1978 yılıydı galiba , İNG / Klee üniversitesinden bir siyasî tarihçi, (*) “” The man on the horse back”” , benim başlıktaki ,yarı mizahi tercümemle, BEYGİRİN ÜSTÜNDEKİ ADAM  isimli, modern zamanlardaki ASKERİ darbeleri inceleyen bir kitap yazmıştı.

Kitap, “ Türk ordusu ,dünyada ,halkına ateş edecek en son ordudur,zira ordu, doğrudan halkın içinden,halk çocuklarından derlenen neferlerden oluşan, gönüllü-zorunlu bir yapıdır” diye bitiyordu.

Bu özgün eserden,bazı bölümleri,ağabeylerimizin bana tercüme ettirdiğini hatırlıyorum ancak daha sonra “Bırakın bu kitabı TÜRKÇE’ye çevireyim “”demiştim de, ne olmuştu,Allah bilir.

Nerede ,ne zaman ,hangi koşullarda askerlik yaptığımı hatırlatayım (mı) ! Zira DÜŞEN helikopter olayıyla, birinci derecede ilgili olacak değerlendirmelerim.Ayrıca bu yazı,sayın Bülent Demirci kardeşimize ithaftır.

1982 Ağustosu’nda ,Tuzla yedek subay okulu.

Ordu (İng.)  yabancı dil sınavı, okul üçüncülüğü…

1982 Aralık ayı, Genel Kurmay Başkanlığı, feşmekân dairesinde, NATO plân-tercüme-harekât asteğmenliği.

1983 Şubat. Gizli olan asteğmenlik “ kripto” derecem, ikinci tur güvenlik soruşturmamın , “hoşluğu” nedeniyle, daire müdürüm ,kurmay albay tarafından, yüzüme karşı söylenerek , yasada olmayan bir uygulama ile “çok gizli” ye çıkartılması.Zira asteğmenler, en fazla “gizli” kripto alabilirlerdi, ORDU hayattayken…

Şimdi bakın.

ERGENEKON ve BALYOZ rezaletlerinde, boy boy yazılan:

KOZMİK ODAYA, defalarca girdim.

İddianamelerde ,ısrarla yazılan , CAMİ CEMAATİNİ YAKACAKLARMIŞ- HALKIN ÜZERİNE YANGIN BOMBASI ATACAKLARMIŞ vs vs dedikodularını, bizzat yaşadım , uyguladım ve az sonra , konunun içyüzünü anlatacağım.

1983 Aralığın’da da , terhis oldum.Ordu, 1983 Ağustosu’ndan itibaren  , benim orduda kalmam için ,uzun süre  baskı yaptı ama kabûl etmedim.

Şimdi hangi ordudan söz edeceğiz, yavaş yavaş yeryüzüne inip,yakına gelelim…

Yazılarımı dikkatle takip eden yoldaşlarımdan biri, düşen HELİKOPTER münasebetiyle, ordunun kesinkez yıpratılmaması yönünde, ikazlarda bulundu.Yıpratılmak, politik İslamcıların işine yarar,ordu zarar görür vs diyor , bu değerli , romantik kardeşimiz.

Sevgili kardeşim…

Çoğumuzun peygamber ocağı vs diyerek, koşarak gittiğimiz ordu(muz) , aslında NATO’ya girildikten sonra , ocaklığı-kutsallığı vs kalmayan bir kurum haline gelmiştir.

“Onlar” değilmiydi, “Türkiye’nin en önemli ihraç malı, askerinin kanıdır” diye , GRİ propaganda GAZETE başlıkları  attıran ,SOROSLAR-TOROSLAR vs…

Peki bu GRİ propaganda başlıkları atılırken, şanlı-şerefli ordumuz neredeydi!

Bütün o , GRİ propaganda ERGENEKON – BALYOZ soytarılıkları boy,boy yazılırken , “Durun,hayır, bunlar çook önceden plânı,programı yapılmış SENARYOLU-NATO tatbikatlarıdır,gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktur , yanlış yapıyorsunuz “ demedi benim şanlı ordum!

Benim şanlı,şerefli ordum , neden ( o zaman binbaşımdı ) KORAMİRAL TANER BALKIŞ’ın,yukarda andığım minvaldeki çığlıklarını duymazdan gelerek, SİLİVRİ’de kahırlar içinde yatmasına göz yumuyordu!!!

Peki yine bu şanlı-şerefli ordumuz ,hangi saik ile yani hangi gereklerle, TOPLUMDA sürekli infial yaratan-nefret ve kin serpiştirmesini başarıyla yapan, karşılığında sürekli AFERİN alan bir gazetemsi olan AKİT yazarını, hastanede ziyaret eder!

Bu toprakların ORDUSU, kaç yüz yıldan beri , kendi evlatlarını keser-doğrar-yok eder , hesabını yaptık mı!

Sadece ve sadece , KUVAYI MİLLİYE, birazcık HALK ordusudur ,o kadar!

12 Mart’ta , devleti kurtarıyoruz ayağına!!!

12 Eylül’de , YOUR BOYS DID IT / senin oğlanlar yaptılar ( Jimmy Carter, abede başkanına verilen kripto not) ayağına , aldıkları talimat uyarınca, taş taş üstünde bırakmadılardı,değil mi!

Peki,soralım bakalım…

1. Şerefli ordumun,bana TUZLA yedek subay okulunda verdiği , “”yerli malı” iç çamaşırları , neden birinci yıkamadan sonra , donları dizimin altına ,fanilalar da kasıklarıma kadar uzayıvermişti !!!
2. Hangi alçak astsubay-subay-general ,hangi alım dairesinden sorumlu, ödediğimiz vergilerin,böyle çarçur edilmesini sağlıyordu!

///

Neden şerefli Türk ordusu,yıllarca bütçenin en büyük dilimini alıp, imkân ve kabiliyetlerini geliştirip, modernleştirmek yerine, abedenin vietnam artığı,koltukları kan içindeki hurda reo ları alırken, yüzlerce yıllık şerefiyle yüzü kızarmadı!

İşte o  kanlı REOLARIN ,Tuzla cip fabrikasında, zamanında, yürür hale getirilmesinde , baş mühendis olarak çalışan asteğmenle, birkaç ay önce, tesadüfen tanıştım. ///

O alınan büyük ve iri BÜTÇE dilimleri , nerelere kanatlandılar!

Neden şerefli ordumuz, yıllarca , asteğmenler de dahil, tüm askeri personelden OYAK kesintisi yaptı ve fakat subay-general dışındakiler, bu kesintilerin türevlerinden yararlandırılmadılar!

M 46 ,M 47 (( alman malı )) tanklarının , bir parti modernizasyon işlemlerinin, abedeye verilecek raporlarının ing. tercümelerini ,asteğmenken ben yaptım sevgili Bülent!!!

Bu tercümeleri, gen kur bşklığındaki odamda, hırsımdan , çaresizliğimden ağlayarak yapıyordum!!!

Yüzlerce yıllık  şerefli ordumuz, imkân ve kabiliyet açısından dökülüyor, gen kur bşk larımız, savunma bakanlarımız, ve sairlerimiz uyuyor,biz iki asteğmen,klasôrleri tercüme ederken,hüngür hüngür ağlıyorduk !!!

Şerefli ordumuz ise, habire “hibelerle” geçiniyordu !

“ Askerimin gıçındaki dona kadar Amerika veriyor,nasıl karşı koyarız onlara!” diyen, evvel gen kur başkanı,daha sonra da cumhurbaşkanı olan CEVDET SUNAY’dır.

Bu cümlenin nedeni, 1964’teki KIBRIS olaylarına müdahaleye giden , donanmamızın ,amerikanın attığı fırça üzerine ,yarı yoldan kös kös geriye dönmesi vesilesidir.

Sonuç itibariyle , NATO ‘ya girişi takiben , ORDU, ulusal vasfını yitirmiş, 1. Dünya harbindeki alaman genel kurmayına bağlanmışlık esareti gibi, DOĞRUDAN “” comlandsoutheast”(*) / NAPOLİ karargâhına bağlanmıştır.

(*) GÜNEYDOĞU MÜTTEFİK KARA KUVVETLERİ KOMTANLIĞI KARARGÂHI, NATO, NAPOLİ,İTALYA kısaltılmışı…

Bu itibarla, ziyadesiyle gerçekçi olmamızda yarar vardır.ALLAH ALLAH nidalarının vakti geçeli, çooook uzun zaman oldu.

Artık her şey, uzaydaki UYDUDAN tıklamayla !!!