ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
TÜRKİYE | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
TÜRKİYE

VE ŞİZOFRENİSİ

TÜRKİYE ile şizofreni

2.kısım

Ya da

Örsle çekiç arasındaki ülke  !?

 

TÜRKİYE gibi “” örsler çekiç “ arasındaki “ülkeleri/toplumları” yönetmenin(!?) ,son derece kullanışlı/pratik yolları vardır.

O ülkelerin,geçmiş zaman yaşamalarını büyüteç altına alarak, “kuşaktan kuşağa” aktarılan , sözlü hikayeleri, ((ağırlıklı olarak DİN kaynaklı)),insanların GERÇEK olaylar “mış” gibi anlayıp, kabûl etmelerini sağlamak.

 

(( İMAN İNANÇ İTİKAT TUTKU)) gibi , yalnızca sözle bildirilen komutların,bünyede kalıcı olup, bilinçaltı yönetici/ yönlendirici  olabilmelerinin sağlanması.

İNANÇ nedir!

İTİKAT nedir!

İMAN , özgür bir tavır mıdır yoksa dini bir dayatma mıdır!

ÜZERİNDE hiç düşünülmemiştir…

((İşte biz, artık   düşünülmesini, sorgulanmasını arzu ediyor ve öneriyoruz…))

ÜZERİNDE hiç düşünülmeyen bu “”hususların””, bünyede , iyice kalıcı olması sağlandıktan sonra, itinayla ,ikinci aşamaya geçilir.

--------------------------/-------------------------

Ve topluma,sürekli “ beka yani hayatta kalma zorunluluğu, milli irade , “” gibi , gözle görülmeyen,hayali düşman ve tehditleri dayatılır.

MİLLİ İRADE nedir!

MİLLİ İRADE böyle tecelli etmiştir cümlesi,ne anlatır,neyi anlatır,nasıl anlatır,neden anlatır!

Bunlar hiç sorgulanmaz, yukardaki “” hususlar “” gibi.

----------------------------/-----------------------

 

 Hatta  “TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR” gibi gevişler , sık sık sofraya konur.

Ortalık bunlarla yıkanır, mis gibi de “” kokutulur”.

KİMSE  de sormaz…Sormamıştır.SORANA, iyi gözle bakılmaz, sen komünist misin denir!

Sorsan,komünizim nedir, neye benzer, nerde görülmüştür,nasıl görülmüştür! BİLMEZ.

İLHAN DARENDELİOĞLU’nun sayıklamalarını, CAVİT ERDEM’in Moskof zındanlarını , ATSIZ’ın ,hiçbir zaman gerçekleşmemiş BOZKURTlarını anlatırlardı, bizim ilk GENÇLİK YILLARINDAKİ “pek bir sağcı/milliyetçi” arkadaşlarımız.

SONRA,hep birlikte gittiler, ALTINCI FİLOYU denize döken yurtsever / devrimci/ sosyalizmin emekleme devrinde olan ağabeylerimizi, DOLMABAHÇE yokuşundan aşağıya ,Allah Allah diyerek koşturup, itinayla ARKADAN VURDULAR.

------------------------------/-------------------------

Bugün,yine APAYNI yerdeyiz.Tek farkla…Nüfus ve cami sayısı arttı.

Bütün bu soruları,ölmeden önce sormak gerekir. Ben de soruyorum.

 PEKİ, türkün ,neden türkten başka dostu yoktur!

Çünkü bu “tamlama” ,türkün türke propagandasıdır da ondan.

Dahası

Ne olmuş da, türkün türkten başka dostu yoktur “”noktasına gelinmiştir!?

Dikkatle takip edelim şimdi :

Bundan 25,30 yıl öncesine kadar, ciddi sayıda “ demokrat” aydınımızın, “BÜTÜN DEVRİM STRATEJİLERİNİ, ORDUMUZUN DEVRİMCİ GELENEĞİ ÜZERİNE “ oturttuğunu bilmiyor muyuz!

SAYIYLA HATIRLAYIN BAKALIM…

Bu şekilde , orduyu, kendi bağımsız dinamiklerine sahip,devrimci bir kategori diye gören/algılayan  bir ülkede, hangi AKIL SAĞLIĞI , yerinde “ sağlıklı olarak” durur.

Bugün, hemen bir çok kesimde görülen gümrahsızlığın,üretim kısırlığının,dolap beygirliğinin ana nedeni, 12 EYLÜLLE birlikte ,kırk yıldır, üzerimize çullanan “ örtülü faşizm” varlığıdır.

Bir zaman , “ devrimci” olduğuna inanılan bir ordunun, yine toplumsal bir sınıfmış ama bu kez de devrimin değil de, faşizmin kaynağında yer alan sınıfmış gibi göstermek, bu şekilde çalışan emekçilerin/ezilen kitlelerin FAŞİZME karşı koyma potansiyelinin, asgaride tutulmasını sağlamak olduğunu…

BUNU sağlarken de, hedefe yani faşizme karşı koyma potansiyelini asgaride tutarken, bu karşı koyanları , İŞTE O ORDUNUN KORUMAKLA görevli olduğu “devletin” varlığına kasteden unsurlarmış gibi göstermek.

Böylelikle o orduyu,kendi yurttaşları üzerine sürmekten çekinmemek.

Bunu sürekli kılabilmek için de, ülkeyi, daimi bir İÇ SAVAŞ ruhsallığında bunaltarak, pis bir faşizm bulamacını, her çeşit iş birlikçinin paçasından akıtarak, FAŞİZME karşı koymayı, devlete karşı işlenmekte olan bir suç, düşman öznesine dönüştürmektir , bugünlere gelinirken yaşadığımız bu ÜLKE ve siyaseti.

Toplumlar , akşamdan sabaha , zihinsel evrimlerinden, devrim sıçramasına geçemezler.

Evrimsel süreç,yatay bir çizgidir.Devrimse, dikeydir.

Ve gezegenimizde, böyle bir süreci gerçekleştirebilen bir toplum da yoktur.

“” TÜRK SOLU”, bu ölçüleri tekrar tekrar gözden geçirmek zorundadır.

BİTİRİRKEN :

YÜZLEŞİLMEMİŞ BİR GEÇMİŞ,RUHUN VE KİMLİĞİN APSESİ GİBİDİR.

YÜZLEŞMEK, KESKİN KENARLI BİR NEŞTER / BİSTÜRİ GİBİ ACITIR.

RAHATIMIZI KAÇIRIR.

AMA İYİLEŞMENİN DE, BAŞKA BİR YOLU YOKTUR.



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA