ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
SUNGUR BEY TARİHİ | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
SUNGUR BEY TARİHİ

ÜLKEMİN RUH COĞRAFYASI

Ülkemin RUH coğrafyası

  1. Bölüm

Bir toplumun , ruh YAPISININ coğrafyası olabilir mi!

Ya da bir toplumda,ortalama bir RUH SAĞLIĞI anlayışı-tutum ve davranışından ,ne denli tarafsızca söz edilebilir.

COĞRAFYA,ille de ırmaklar-dağlar-ovalar-vadiler mi demektir! Ruhumuzun,kendi içinde ,soyut girdileri,çıktıları, şelaleleri, yıkıntıları falan olmuyor mu!

İşte bunlara,bence ,rahatlıkla RUH coğrafyası diyebilmeliyiz.

Örneğin, neden NİĞDE BANDIRMA/BALIKESİR/KİLİS dolaylarında uygulandığını bildiğim, VEFAT ertesi , DEVİR VE ISKAT soytarılığı , bizim buralarda yok.

Belki bilmediğim başka,başka bölgelerde, bu değerli(!) ölüm sonrası ,  mevteayı günahtan arındırma ve hacı emmi kalkındırma süreci işlemektedir,bilemem.

(( Utanın,utanın. Hristiyanlar, hiç olmazsa bu günahtan arınmayı yaşayanlara yaptırıyorlar!

Kitabınızda böyle mi yazıyor yani KURAN ınız!

Merak edenler için,kısaca devir ve ıskat :

Ölenin ardından, hacıemmi gelir, vakit namazlarını+bayram namazlarını+ teravihleri sayar da sayar .Yok geldiydi, gelmediydi, camide görmediydim de de de!!!

Toplamda ,kılmamış olduğu düşünülen / varsayılan namazlar toplamına, sıkı bir pazarlıkla , ciddi bir PARA DEĞERİ biçilir.

Bu günah toplamını,sözde okuyacak olan HACI EMMİ “” devralır “” , sabahlara kadar okur da üfler veeee sonundaaaa MUTLU SON…

BÖYLELİKLE , günahlar ISKAT edilmiş yani ortadan kaldırılmış ve ölen de cennet mekân edilmiş olur ,””insan “ eliyle ki, kitaplarına bakarsanız, katmerli katmerli günahtır bu yapılan amma ekonomi TIKIRINDA yani!!!

Anlaşıldı değil mi! ))

 

İlkokulda, ( bence ) akıl dengesi sarsıntılı bir DİN dersi hocamız vardı, TARSUS’ta.

 

( Kocamaz da aynı sınıftaydı,bilginiz olsun...)

Her derste , bağırta bağırta “” galû belâdan beri müslümanım” diye  söylettirirdi bize.

Be adam, galû belânın da ne olduğunu anlatsana bize.PAPAĞAN gibi , galû belâ “” da “” galû belâ…

Bu kesmemiş olacak ki, durur durur, erkekleri, vay bildindi, bilmedindi diye , FAVORİLERİMİZDEN çekerek, havaya kaldırır, ayaklarımızı yerden keserek, basardı tokatı…

 

İşte , ne denli bereketli-sağlıklı-hatta akıllı öğrenme süreçlerinden geçerek ,gelinen bir TÜRKİYE’DE yaşadığımızı anlayın artık.

 

Bakınız, klasik tarihe göre, 1000 yıldır ANADOLU topraklarındayız.ANTİK tarih verileri, bu rakamın çook daha gerilere gidebileceğini, örneğin PRF EKREM MEMİŞ gibi belirtirsem , MÖ 2300 LERE kadar uzanabildiğini imliyor.

 

Düşünebiliyor musunuz!

DÜŞÜNCE.

Düşünmek.

 

EVET düşünebiliyor musunuz !!!

BİN senenin üzerinde bir süredir, yaşadığmız söylenen bu topraklarda, bir türlü yapamadığımız, en gerekli İNSANİ bir zihin eylemi.

ESKİ yunanın(*) 3000 yıl kadar önce becerebildiği bu eylemi, hâlâ beceremediğimizi ,peşinen belirtelim.

(*) Felsefeyi, düşünmeyi ilk kez düzenli ve yazılı hale getirmiş olmalarından dolayı ,eski yunan önemlidir.

Toplumsal KARA DELİĞİMİZ şudur.

DÜRÜST değiliz yaşamın içinde ve olmaya da pek niyetimiz yok.

SON 500 yıldır, bir kısmımızın gövdesi ANADOLU ‘dadır.AKILLARI ise mekkenin-medinenin çöllerinde.

AKILLARI ise peygamberleri Muhammed’in giydiği sandalette, oturduğu şiltede ,yediği aşta ,ekmekte.

KİŞİLİK yarılması .

Şizofreni başlangıcı.

( Prf DR DARYUS SHAYEGAN )

Kuşaklar yaşlandıkça ,gerçekle yalan birbirine karışarak, yalan lehine ,koruyucu bir ÇİN Seddi oluşur adeta.

Bu katı hâl, toplumun hakim ,geleneksel AİLE yapısı içinde ,arkadan gelenleri de kuşatarak, gepegenç çocukların ,cennete gidebilmek “sonsuz yaşam hayalinde, baş köşeye oturur.

İŞTE o noktaya kilitlenmiş olan yeni yetmelere,artık, her türlü puştluğu,namussuzluğu yaptırabilir, hatta canlı bomba dahi üretebilirsiniz.

Bir gurup imanlı-itikad sahibi-amentülüler için bu böyledir.

Paralel evrenimizde ise gövdeleri gene ANADOLU’da…

ANCAK akılları bu kez, hiç olmamış orta asya hikayelerinde, Ergenekon vadisinde , yaradılış ve türeyiş destanında, istemi handa, mete handa dolaşan yiğitler .

ÖRNEĞİN bu yiğitlere dönüp, sorsak ve desek ki “ Mete Han ,babası Teoman’ı öldürmüştü, biliyor muydunuz”, acaba ne tepki alırız.

Onlar da , akılları  mekke-medine çöllerinde dolaşanlar gibi , bir cennet peşindeler.

Bu yiğitler, bu cennete TURAN derler.

Pekiii…

 

Birileri  Mekke-medine çöllerinde,sizler  ERGENEKON –Turan bölgelerinde, rüya aleminde dolaşırken , ANADOLU ne olacak efendiler!!!

Diye sormuştum TURANCI’lara…

Sadece tebessüm etmişlerdi.

ZİHİNSEL yeterlilikleri, çoook su götürür arkadaşlarıma bakıp, muhtemel bir şizofreni başlangıcı olabileceği korkusunu yaşamıştım.

 

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
TUTUNAMAMAK
NASIL BİR EDEBİYAT

Tarih : 17.12.2024
Devamı...
 
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
2.2. BÖLÜM

Tarih : 26.11.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
16. BÖLÜM

Tarih : 23.11.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA