ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
ÖZET OLARAK TÜRKİYE | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE

15. BÖLÜM

Özet olarak TÜRKİYE

Doğançay’daki adam

“ yaşadığımı itiraf” ederken …

 

  1. Kısım

 

A /

Büyük dayım , çayından bir yudum aldıktan sonra , eski Mersin’in merkez çarşısındaki dükkânından , ağır ağır Tevfık Sırrı Gür lisesine kıvrılıp , doğu yönündeki tren istasyonuna yürüdüm . Bu olayın üzerinden , bugün , tastamam , elli yıl geçti . Tarsus’a gelirken , trende , dayımın bitiriş sözlerini habire düşünmüş olmalıyım :

(( sabahın ilk ışıklarını görmeyi göze alandır (*) ))

Fakat , eve geldiğimde beni , hiç umulmadık bir gelişme bekliyordu . Odam düzeltilmiş (!) fakat yerdeki savana istiflediğim kitaplar , yok olmuştu .

Nasıl sinirlendiğimi anlatamam .

Bir an ara verelim ve ;

B /

(*) Rivayet o ki , MEVLÂNA , takipçilerinden Şirazettin’in evinde konukken , sabaha kadar uyumaz ve tasavvuf diliyle , “ riyazet” halinde kalır . Yani , mümkün mertebe , maddi dünyadan sıyrılıp , “manâ” alemine yaklaşma çabası içindedir . Bugün , bu sıyrılmanın , aslında nasıl , yüzlerce , binlerce yıllık bir “ kadim “ bilginin içinde “saklı” olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz .

C /

EPİFİZ BEZİ , ( hatta bıngıldağımızın altı .ben burayı , farkında olmadan deneyimledim ve başardım ) , mucizevi bir bölgemizdir ve “kozalağa” benzer .Kadim dönem (( isadan musadan muhammedden çok önce . fakat onlardan sonra da , kimi sıra dışı zihinlerin . örneğin ARABİ – GEYLANİ- YUNUS gibi )) “ din adamlarının” başlarında , dikkat edilirse , “kozalağa” benzer külahlar bulunur . Bu “ bez” , doğal halde , çok özel bir salgı salgılar . Bu “ salgı” , üzerinde sürekli çalışıldığında , normalde rüya gördüren bir işlevi varken , “3. Gözümüzün” açılmasına neden olur . Bu şekilde , kozmozun içinde olmakta olanlara , “ o kişi “ , normal insanlara göre , çok daha derinlemesine nüfuz ederek , büyük resmi görmeye başlar .

(( D M T = dimetiltryptamine / hidrojen , karbon ve nitrojen den oluşan , özel salgı . 3. Gözün açılıp , ötelere gidilebilmesini sağlayan üçlü ))

Ç/

Sabahleyin kahvaltı ederken , ŞİRAZETTİN , ustasına ,”Herhalde yatağınızı yadırgadınız , pek uyuyamadınız efendim “ der .

Gel gör ki , MEVLANA’nın ,( ki benpek savunmam kendisini ), yanıtı , çağları aşacak kıvamdadır .

“ Şirazettin , sen uyursan , ben uyursam, biz uyursak , insanlığın başına bir şey gelecek diye korkarım , nöbette olmamız , dünya nöbeti tutmamız gerekir “ anlamındadır .

EPİFİZ BEZİ açık olan insan(lar) , rahatsızdır .

Geylaniler , Krişnamurtiler , Yunuslar , hatta NASREDDİN HOCALAR , sokaktaki insan(lar) gibi bakmazlar , bakmamışlardır yaşama .

Varlıkla yokluğun birleştiği yahut kesiştiği, amansız , acımasız , görünmez iblisvari kutup noktasında , varoluş adına , dimdik durabilen , zamanı ve dünyayı , elinin tersiyle itebilen , gerçek sonsuzluk elçileridir .

(( taşı attığımız menzilin , kendinize ne denli mesafede olduğunu belirlemek , bizim değil , sizin göreviniz olmalıdır .))

D /

Evet , 278 sokak , 21 numaralı evdekiodam yerindeydi, fakat , yere istiflediğimkitapların yerinde , yeller esiyordu .

O yılın sonbaharında yaptığım ANKARA yolculuğumda , Bahçelievler semtinde ,misafir olduğum evintam karşısındaki , minnacık kitapevinde , bana , sımsıcak sözlerle , “ REENKARNASYONU “ anlatan kitapçı ağabeyimizi de, Yusuf muydu adı , bu serüvenin içine almamız gerekmez mi sizce !

