ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
AKARETLER ÖYKÜLERİ | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
AKARETLER ÖYKÜLERİ

İSTANBUL MAÇKA VALDE ÇEŞME

((((

( Foto, sanırım ,AKARETLER'in , 100 küsür yıl önce, başladığı BEŞİKTAŞ girişi...
Sağdaki foto ise, TİKVEŞ PALAS'ın ,bulabildiğim fotosu.Biz, dükkanların üstündeki birinci katta ,sağda, caddeye bakan dairede otururduk...)
Not: çok ama çok şanslısınız. RİNGO'yu buldum.Ancak,RİNGO, bizim zamanımızda ,başında, KOYBOY şapkası ile dolaşırdı,fotoda görülenle değil...

 

 

 

 

AKARETLER ÖYKÜLERİ

1

 

“” Ringo ile Lukçu””

İstanbul’a gelir, eskileri görmek isterseniz, cumhuriyet devleti ve işbirlikçilerinin şerrinden kurtulmuş, ilginç bir sıraevler yapısını görmek ,hoş olur,ilginç olur.

BEŞİKTAŞ / AKARETLER YOKUŞU ; bizim zamanımızdaki ( Temmuz 1977/ Ekim 81) adıyla spor caddesi, şimdi ise SÜLEYMAN SEBA caddesi.

AKARETLER, akar yani gelir sözcüğünün, önceki dil yapımızdaki, ÇOĞUL hali.Saf , tertemiz TÜRKÇE…

Nedir bu AKARETLER!

Akaretler Sıraevler, 1875 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Dolmabahçe Sarayı'nın önde gelen ağalarının lojmanı olmak üzere Sarkis Balyan tarafından inşa edilmiştir.

Sağlam yokuştur.

Yaşınız altmışı falan geçmişse, eski zamanlara özenip, dan diye , sakın yokuşu çıkarım ayaklarına yatmayın,yarı yolda 112lik olabilirsiniz.

Aceleniz mi var kardeşim, ağır ağır çık bu merdivenleri,ne var yani…

İlerde sağda, BEŞİKTAŞ kulübünün ,son derece fiyakalı ,yepyeni kulüp binası, az yukarda ,solda, SÜLEYMAN SEBA parkı…Ne güzel…

Yokuş, başlangıcından , yüz metre falan sonra,hafif düzelir gibi olursa da , yokuşluğunun tadını çıkarmak adına, tekrar eski haline, bu kez, biraz daha dikleşerek yürür, gider.

Biraz daha yukarı çıktığınızda, zamanın sıralamasına göre, İŞ BANKASI,YAPI KREDİ ve AKBANK vardı…

79,80 yıllarında, YAPI KREDİ ve AKBANK , hafta sekiz gün soyulur, “ değerli soyguncu kardeşlerimiz”, İÇ ettikleri para için, sorumlulukları(!) gereği, açıklayıcı bir not bırakırlardı arkalarında: Bu paralara, devrim adına ,el konmuştur cümlesi, belleğimden çıkmaz, 42,43 yıldır.

Gel,gör dikiz ki( FERHAN ŞENSOY) , 12 EYLÜL darbesinden sonra, 1981 baharında, GÜNAYDIN gazetesinde, başsayfada ,şöyle bir , resimli haber yayınlandı …

İstanbul Maçka’da, AKARETLER yokuşu bölgesinde, sürekli soyulan feşmekan bankaları soyanlar ,yakalandı.

Soyguncu çetenin, YÜZDE SEKSENİ polis çıktı!!!!!!!!

Bu olaydan birkaç yıl önce, emniyet genel müdürlüğü ile INTERPOL ( u.arası polis teşkilatı ) arasında, ülkemizdeki UYUŞTURUCU kaçakcılığını önleme konusunda, ortak bir proje yürütülmüştü. CUMHURİYET gazetesinde, INTERPOL’ün hazırladığı proje raporunun,özeti yayınlanmıştı…

“ ÜLKENİZDE, UYUŞTURUCU KAÇAKCILIĞINI ÖNLEYEBİLMEK İÇİN, VAROLAN NARKOTİK ŞUBEYİ, TAMAMEN KAPATMANIZ GEREKMEKTEDİR !”

Burada, anılarımıza kısa bir ara verip, rahmetli PRF İDRİS KÜÇÜKÖMER Ustamız’a bir göz atalım…

ÜLKEMİZDE devlet,yurttaştan apayrı, yurttaşın hayli uzağında, adeta değişik bir varlık gibi yaşar. Bugün,trafikde, kuralları een çok İSTİSMAR edenler, “”resmi plakalardır””.

DEVLETİN  bağlılarına (!), KAPIKULU denir.

İMPARATORLUKDA, “kapıkulları”, apayrı bir hizmet kademesiyken, cumhuriyete(!?) evrilen devlet içinde , ister resmi devlet görevlisi olsun, isterse AYDIN, ciddi bir kapıkulu öbeğinin varolduğunu  görüyorum.

(( RAHMETLİ ÇETİN ALTAN,buna, devlet kesesinden geçinme ahmaklığı derdi.Bir kısım insan da, ülkeyi, mesleksiz , köylü taburları şeklinde tarifini,   hakaret ediyor şeklinde yorumlarlardı. Hatta bir oturumda ,kürsüde konuşurken, AP ve CHP “mebusları”, ÇETİN ALTAN’ı, kalleşçe ,öldüresiye dövmüş  , beyin sarsınıtısı geçirmesine neden olmuşlardı.

BİLİN YANİ…

Örneğin , 12 EYLÜL’ün,üniversite celladı İHSAN DOĞRAMACI, bilemediğimiz(!) devlet efendileri adına, ülkemizde bilimi felceden kapıkullarının  başında gelmiş, madde planında da, karşılığını da ,misliyle almıştır.

Bu açıdan bakıldığında, geçmişten bugüne ,  kapıkulluğunda, DEVLET-BİYOLOJİ işbirliğinin  , sarsılmaz bir yeri olduğunu görüyoruz.

KÜÇÜKÖMER’e bakarsak, HOCA, devlet kavramına, biyolojik kök aramış ve bu arayışı, “ KAPIKULLUĞU, GENETİK YAPIYA YERLEŞMİŞ, TOPLUMSAL ALANDAN ÇIKIP,BİYOLOJİK VAROLUŞ DÜZEYİNE GEÇMİŞ BİR OLGUDUR” diye yazıp, bize bırakmıştır.

Ve sonunda, bu başeğmeyen adamı, önce siyaseten,sonra akademik olarak, nihayeten de, biyolojik olarak öldürdüler.

“BU ÜLKE” ,her kimse , “kendilerinden bağımsız ve boyuneğmeden yaşamayı, düşünmeyi önplânda tutanları sevmez, öldürür”…

“” DOĞULULUĞUN GENETEİK KÖKENLERİ!”

İşte böyle bir zamanda , AKARETLER SPOR CADDESİ, TİKVEŞ PALAS APT. birinci kat, 12 numaralı daireye taşınmıştım.

Bak,gör dikiz ki, annemin de ROBERT kolejden mezuniyetinin , otuzuncu yılı idi.Evi, kiralamda ,büyük yardımları dokunan yönetici XXXXX BEY’in, “Amman oğlum,ev sahibinin avukatına ,annemle oturacam zaten falan de” uyarılarına, saf saf , “Annem zaten gelecek, sınıfının 30. Mezuniyet dönemi “ deyince, yönetici bey amca, şaşkın şakın, “Annen nerenin mezunu oğlum” diyecek, ben de “  Robert kolej” deyince, adam, oturduğu  koltuğa,pek bir çökecek , gerçekten son derece içten bir tavırla ,benden “özür dileyecekti!”

Şaşırma sırası bana gelmiş ve sormuştum. Neden özür diliyorsunuz yönetici bey amca diyorum!

“Oğlum,ben senin anneni, başı yaşmaklı,ayağı şalvarlı, tipik bir Anadolulu köy kadını sandımdı” demez mi!

Burdan, acaba,kaç yüzbin sayfa(!) TÜRKİYE sosyolojisi çıkar !?

Boğaza bakan yönde, ABACI LATİF SOKAK, üst yanımız ise ACI SU sokağı idi.Rahmetli, büyük sportmen , Beşiktaşlı ,ünlü futbolcu , BABA HAKKI ( Yeten) bu sokakta oturur, kimi sabahları ,saat dokuz sularında, sırtında koyu kimyon rengindeki ,ağır abi pardesüsü,başında fötr şapkası ile yürüyerek AKARETLERE inerken, pencerede yakalar, “ baba GÜNAYDIN “ der, o da, fötrünü kaldırırark, karşılık verir, “ GÜNAYDIN ÇOCUKLAR “derdi.

Karşımızda Urfalı türkücü Nuri Sesigüzel, birkaç apartman deniz yönünde, film yıldızı Meral Zeren,Abacı Latif’de , kantocu Ayben Erman, arabeskçi Hayri Şahin yaşardı.

Tam karşımızdaki SOSYETE MANAVI’nın oğlu, BEŞİKTAŞLI RIZA,ZİYA ve FİKRET ile BJK gençte , SON YILLARINDA idi. MANAV abimiz,bir gün  bana, “Hüseyin Bey, bu oğlandan bir halt olur mu “ diye sormuş, ben de, “ Sen,sosyete manavı kaldığın sürece bir halt olmaz, ver SANAYİYE meslek öğrensin , bir Rıza’ya bak, bir de senin sıpaya “ demiştim.

Yaşam beni onayladı. Sevgili RIZA ÇALIMBAY, son derece kaliteli bir futbol çalıştırıcısı oldu.Bilmem ki SOSYETE MANAVI OĞLU, ne hallerde.

Giresun Göreleli boksör eskisi BAKKAL CEMAL, çırağı TİPİTİP AHMET,çiçekci MAZLUM, apartmanımızın altında, bir doktor kadar tıp bilgisi olan, eczacı Komünist Memet Amca,ki bizleri, defalarca, doktora gitmekten kurtarmıştır, ilkin suratsız bakkal Sırrı Abi, yerine gelen güleç Mükremin Bakkal abi, ABACI LATİF’de, Günaydın gazetesinde ,zırt pırt Kafkaslara gidip, uzun yaşama sırları(!) anlatan yazı dizisi hazırlayan, gazeteci ERRTUĞRUL Akbay, yaşarlardı.

Ama , bana göre ,hiç birisi , ZERZEVATÇI RİNGO ve tesisatçı LUKÇU kadar keyfli değildi!

Neden…

Çünkü bu iki kahramanımdan RİNGO, tahtaları ,hafifçe gıcırdatmış ,az bulunur bir “ roman” kahramanı ,canlı,kanlı birisi idi.

Devam edeceğiz…  

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
TUTUNAMAMAK
NASIL BİR EDEBİYAT

Tarih : 17.12.2024
Devamı...
 
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
2.2. BÖLÜM

Tarih : 26.11.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
16. BÖLÜM

Tarih : 23.11.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA