Ahlâk(sızlık) ,zekâ düzeyi ve kendine tarih yaratma…

23.12.2022

1.

Tarih yazılıcılığı ,çok ciddi bir iştir.Topraktan kendiliğinden fışkırmaz.

Tarih,UYDURMA / masal  OLMAYIP , destanlar gibi kendiliğinden topraktan FIŞKIRMAZ.

Kaynakları,araştırma yöntemleri,felsefesi olan,derin çok derin bir konudur.

Ele geçirilen her “ kaynak / belge de “ namuslu ol(a)mayabilir.Bu,tamamen sizin “” okur yazar kan kimliğinize” yani NAMUSUNUZA kalmış bir şeydir.

Bugün “” TÜRK”” tarihi, zorla, standart hale getirilen JUDEO-HRISTİYAN-BATI tarih yazıcılığını temel almaya yönlendirilmiş, özgür bir tarih yazıcılığının ortaya çıkması, gecikmektedir. Yer yer bu engeli aşanlar,gayret edenler olmuş,olmaktadır.

Bu yönlendirmenin yanında, iki adet daha geciktirici, kişiliksizleştirici UNSUR vardır; İslam ve ırkçı/kafatasçı TÜRK milliyetçiliği.

İSLÂM, kısaca,kendisinden önceki din ve kültürlere aldırmaz,dışlayıcı,tahripkâr,yok edici tavırdadır.

Çünkü, “çölden” adam çıktığı nadir görülen bir “insanî” olaydır.

ŞÖYLE Kİ:”tanınmayan büyük çağ/ prf fuat sezgin” in oylumlu bir araştırmasıdır.

“İslam bilim ve teknoloji tarihinden” diye de , alt başlık konmuştur ,KİTAP KAPAĞINA…

Ben,hiçbir “Avrupa kıtası” bilim tarihi kitabının, kapağında, HRISTİYAN bilim ve teknoloji tarihinden diye bir BELİRTEÇE şahit olmadım.Gerçekte İslam tarihi demek, arap işgal tarihi demektir.İstediğiniz kadar yırtının,çığlık atın ,bu değişmez,görünen,tersinemez bir olgudur.Bu işgaller uğruna akıtılan kanın,haddi hesabı yoktur.Tabi ki diğer kimi “ dinlerin de “ bundan farkı yoktur.Başta hrıstiyanlık olmak üzere.HİNT yarımadasında bitmeyen, HİNDU/MÜSLÜMAN çatışması,örneğin.

Neyse…Fuat Sezgin’in kitabını açıp,gelişigüzel sayfaları çeviriyoruz:

 Astronomi – coğrafya-denizcilik-saatler-geometri-optik-tıp-kimya-fizik-mimari gibi bölüm başlıkları var.Sadece bir tek aktarma ile yetinip, işimize bakacağız!

SAYFA: 274, Merağa rasathanesi/ gözlemevi.

Bağdat cıvarında, Batı MOĞOL İMP.luğu başkenti  MERAĞA’da , hükümdar HÜLÂGÜ istemiyle , Nasireddin et-Tusi’ye kurdurulan, Abbasiler devrinden kalma,eskimiş gözlemevi yerine,yapılan ,yepyeni GÖZLEMEVİ…

((( Tusi kimdir:   Nasîrüddin Tûsî (d. 17 Şubat 1201 - ö. 26 Haziran 1274), Fars^{[1][2][3][4][5][6][7][8]} bilim insanı ve İslam filozofu. Söz konusu dönem, Moğol istilası sebebiyle Bağdat'ta, bir yandan karanlık bir dönem, bir yandan da önemli düşünce okullarının kurulduğu ve İslam bilim kurumlarının açıldığı bir dönem oldu. Nasîrüddin Tûsî de bu dönemde yetişmiş Şiî dünyasının tanınmış bir bilgesi olmuştur. Azerbaycanlı halk bilimci Memmedhüseyn Tehmasib'a göre efsanevi bir kişilik olan Nasreddin Hoca gerçekte Tûsî'dir.^[9]  ))

Hemen sorumuzu da soruyoruz:

Tusi,Birunî gibi yığınla yüksek akıl dolu insanların,hangisi “” araptır!”

Hiç birisi…

O halde!?

Ne diye İslam İslam deyip, çevreyi rahatsız ediyorsunuz!

Peygamberinizin ölümünden bu yana, bir tane MEKKE MEDİNE ve çevresinden ,insanlığa, kibrit çöpü kadar yararı olmuş bir BİLİM ADAMI çıktı mı, çıkartılabildi mi!

Hangi yüzle “” İslam bilimi” deme saygısızlığını gösterebiliyorsunuz!

İslam bilimi ya da İslami bilim , baştan sona ,olmayan hayali zamanların , hayalen tasarlandığı , dünyayı ,akılları sıra , kendilerine ait ,babadan kalma bir MİRAS gibi düşünen, ÇÖL bedevisi moronların ortaya attığı, cehalet dünyasında da, zibil gibi müsteri bulan bir ruhsal rahatsızlıktır.

BENİM GÖZÜMDE…

Biraz da pakistana uzanalım(mı)…

PRF PERVEZ AMİRALİ HOODBHOY, 1950 doğumlu, elektirik-matematik-katı hal fiziği-nükleer fizik dalında , dünya çapında tanınan bir bilim adamıdır.

SANIRIM, pakistanda, MUHAMMED ABDÜSSELAM’dan sonra yetişmiş, ikinci büyük , dünya çapında fizikçidir.

Hemen bildirelim ki, bilim , özgür bir insani alandır ve İslamlaştırılamaz-hristiyanlaştırılamaz-budistleştirilemez-marksistleştirilemez vs…

Arap İslam dünyası bilim hamlesi,altın çağ falan denilen dönemde, bir adet ARAP yoktur.Hatta ve hatta bilim dünyası,inişli çıkışlıdır.Şöyle ki, “” tahta geçen(?*)” halifenin , huyu/suyu bağlamında ,bilim adamları çalışmışlar,ki bunlar çok azdır. Çoğunluğun ömrü, halifelerin zulmünden kaçmak ile geçmiştir.

Yalnız İBNİ SİNA’nın yaşamını incelerseniz, bu büyük KOZMİK AKLIN, neleri , nasıl yapabildiğini,gözyaşlarıyla okur,bilim namusunuz varsa, sabaha kadar da, gözünüze uyku girmez.

Şimdi, yazımızın başlığını, BÜYÜK harflerle,yeniden yazıyoruz:

Ahlâk(sızlık) ,zekâ düzeyi ve kendine tarih yaratma…

1. Ses/ prf İlhami güler’den. Ank. Üni. ilâhiyat’tan…Hocanın makalesinin adı mı:AHLÂKSIZ TÜRK MÜSLÜMANLIĞI…Go to hz. Gogle. Orda,rahatça bulabilirsiniz!
2. Ses/ ikbal ahmet’ten…tarıma dayalı geleneksel kültür yapımız,ortaçağ(!) anlayışında iken, aralarında ciddi bir simetri vardı.ÜRÜNLER ve FİKİRLER,değiş tokuş edilirken,bir dereceye kadar , taraflar, eşit idiler.
3. Ses/ SUNGUR BEY’den…

Bir sabah,Avrupa kıtasına, düşe kalka da olsa, RÖNESANS geldi.

 Ama ÖTEDEKİ ülkelerin,toplumların,ahalinin(!) bundan,zerre kadar haberi olmadı.Belkide “olması” istenmemiş de olabilirdi.Bu “gelişle” , doğru orantılı olarak, ORTAÇAĞ DEREBEYLİK EKONOMİSİ çöktü, kapitalizm filizlendi,ardı sıra gelen SOSYAL kargaşalar, yaklaşık 400yıl boyunca, avrupada, “ çağcıl” bilim ufkunun doğmasına, ışımasına, değişik ağızlardan da olsa( PRF FEHMİ BAYKAN (***) “bir aydınlanma “ olgusunun ortaya çıkmasına yol açtı!

(***) AYDINLANMA ÜZERİNE BİR DERKENAR/ Prf Fehmi Baykan/ BilgeSu yayıncılık/ Ankara, 2009…

Deney yapma,niceselleştirme,tahmin ve kontrol,yeni bir KÜLTÜR modelinin doğmasına yol açtı.

ÇAĞCIL bilim, fiziksel evrenin, aklî bir biçimde anlaşılmasının yolunu açtı.Kuşkuyu dışladı.

Bir doğrunun geçerliliğini tayin etmek,aynı yöntemleri gerektiriyor ve “” RUHANΔ bir sınıfın ya da dünyasal bir otoriteye sahip bir bireyin,ONAYINA bağlı olmuyordu.

Ne var ki, işler,bu topraklarda, böyle yürümedi ve yürümüyor.

Bir süre önce, İSTANBUL/PENDİK belediyesi, akaryakıt istasyonu izni isteyen,partili bir yandaşlarına,gerekli izni vermek için, istasyonun yapılması istenen “ parselin” altından geçen DEPREM FAY HATTINI, belediye meclisi kararı ile(!!!!!!) bölge dışına taşınmasına karar vermişlerdi.