E /

Bir ” ruh “ yolculuğu , nasıl kaleme alınır ki …

Uzunca zaman , kimselere yanaşmadım , kimselerden yardım istemedim . Bunu , kendimi değerli göstermek için yapmadım . İçimden , tıpatıp , ne geldiyse , bana neyi nasıl duyumsattıysa , ( muhtemelen EPİFİZ bezim ), ona uyup , o şekilde davrandım , dışımdaki dünyaya .

Şimdi bakıyorum da ; MİTHATPAŞA mahallesinin , kendi halindeki insanları , İdman Yurdu genç takımının , gelecek kurup , futbolcu olursak , gariplikten çıkışırız diyen arkadaşlarım , efsanevi TOROS kahvesinin , dev bir ANSİKLOPEDİ sayfaları gibi , çeşit çeşit insanları , Mersin muğdat camisinin ,çay ocağına gelip , hurafeler içinde yüzerek , müslüman olduklarını zanneden , bitişikteki türbeye girip , (doğru /yanlış , muğdat türbesi ), horozcu Erkan’dan aldıkları horozları , bağıttıra bağıttıra kesip , adak ettiğini düşünen garipler .

  •  

Bir türlü dünya PROLETERYA birliğini kuramayan “ aşıklar”!

Ve daha nice nice benzerleri .

Oysa bir görebilseler ki , YAŞAM ne denli basit ve bir dağ başındaki , minicik bir derenin bağıra çağıra akan suyunun , taşlardan sçrayıp , küçük küçük anaforlar yapıp , yine kendi yolunda akarken gösterdiği sadelik gibi .

AMA OLMUYOR İŞTE , yapamıyorsunuz .

 

  •  

Anneanneme , dehşet sıcak bir ağustos günü , Arçelik klimanın serinliğinde ,” bir tane müslüman yok anneanne, bu klimaları hep hristiyanlar yapıyor , şimdi sana göre , bunların hepsi , o kadar hizmetlerine rağmen , cehennemlik mi “ diye sormuştum . O zaman , henüz otuzuma yeni girmiştim . O gün , yanıt alamamıştım . Başka bir gün de , “ anneanne , madem alemlerin rabbi bir allah var, neden bir yığın din var , o allah , bunlara engel olmuyor mu , yoksa , işin içinde başka başka işler mi var “ diye sorduğumda , “ zekiye hanım “, derin bir sessizliğe gömülmüştü . O an anladım ki , işin aslı astarı , hiç de göründüğü gibi değil . Anneannem bir anda teyzeme seslenerek , “Ayla , edem MAHMUT ŞAMİ bak işte , bu oğlanın sıfatında geri geldi “ demez mi ! Mahmut ŞAMİ’nin , yalnızca , iki kuşak öncesindeki , büyükdede olduğunu biliyordum .

  •  

Geriye tek bir yol kalıyordu …

Elimde kazma , kendi yoluma çıkan , çıkacak dağları taşları , kendi elimle delmek , kendi yolumu açmak .

Ve yaptım . Yaparken de , insan olarak , yığınla hata yaptım . Hata yapmak , insanı korkutmamalıdır . Nedir ki ondan , kendinize yarar yontabiliyorsanız .

Birkaç gün önce , ünlü Fransız oyuncu ALAIN DELON öldü . Ölmeden , zehir zıkkım bir yazı yazmış ve yaşadığım çağdan nefret ediyorum demiş . Bre ALAIN DELON , yıllarca dünya cehaletinin kaymağını yemedin mi . Yedirmediler mi ! Şimdi mi aklın başına geldi .

Zaten yıllardır yaşadığımız , yaşamaya zorlandığımız yaşamın , ne tür kepazelikler , sahne oyunlarıyla süslü bir cehalet kumkuması olduğunu , tevelerde , facelerde , özel sitemde , yazıp durmuyor muyum be birader .

Baştan sona , kendine ait olmayan bir insanlık yarattılar .

  •  

GEORGE ORWELL , “” 1984 ‘ ü “ boşuna mı yazdı! şte bugün , nerdeyse , os…..ğumuzun bile dronla resmini çekip , e posta adresimize iletecekler .

Peki bir na’pıyoruz …

Ama ben , sanırım yaşamdan torpilliyim . Zamanında gördüğüm tuhaf rüyalarımı , ne FREUD ne de JUNG ‘un , o tuğla gibi , RÜYA yorumları kitabında bulamadım .Görüyorum ki , o rüyaları boşuna görmemişim .

  •  

O gün ZEKİYE HANIM , teyzeme , bak işte MAHMUT ŞAMİ , Hüseyin’in sıfatında geri geldi lâfı , bugün anlıyorum ki , bilerek bilmeyerek , boşuna edilmemiş .

Büyük büyük dedem , zamanında , TUNUSLU bir mutasavvıfa “ İNTİSAP “ etmiş yani kapılanmış .Öldüğü gün , diğer yoldaşlardan evvel davranıp , adamın kitaplarından , irice bir kısmını kaçırmış . Anneannemin , bizzat bana aktardığına göre , Mersin TAHTALI CAMİ’nin arkasındaki evinin bahçesine bir çardak yaptırıp , sabahlara kadar , o kitapları okumaya başlamış . Dedemizin yemek tepsisini kendisi götürürmüş . Son zamanlarda görmüş ki, DEDE , yemeden içmeden de kesilmiş . Tepsi , götürüldüğü gibi duruyor , çardağın eşiğinde . Kimi geceler , özellikle AY’ın tertemiz olduğu anlarda , çardağın eşiğine çıkar , bağdaş kurar “ ya rabbi , sana şükürler olsun , artık seni görebiliyorum “ diyererek , hıçkıra hıçkıra ağlarmış . J/

İşte o gün , ZEKİYE HANIM , beni ,her nasıl içsel bir itkiye yaslanıp , DEDESİNİN , BENİM sıfatımda , geri geldiğini zannetti. Belkide doğruydu “ hisleri” , bilemem . Yıllar sonra , dedemizin kütüphanesine kavuştum ve hayretler içinde kaldım . Fransızca olan kitaplarını , az çok söktüm : varlık – yokluk – kozmoz ve sırları gibi , çok ciddi “” ezoterik “ diyebileceğim konularla uğraşmış adam .Birgün , bir “ medyumla” tanışmam gerekti .Kadın , MERSİN , kanal 2000 de yapmakta olduğum programları izler , benimle tanışmak istermiş .

Kahvemizi içerken , kadına , eski solcu olduğumu , öyle açar uçar konar , iner çıkar mevzulara , karnımın tok olduğunu , kahvemi içip , giderim dediğimi hatırlıyorum .

Büyük dedemi , Mersin’de bilenler , yıllar önce ölmüşlerdi .

Kadın , bir ara , bana bakarak daldı ve gözlerinin akı ortaya çıktı ve dedi ki : BEN ,ŞU ANDA MEDİNEDEYİM .VAKİT ,İKİNDİ , GÜNEŞ , AĞIR AĞIR ÇEKİLİYOR . MERSİN’E BAKAN BİR TEPEDE , GÜZEL BİR AĞACIN ALTINDA , SİZİ , YAKLAŞIK 10,12 YAŞLARINIZDA , ÇOK CİCİ BİR ÇOCUK OLARAK GÖRÜYORUM. YANINIZDA , HOŞ BİR BEY VAR . OLGUNLUK YAŞINI GEÇMİŞ , SİZİN , PARLAK KUMRAL SAÇLARINIZI , SEVGİYLE OKŞAYIP , BİRLİKTE MERSİN’E BAKIYORSUNUZ .BU BEYİN ADI , MAHMUT . BİR DE LAKABI VAR GALİBA , LAKABININ YALNZICA ,BAŞ HARFİNİ GÖREBİLİYORUM , “ Ş” …KİM BU ADAM , SİZİ ÇOK SEVİYOR “ demez mi!

O an , ben , ikinci fincan kahveyi rica ettim , yardımcısından .

“Büyük büyük dedem “ dedim .

Kendi aklımıza , kendi gönül ve kalbimize dönmediğimiz sürece .

K /

Din deyip , ideoloji deyip , moda deyip , KİŞİSEL GELİŞİM deyip , 5 derste hipnoz deyip .

Bu saçmalıklara , insanlık dışı prangalara ONAY verdiğimiz sürece , hergün , her saat , binlerce , onbinlerce “” evladımız “, SAYENİZDE , bu gezegenin bir yerinde , ÖLDÜRÜLECEK , sığır gibi , ALINIP SATILACAK .

Daha dün , gaz odalarında , milyona Yahudi yaktırdınız !

Daha dün , STALİN , 5milyon kişiyi katlettirdiniz !

Daha dün , BABA İSHAK isyanı boşuna mı çıktı !

Bugünün KÖLELİĞİNİ yazmıyorum . Başka bir yazıda …

  

 

 

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
2.2. BÖLÜM

Tarih : 26.11.2024
Devamı...
 
 
BÜYÜKEVİN HİKAYESİ
2.1. BÖLÜM

Tarih : 25.11.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
16. BÖLÜM

Tarih : 23.11.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK
TÜRKİYE / SONBAHAR 1

Tarih : 21.10.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA