ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ

NAMRUN GÜNLERİ 2.4

( yine) NAMRUN GÜNLERİ

2.4

Dedim ya, durup durup yazıyorum . NAMRUN neden ve nasıl bizim kuşak için, bu denli önemlidir. Gelip, gidip deyinecem bu noktaya.

O zamanlar elektirik yoktu tabi. Sanırım, 1975 ya da 76 mı olmalı…Dedem Burhan Kemal’i, hayal meyal hatırlıyorum. Çünkü evin ortadaki büyük salonunda, zeminden tavan ahşap örtmesine kadar uzanan, iki karış kadar kutrunda( çapında), taşıyıcı bir direk, yaklaşık bir buçuk adam boyu hizasında da, tahminen 40 santime, 30 santim bir raf ve üzerinde, kocaman bir FİLİPİS ( Philips) radyo vardı. Hemen yanında da, neredeyse, bir çaydanlık iriliğinde, galiba, iki tane BEREC pil bulunurdu. Öyle her aklına esen, dedemden başka ( belkide babam),  radyoyu açamazdı. Radyo, yalnızca “” ACANS” zamanında yani ana haber bülteni okunurken, belkide bazı akşamlar, BURHAN KEMAL’in keyfine göre, YURTTAN SESLER-MUZAFFER SARISÖZEN’in derlediği türkülerden oluşan programda açılır ve sessizce  dinlenirdi.

Sanki bir törendi “” galiba, O KUŞAK İÇİN,  radyo” dinlemek. Tam bu dönemeçde, “ dinleme törenine” denk gelen, doyurucu bir anıyı, daha doğrusu olayı, kelime kelime aktarmak isterim.

Annem, 1951 martında evlenip, Tarsus’a gelir. Babamlar, ayrı ev tutacağız deseler de, önceleri, sanırım 1957’e kadar falan, birlikte oturulur, şimdi, “” BURHANOĞLU/BUTİK OTEL” olan evimizde.

İlginçtir, annem MERSİNLİ olmakla birlikte, ana/baba evinde, öyle aman aman “ balık” tüketildiğine hiç şahit olmamışımdır. Aktaracağım traji/komik olayın özü, sanırım, annemin, lise- üniversite, İstanbul günlerinden kalma bir yeme-içme alışkanlığından kaynaklanmış olsa gerek.

Ben de özellikle üniversitede okurken, beni ziyarete gelen TARSUSLU arkadaşlarıma, KOKOREÇ yediremezdim. Sinirlenir…

 “ Ulan, mumbar yemiyor musunuz!” derdim.

“ Evet yiyoruz”” derlerdi. Peki, işte o yediğiniz MUMBARIN, şişe geçirilmiş hali, nedir yani bu TUTUCULUK.

Anlamadım, gitti.

Neyse. Günlerden bir gün, annem, nasıl ettiyse, babama “” karides” aldırır. Malum, karides gibi kabuklular, haşlanırken, pek bir “” sası” kokar, kokutur etrafı. Annem, karidesi, büyük evin terasında da haşlasa, yine de eve, miktarı münasip, koku yayılır.

Karidesin, annem ve babam tarafından yenilmesinin ertesi günü, annem, nenem, BESİME HANIM’IN, evin kâhyası, HÜSEYİN EMMİ’ye, büyük merdiven başında, karides kaynattığı tencereyi, BAKIRCI AGOP’A gönderip, kalaylatması için verdiğini görür.

Her ne kadar HÜSEYİN EMMİM, “ Cıncık gibi tencere, neresi kalaylanacak ki bunun BÜYÜK HANIM” dese de , nenemin, “ Hüseyin, gelin, bunun içinde, bir böcük kaynattı, nolur nolmaz, sen götür, yine de kalaylat” dediğini, gülerek anlatmıştı.

(( BU OLAY, 2000’LERİN BAŞINDA, SIVAS CUMHURİYET ÜNİ.DE, İDARİ BİLİMLER FAK.DE, DERS DIŞI OKUMA OLARAK, DOÇ DR AHMET TURAN A. TARAFINDAN, SINIFTA OKUNMUŞ, AYRIVA, AHMED’İN YAZI YAZDIĞI, HAFTALIK HABER DERGİSİNDE DE, İLTİFATLARLLA YAYINLANMIŞTI.)

Sabahları kahvaltı yapıldıktan sonra, mutlaka kuyudan birkaç posta su çekilir, ilk zamanlar, odunlu bahçe ocağında, büyük güğümler içinde, sıcak su ısıtılır, 1965’den sonra da, milangaz ocağı ile elbette daha pratik ve kolay şekilde ısıtılan su ile bulaşıklar yıkanır, etraf iyi kötü, silinir süpürülür’dü.

Unutmadan, daha elektirik gelmediğinden, idare lambalarının camları yani şişeleri, keza, LÜKÜS’lerin de, koruyucu camları bir güzel parlatılırdı. “Lüküs” deyince, galiba biraz durmamız gerekecek.

Gerçekte, fizik bilimi uyarınca “” LUX” ışık demekse de, YAYLA söylemi içinde, gecelerimizi ışıl ışıl aydınlatan “” gazlı- pompalı  lambalara “ verilen isimdi. Evlerin, ekonomik yapılarına göre, en az bir tane “” lüküsleri” olurdu. Bizim, büyük bağ evinde, birkaç tane olduğunu hatırlıyorum.

Şimdi, “”lüküslerin” ayrıntısına girelim…

Belleğime göre, en revaçta olan lüküs markası, sanırım, alman malı SOLAR idi yani “” güneş””.

Yaklaşık bir karış boyunda, ucuna doğru incelen, ancak serçe parmak kalınlığında kalan, kalem ucu gibi bitiminde, bükülmüş teneke içine, hafifçe yerleştirilmiş iğne ucu ki, arada bir ısınan gazın ağzına gelen pisi,kiri defetmek üzere, her “lüksün” yanında, mutlaka bir tane bulundurulan, “ iğnesi” olurdu.

“LÜKÜSLER” yakıldıktan sonra, hafif hafif solmaya başladığı farkedilir farkedilmez, öncelikle evin erkekleri, sırayla, 30ar, 50 er pompa vurararak, “löküsü”, parlaklığa geri getirirlerdi.

Dedim ya, NAMRUN neden bizim kuşaklar için, çok önemlidir…

1960’LARIN Namrun’u, ki aklımız-hayal gücümüz, mübalağa, BEYDEĞİRMENİ’NDE biter, batı yönünde de, CETVEL köprüsüne kadardı.

 

Ancak, NAMRUN, dev bir “” V”” HARFİ  gibi, iki yakaya yayılmış, o zaman SEYREK EV VE BAĞLARI ile bize, hiç bitmeyen rüyalar-hayaller kurdururdu. Bu dünyanın içine girmeyip, engerek yaşarın , “”lülü” tahsinin kahvesini tercih edenlerle, işimiz yok.

Sabahtan akşama kadar, ZEVZEK ormanının dip köşelerinde, “yıldırım” ormanının arkalarına sarkarak, sanki başka, bambaşka dünyadan gelmiş olabilecekleri düşünülen “ yaratıkları” aramanın keyfini nasıl anlatsam ki sizlere.

Ama hepsinin ötesinde, doğu ve batı noktaları belli olan bir kasabadan, son derece geniş bir coğrafyaya yayılmış, TOROSLARIN morlaşmış gecelerinin sırlı nefeslerini düşünerek, sofalarda, pamuk yorganlara sarılarak yatmanın, yıldızları seyretmenin keyfini, hiçbir servet size vermez…

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
NAMRUN GÜNLERİ 2.4

Tarih : 16.10.2025
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
DİN DİL IRK 1

Tarih : 7.10.2025
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
" SUYU ARAYAN ADAM" LAR 2
ÇOK ESKİ BİR GEÇMİŞE DAİR

Tarih : 21.09.2025
Devamı...
 
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

TUTUNAMAMAK
15. BÖLÜM

Tarih : 9.05.2025 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
16. BÖLÜM

Tarih : 23.11.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA