ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
KIRMIZI DÜĞME | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
KIRMIZI DÜĞME

YAZILARI

 

Sevgili Özcan Yılmaz kardeşime ,muhabbetle.

20.05 .2022

Sakın kaçırma, Cuma ,saat 18’de , konferans merkezinde dedi.Nedir dedim,gelince görürsün dedi.

Heyecanlandım.

17:40’da , binanın girişinde, eski tüfek bir kardeşimle karşılaştım.

Hayırdır yahu, nedir bu toplanma! Otoparkta da, var yok, 8.10 tane araç var dedim.

Boşver , biz kendi işimize bakalım dedi .

Prf Attila AYTEKİN, Osmanlı toprak yapısı üzerine sohbet edecek,biz de sorularla katılacağız,iyi oldu gelişin dedi.

Bilgiyi veren kardeşim, Türkiye İşçi Partili…

Dedim ya ,eski tüfek.Bizim kuşağın “ısrarcılarından”.Birazdan bu “” ısrarcının” ne olduğunu, çok açık bir şekilde anlatacağım.

ATTİLA BEY, Ömer Lütfi Barkan, Taner Timur, Muzaffer Sencer, Sencer Divitçioğlu gibi , özgün tarihçilerin ardılı. İMPARATORLUK ve ertesi, erken CUMHURİYET dönemi , toprak yönetimi ve hukuku alanını  seçmekle ,çok da iyi etmiş .

Önce, kitabından oturaklı bir , minik özet sundu, kitabın yazılışı esnasında karşılaştığı sıkıntıları, açmazları,tuhaflıkları anlattı.

Çok da iyi etti.

Ben size, önce, bu vesile ile TARİH yazımı nedir, nasıl olabilmelidir üzerine,birkaç tümce aktarıp, ana gövdeye geçeceğim.

TARİH yazımı, önce ve sonra BELGEDİR.

İkinci el,üçüncü el kaynaklar, gerçek bir tarihçiyi ilgilendirmez.

Bu anlamda ülkemizde, sahih/açık/gerçekçi tarihçi çok azdır.

Çünkü, arşivlerimizin bile sağlığından şüphe edebilmeliyiz.

Kemal TAHİR der ki:

GERÇEK ÖYLE BİR ŞEYDİR Kİ, BİR KERE ELE GEÇİRDİN Mİ, SÜREKLİ BAKIM İSTER, GÖZETİM İSTER.

HATTA ,HER SABAH UYANDIĞINDA, EVİNİN KAPISINA BİLE BAKMAK GEREKİR. NUMARAN DEĞİŞMİŞ Mİ,DEĞİŞMEMİŞ Mİ “” DİYE”…

Sonuçda, tarihçi de bir insandır.Bir fikir insanı olarak, elbette, TEZATLARI-KUSURLARI-HATALARI-YORUM HATALARI-ÜSLÛP hataları olacaktır.

Nedir ki, belli bir tavrın, “ zannın”/zihniyetin BOROZANI olmasın.

Bunun ötesine,şunları da eklememiz gerekir kanısındayım.

Herhangi bir meseleye dışarıdan bakmakla, içerden bakmak ayırımında, bir tarihçi, DIŞARDAN BAKMAYI tercih etmelidir.

Aksi halde, durumuna mizacı,bilgi hataları,yorum hatalarıyla, bilhassa kabulleriyle kavrayış tarzı, sessizce müdahale eder ki, o zaman da KİŞİ, tarihçi olmaktan çıkar, bir anlayışın, KALE ARKASI AMİGOSU olur.

NOKTA…

Gelelim dediklerime…

CUMHURİYET öncesinin yönetimi,varoluşu “Osmanlı imparatorluğu” değildir.

ARTIK bu çaputu,üzerimizden silkinip atalım.

“ONUN” adı, “ KAYI” imparatorluğudur. Çünkü bu kuruluşu, KAYI Beyliği örgütlemiştir.

Bu BEYLİK içinde, OSMANOĞULLARI diye bir kesim yoktur.

ERTUĞRUL ve DÜNDAR adında iki kardeş, işleri çekip,” çeviriyordu!”

TEMKİNLİ yazıyorum,çünkü elde,avuçta ,doğru düzgün BELGE yok.

ŞÜPHELİ “”Bizans” kaynaklarından başka.

Taa ki 1400 lere kadar, iki satır kayıt yok,Bizans dışında.

O yüzden İLBER HOCA, yırtınır,tarihçi olacaklara: MUTLAKA BİZANS DÖNEMİ RUMCASINI  ve alfabeyi , sımsıkı öğrenin diye…

Ceneviz-Venedik İtalyancasını… 

Siz, tarihçiliğe soyunacaksanız, bunları öğreneceksiniz.

NOKTA…

İkinci aşamada ne dedim!

TÜRKİYE ve SOL…

Bu da, bence, “”Osmanlı” hayaleti gibi, yanlış kullanıla gelmiş bir ifade.

Doğrusu,TÜRKİYE sosyalizmi,anlayışı olmalıdır.

SOL ile SOSYALİZM,eş anlamlı değillerdir.SOL, Fransız ihtilalinden kalma bir yer tayinidir: KRAL KARŞITI olmak.

Bunu mecaz olarak alıp, dün de olduğu gibi, günümüz muhalifliğine sol demek,ne denli doğrudur!?

Bugün, TÜRKİYE’nin sorunu ,toprak-dinci faşizm-otoriter yönetim falan değildir.

Onların çok çok üstündedir.

SORUN, bir ZİHNİYET sorunudur.

Peki , ZİHNİYET sorunu ne demektir!

1000 DERECELİK , derin cam ocağının karşısında , özel giysilerle çalışıp, ertesi gün, SANDIĞA gidip, oyunu, sermayeden –ezenden yana olan bir partiye vermektir ZİHNİYET sorunu.

BU zihniyet sorununa,biraz daha yaklaşalım:

 

“””Bu yazı yazıldığı sırada, dünyadaki 52 ülke, tüm ulusların %25’inden fazlası, dünyadaki karaların yarısı, diktatörler tarafından yönetiliyor. Dahası, demokratik bazı ülkeler dahi otoriter ve diktatörlüğe özenen liderler tarafından yönetiliyor.

 

Bu kadar çok diktatörün gücü ele geçirdiği noktada, “Neden insanlar zorba liderleri takip eder?” sorusunu sormalıyız.

Bununla birlikte, bu zorba liderleri isteyerek, hevesle takip eden, destekleyen de birçok insan vardır. Daha iyi anlayabilmek için bu kötü liderlerin ve onların takipçilerinin psikolojisine bakmamız gerekir.

Zorba liderler, doğaları gereği narsisistik, empati yoksunu ve kibre varacak ölçüde güvenlidirler. Birçok araştırma sonucu göstermiştir ki, narsisistik bireylerin liderlik pozisyonlarına erişmesi diğerlerine göre çok daha olasıdır.

Daha da önemlisi, son araştırmamız göstermiştir ki, bazı insanlar zorbalık yapan, despot bireylerin “en iyi” lider tipi olduğuna inanmaktadır çünkü büyük ihtimalle aile içindeki anlaşmazlıkların çözümü için “düşünce taktikleri” gerektiren, bunları önceleyen ailelerde büyümüşlerdir.

Son yıllarda yapılan SAHA araştırmaları(*), bu tür “” liderlere” TOKSİK liderler demeyi uygun görmektedir.

(*) Lipman / Blumen araştırmaları…

Bu noktada, ülkemizin içinden geçtiği/ geçirildiği, hemen hemen tüm basın/yayın araçlarıyla, deliler gibi desteklendiği , TOKSİK lider tapıncı, her şeyin önündedir.

Çıplak bir gerçektir, gelip,kendisini TAHLİL etmemiz beklemektedir.

TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ, TKP ile anlaşamıyormuş ve benzeri gevezelikler, ülkemize ,TOKSİK lider ve tapınıcılarının verdiği zarardan daha fazlasını verir.

UNUTMAYIN…

Son olarak:

21 ARALIK 2021 GÜNÜ, Türkiye saati ile 16:00’ da,  FRANSIZ Guyanası’ndan,NASA ve AVRUPA UZAY AJANSI işbirliği ile James Webb teleskobu,uzaya fırlatıldı.

(( BU İŞLER, ÇOK CİDDİ İŞLERDİR. BİLGİ BİRİKİMİ VE SABIR İSTER. TABELAYA UZAY ARAŞTIRMALARI YAZIP, SONRA DA, ÇAYCI İSTİHDAM ETMEKLE OLMAZ. BUNA , KAİDEMİZ BİLE GÜLMEZ…))

JW., yaklaşık , 1.5  /MİLON  KM. öteye gönderiliyor.

Şimdi ,bu durumda, derin derin düşünmeliyiz.

JW., ağustos ayında, tastamam yörüngesine oturup, çalışmalarına başlayacak.

Sadece , 13.5 milyar yıl öteyi görebilecek deyip, genel kabûl gören , BÜYÜK PATLAMA kuramının,sağlamasını da yapacak.

SANIRIM.

Şimdi ne KABE-NE VATİKAN-NE MARKS-NE LENIN ne HİKMET KIVILCIMLI  NE DE BEHİCE BORAN gibi olgular, bu devasa olgunun karşısında durabilecek.

Şimdi siz , TÜRKİYE sofrasına buyurun efendim.

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA