Bir dosta…

2

Bilmeliyiz ki, bugün bizler, ANADOLU’ya bir defa mı,kaç defa mı geldik konusunda, hayli gerilerdeyiz ,BİLGİ olarak.

Bir de aklı fikri, “”şu çalının dibindeki de TÜRK asıllıdır” gibi,tahta kurusu fikirlerle kafasını abur,cubur eden arkadaşlar var.

Sanırsın ki, ilk meclis sıralarından,MAHMUT ESAT BEY, kopup gelmiş, “ dünya halklarının mübdei mi, mebdeyi mi,umumisi TÜRKTÜR nutkunu atıyor kürsüde!”

Yani, dünya halklarının ,çoğunluğu TÜRKTÜR demek istiyor “şahıs”.

Bilmez miyiz ki, TÜRKEŞ ve birkaç arkadaşı, 2.dünya harbinden sonra, “hususi surette” emerikaya gönderilmiş ve orda, “soğuk savaş” hazırlığı olan, KONTR GERİLLA eğitimi almışlardır.

Bilmez miyiz ki, 2.dünya harbinden sonra, meşhur TÜRKÇÜLÜK/TURANCILIK davasına karışan subayların, biri hariç, hepsinin rütbeleri sökülmüş, ordudan uzaklaştırılmıştı.

Kimdi o “” biri hariç!”

Bravo,bildiniz…ALPASLAN TÜRKEŞ…

Görünmez bir el, nasıl ettiyse, “ türkeşi” koruması altına almıştı.Neden acaba!

Türk sağı, istediği kadar çatlasın,patlasın ve hatta tepinsin.

Üzerindeki “” Amerika sevdası” ve tapınması gölgesini atamaz.

İşte DOLMABAHÇE rıhtımı, işte 6. FİLO…

Devrimci yurtsever ağabeylerimiz, karaya çıkan 6. Filo er ve astsubaylarını,tutup tutup denize atıyorlar.Birden DOLMABAHÇE yokuşundan aşağıya doğru,Allah Allah sesleriyle, tosuncuklar geliyor ve yurtsever/devrimci ağabeylerimizi,kardeşlerini,hem de ARKADAN, kalleşçe, bıçaklıyorlar.

Bugün değişen bir şey yok.

Prf İLHAMİ GÜLER, ÖNEMLİ BİR akademisyendir.

AŞAĞIYA bakınız:

“””Ahlâk-sız Türk Müslümanlığı

Beş İslâm’ın Şartı (İbadetler) + Altı da İnancın Şartı (Amentü) / Ahlâk-sız Türk Müslümanlığı”””

(yazan prf İLHAMİ GÜLER )

Ben ,yalnızca bildirimde bulunayım, meraklı olan,AÇAR BAKAR.

Yıllar önce, bana tavsiye edilen bir AYLIK,”” milliyetçi” dergiye yazmış,ahbap olmuştum.Dergi, Türkeş ve bahçeli karşıtlarınca çıkarılmaktaydı.Bir süre sonra,benden ,okkalı bir yazı istediler.

Çok sevinmiştim. Gerçekten, gecemi gündüzüme katıp, felsefi ağırlıklı bir yazı yazıp, faksladım.

DÖRT ay geçip de,yayınlanmayınca,aracı olan yazı kurulu arkadaşa telefon edip, durumu öğrenmek istedim.

Yanıt şuydu:

“Hüseyin Bey,yazınız çok felsefi bulundu.”

Tamam güzel de, açıp bir çift söz söylenmez mi nezaketen dedim.

Peki dedim, felsefi olmasının,sizce ne mahsuru var!

Yanıt, binlerce sayfaya bedeldi.

“Hüseyin Bey, anlayın lütfen, hiç felsefe sevseydik,benimseseydik, milliyetçi olur muyduk azizim!” demez mi…

İNGİLİZCE,beni çok güldüren bir sözcük vardır : NUT.

NUT, bi yığın kabuklu yemişe verilen,ortak payda sözcüktür…

Wall Nut…ceviz

Hazel( veya ground ) nut: yer fıstığı..

Ches nut:kestane… vs vs…

Fakat emerikan İngilizcesinde , tatlı argo sevyesinde kullanıldığında, karşı tarafla dalga geçilen bir anlam durağı çıkar ortaya:

HEY,YOU  NUT dendiğinde, TÜRKÇESİ, hey sen,taş kafa anlamı cıvarında,bir söylem çıkar ortaya.  

Maalesef bizim “” milliyetçiler”, tam da bu noktada,inanılmaz derecede geri kalmışlardır.

Yani okuma,yazma,anlama,araştırma…

Ver ellerine “ Cavit erdem/ Moskof zındanları “ uyduruk romanını,okuyup,okuyup ağlasınlar.

Ver ellerine “ATSIZ” ya da HAYATİ BİCE’yi,okusunlar.

TÜRK ülküsü için, Cengiz hanı, hakkında hiçbir belge olmayan METE HAN’ı esas alan bir kafa,yarınlara ışık tutamaz.

Neyse.

Elli,altmış senedir TÜRK SAĞI, dindar ve milliyetçi olmak üzere, müthiş kısır bir “entelektüel” kuraklık içindedir.

Bir şair, bir romancı, bir müzisyen, bir besteci, bir sinemacı,tiyatrocu…

AMA özgün ve özgür olacak…

AAAh resulallah ,uğrunda ölecem diye zırlayan şarkı mı ,ilahi mi bellisiz, kişiliksiz mırıltılar olmayacak.

Bir HİLMİ ZİYA ÜLKEN, ASAF HALET ÇELEBİ,ZİYA OSMAN SABA , PEYAMİ SAFA BEY,REŞAT EKREM KOÇU,YILMAZ ÖZTUNA…

Çıkartabildi mi!

ANCA hakaret, küfür, aklı sıra aşağılama vs…

Geçmişe sığınma

Geçmişe sığınma…

Bu soruları, rahmetli SADİ SOMUNCUOĞLU’na sormuştu, üstelik Mersin’de.

SALON buz kesmiş, takip eden toplantılara,beni davet etmemişlerdi.  

“biz kendi işimize bakalım”.

BEHÇET NECATİGİL…

BİTTİ.