Yahudilik türevi olan Müslümanlık , işin kolayına kaçarak, icat ettikleri “”vahy” denen bir hal ile , tüm kainatın sahibi dedikleri ,Allah gücünün yalnızca seçilmiş olan insanla / yani elçi ile temas kurarak ona taleplerini bildirir gibi bir çıkmazın içine sokagelmişleridir insan düşünce altyapısını…Bugün , bu anlamdaki inanç sahiplerinin ,kanımca, dehşet kafa karışıklıklarının temelinde bu karambol hali yatmaktadır. Bu da , sanırım, RAMAZAN sektörünü, cemaat kullaşmasını, cemaatlere kapılanmayı, kendilerini “”gavs” dedirten ,garip sakallılara kullaşmayı öne çıkarmaktadır.
Oysa, bütün bunların , İslam kitabı Kuran’a kökten karşı olduğunu da bildirmek zorundayız,her ne kadar bu dinin içinde değilsek bile. 
Bütün bunların , genel bir insan bilinmezliği KONU başlığı altına alınabileceğini ,alınmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.
Yüzbinlerce yıldır , bu bilinmezliklerin içinde kundaklanan insansoyu,yine de kendini anlayıp,bilmek gayretinden geri durmamıştır.
Kendini bil…
GNOTHI SEATON , Delphi tapınağı…

Kendini bilirsen kâinatı da bilirsin de diyebiliriz.
İkinci bölümde görüşmek üzere…



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA