ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ

2.1. BÖLÜM

BÜYÜKEVİN HİKAYESİ

2.1.  bölüm

Yayla kuşları …

Çocukluğumda ve bugün de , UNUTAMADIĞIM olay , sıcaklar oturduğunda , Namrun’a , yaylaya gitmek anılarıdır . Annem Mersinli olduğu için , bazan , önce O’nun yaylası , FINDIKPINARI’na  , bir süre sonra da , iki aşamalı bir yolculukla , NAMRUN’a gidilirdi .

Bu yaşamda , en önemli meziyetimiz , “” yakmak yıkmak yok etmek “ olduğuna göre , geçen yaz, bir kardeşimin davetine icabederek , Namrun’a gitmek gafletinde bulundum . Normal şartlar altında, bir daha Namrun’a gidebileceğimi düşünmüyorum .

Bana , facede yayınlanan , NAMRUN şöyle NAMRUN böyle fotolarından söz etmeyin , kalbinizi kırarım .

Ben,yine çocukluğumun NAMRUNU’nu yaşayayım .

Önce dedemler giderdi ve ben de arkalarından , zırıl zırıl ağlardım .Ama evvelâ , bir hayvanın yıktığı , o güzelim BELEDİYE binamızın arkasında bulunan , şimdi tadilat gören “” eski çarşıya” ,kâhyamız Hüseyin EMMİ , elimden tutar , tanış bir köşkere ( hem ayakkabı tamiri hem de imaları yapan kişi ) götürür, köşker, çoraplı , her iki ayağımı bir kartona koyarak , KALIBINI çizer , kullanılmış KAMYON lastik tabanlı , kenarı elle dikili , ödenecek paraya göre , kalitesi  tespit edilmiş deriden , “ hususi” YAYLA AYAKKABISI dikerdi . Bir defa provaya gidilir ve birkaç gün içinde de , teslim edilirdi…

Vakti zamanı geldiğinde, yaş olarak , mutlaka , bizim buralarda sünger dediğimiz ,kuş lastiklerimiz olurdu .

Süngerlere , iki çeşit lâstik bağlanırdı : suni ve doğal . Doğal lastikler, bisikletlerin iç lastiğinden olur ve bayağı uzun uzun sünebilirdi . Fakat sunilere ,aynı iş yaptırıldığında, hemen koparlardı . O yüzden Çolak Tevfik’den , Tahsin Amca’dan lastik alırken , dikkat ederdik . Çarşıya gidildiğinde, “ KARSAMBAÇ “içilmeden eve dönülür müydü !  

İstanbul Tuzla semtine , bir jip fabrikası yapılmıştı . Amerikan “” wilis” markanın , yerli üretimi . Birgün , ikindi vakti, BÜYÜEV’İN kapısına , şalvarlı-Tarsus şapkalı ( 8 köşeli ) şoförüyle , böyle bir JİP , geldi dayandı . Meğerse bizimkiler almış .  Yaşamıma giren ilk “ motorlu araç “ , böyle bir JİP idi.

Bu “” jibin” , yaylaya gelirken çıkardığı ses , bizim bağın alttarafında olan , Kayhan Beyler’in ( Ramazanoğlu)  jibiyle pek karışmazdı . Çünkü onların jibi uzun şase,bizimki ise kısa şase idi. Jip , zaten , zamanın HAPKAPAN köprü ve yokuşunu tırmanmaya başladı mı , çoğunluk birinci viteste olduğundan ,( o zamanki araçlar,çoğunluk 3 vites- 6 silindir olurdu ), çıkardığı tırmanma sesi , TENEKECİ MAHMUD’un evini geçip de , Engerek Yaşar’ın çalıştırdığı Çamlıkahveyi tutunca, bizim bağevinden duyulur ve ben , “ babam” geliyor diye yerimde duramazdım .

Hatta bir keresinde babam, ikindin vakti gelince , yokuşun altındaki bağ kapısını açmak için , arabadan dışarı çıkınca , ben de , yokuş aşağıya , babama sarılmak için , fırlayıp, koşunca .

Kapıya yaklaştığım bir noktada,nasıl olduysa, ayakkabım bir tökezlerse,, yüzüstü, birkaç metre , dizlerim taş ve dikenlere sürtüne sürtüne zıypmaz mıyım , ( kaymaz mıyım ),…

O dizler , özellikle dikenlerden, çizik çizik parçalanır, su toplar , ardından da iltihaplanır !

Tabi işin kötü tarafı, elimizde sünger lastiğimiz, o bağ senin bu bağ benim , dolaşamamaktı ,anlayacağınız .

Yayla nedir “ ruhuma” !

Anılarıma …

Tek sözcükle, “” özgürlüktür “ !

Şimdi işgal altında olan ,( utanmadan , arlanmadan birkaç blok villa yapmışlar , çamların kenarına ,akıl alır gibi değil ), ZEVZEK ormanında , bıkmadan , usanmadan , o ağaç,bu ağaç dolaşmak , o doyumsuz ÇAM kokusunu , ŞERİF OLUĞUNUN dibindeki kekik ve taflan  köklerinin ,baş döndürücü rayihasını içine çekerek büyümek , bugünkü Namrun’a gitmemek için , anılara saygısızlık  olacağını düşünerek , ağlama nöbetlerine duçar olmak anlamındadır .

NAMRUN ,artık rüyalarımızdadır ,hayallerimizdedir .

 Şimdiki hale sokanların , nasıl bir kötülük merkezi olduklarını anlamaya gerek yok . Herşey ortada …

Hadi biz gene eski zamanlara dönelim ve  size , TERLEME yedireyim (mi)!

Derin , genişçe bir kap alınır .

 O zamanlar , PLASTİK,henüz çok yaygın değildi . Bağdan, “” tilki kuyruğu” “ KORUK” ( olmamış üzüm ) toplanır . Tek tek , kabın içine danelenir . Billur tuz falan hak getire , bildiğimiz kaya tuzu olurdu evlerde . Koruk miktarına göre , TUZ atılır , üzerine bir örtü-havlu yayılır, gerilir ve başlanır “” çalkalamaya” !

Yaklaşık , 7 , 8 dakika çalkaladıktan sonra , örtü kaldırılır , koruklar,resmen terlemiş olarak kapta,yenmeyi bekler haldedir .

Tek tek daneler , afiyetle ağzımıza atılır ve bir süre sonra , KAYA TUZU , müthiş susatır ağzımızı ,dilimizi. Kuyuya gidip, “ helkeyle “ ,buz gibi su çekilir ve kuyu dolabına bağlı “” PARÇLA” , o buz gibi su , içilir de içilir .

Akşama yakın , güneş, zevzeğin ardına düşerken , bir karın ağrısıdır başlar ki ne ağrı !?

Anneye ,babaya yakalanmamak için , bağın , kuş uçmaz kervan geçmez (!) bir sota , ASMA altı bulunur . Var yok , oraya bırakılır , asma yaprakları ile 3,4,5 kez silinerek , “ taharetlenir” !

Geride kalan , mutlaka “” toprakla örtülerek” , gizlenir .

Hatta bunun daha da beteri , 3,5 arkadaş , kuyu başında toplanılır …Bir helke su çekilir , dolaptaki zincirli “” PARÇLA” , o çelik gibi sudan ,kim , en fazla içecek “” yarışması “.

Helke : kovadır …

Parç : ben ,NAMRUN dışında ,bir yerde duymadım bu sözcüğü. Siyah tenekeden yapılmış, kulplu , tahminen 1 /3 litrelik “ su kabı”…

Söylemeye gerek yok , bu yarışmadan sonra da , “ terleme” ertesinde meydana gelenler , belkide daha ağırı , perişan ederdi bizi.

 

 

  

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
2.2. BÖLÜM

Tarih : 26.11.2024
Devamı...
 
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
2.1. BÖLÜM

Tarih : 25.11.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
16. BÖLÜM

Tarih : 23.11.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA