ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
ZAMANIN YOLLARINDA | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
ZAMANIN YOLLARINDA

GECİKMEYELİM

ZAMANIN YOLLARINDA

b/

Orta öğrenimimi,TARSUS Amerikan kolejinde aldığım, bilinmektedir.Amerikan eğitiminden aldığım ,en önemli disiplinin , düşünce özgürlüğü olduğunu belirtmeliyim.

Öyle de olsa, ORTA 2 DE okutulan ing. Okuma kitabımızdaki  ( TREASURE GOLD/ hazine altını ) “ the bold eagle/ cesur kartal” okuma parçasının, Amerikan bayrağının nasıl ortaya çıktığını anlatıyor olması, zamanın liseli ağabeylerin pek hoşuna gitmemiş olmalı ki, sınıfımıza gelip, hocamıza(*), “söz konusu parçayı okumayacağımızı söylememizi “ istemişler,hocanın herhangi bir itirazı olması halinde de, kendilerini işaret etmemizi istediklerini ,dün gibi anımsıyorum.

Sonuç, hocamız,kuzu gibi ,itirazsız , “ iletilen  karara” uymuştu.

(*)Hocamız MR TUCKER ( takır okunur) , orta kısım müdür yardımcısı ve papaz idi.

Kısaca,okulumun bu  DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ katkısından ya da terbiyesinden hiç zarar görmedim ve aksine çok ama çok yararlandım.

Burayı geçerken, peşinen  ifade etmeliyim ki, DİNLERİN ve İDEOLOJİLERİN içinden, kat’i surette özgürlük çıkmaz.

ÖZGÜN fikir ve yeni ufuklar, mutlaka ÖZGÜRLÜĞÜN içinden çıkar, çıkmıştır.Bu noktada , son derece sıra dışı bir “düşünce “ insanını , gündeme getirmek istiyorum.

IMMANUEL VELIKOVSKY/ HAZİRAN 1895 VITEBESK  BELARUS / KASIM 1979 PRINCETON ABD…

Amerikaya göç etmiş,  özde psikanalist,  sıra dışı  bir bilim adamı.

Güneş sisteminin oluşumu, canlılar dünyası , ortaya çıkışları,kimi türlerin bir anda kaybolup,ortaya çıkışları hakkında, iç gıcıklayıcı, kışkırtıcı görüşler ortaya atmıştır.

Ancak,bütün bunlara karşın, Amerikan akademisi de, adama etmediğini bırakmamıştır.Olsun.

Kimi önermelerinin , kanıt zeminleri zar zor olsa da, en azından dinlerin ,kendilerini diredikleri, “” Allah benimle konuştu,talimat verdi, kitap gönderdi, ben de size tebliğ ediyorum” şeklindeki uçsuz/bucaksız , tartışma kabul etmez “hayal dünyası gibi değildi. BİLİYORUM, dünya yaşamımıza, alışılagelmiş anlayışların dışında, bir anlama takdim etmek, zorun zorudur.

Hatta ve hatta, “ delinin zoruna bak” bile derler.

ÇÜNKÜ insanlık/insan soyu, 100lerce yıldır,kendisine ,kendi dileği/talebi/isteği dışında, sokuşturulup, durulan ,ipe sapa gelmez “bilgilerle” ,kafasının içi, ÇIFIT çarşısına dönmüş,dönüştürülmüştür..

SÜMER destanlarında sözü edilen bir yığın “ adam”, değişik “” kutsal” kitaplarda, karşımıza, her ne hikmetse, PEYGAMBER olarak çıkabilmektedir.

Örneğin ,bir çok söylencede yer alabilen NUH tufanının (!)  kahramanı, NUH, SÜMER “panteonunda” / tanrı anlayışında, adı UTNAPİŞTİM olan , olasılıkla, önemli bir  devlet yetkilisidir.

Ufak tefek kurcalamamız sonucunda, işin özü olan , KARADENİZ ve oluşumu hakkında önemli bir kaynağa ulaşıyoruz.

Buyrun:

 

Öncelikle Nuh Tufanı yoktur.

Tufan hikayesi Karadenizin su ile dolmasından çıkmıştır. Karadeniz uzun zaman önce (yaklaşık 8.000 yıl önce) deniz değildi. Boğazlar aracılığıyla Akdeniz’ den gelen su , 1000 gün (3yıl) gibi kısa bir sürede Karadeniz’ i bir deniz yaptı.

 

3 yıl kısa bir süre değil diyebilirsin fakat denizin derinliği bazı yerlerde 2200 metre. Ve her yer aynı anda aynı su yükseltisine kavuşmuyor. Boğaza yakın ve etrafından alçakta olan bir köyün üzerlerine gelen suları görmesi ve gördükten sonra kaçabilmeleri imkansız. Bu sular Niagara Şelalesinden 20 kat daha hızlı akıyor.

Bir toplulukta ki kişilerin suların köyüne doğru hareket ettiğini görmesi ve gemi tarzı bir şey yapmaya başlaması olağan. Gemi tasarımı Tanrıdan gelen(!!!)  ultra zor ve düşünülemeyecek bir şey değil.

 

 

Belki hiç gemi yapmamıştır. Su basmayan yerlere yakın yaşayan kişiler tarafından anlatılmıştır. O kadar ayrıntıyı sadece tahmin edebiliriz. Çünkü deniz olmayan bir yerin deniz olduğunu gören halkın bunu Tanrıya yorması kadar normal bir olay yok.

(( Çok doğru bir yaklaşım…HS)

Aynı şimşek ve yıldırım olaylarını anlamayan insanların, bu olayları (tanrı) Thora bağlamaları gibi.

Bu yüzden bu coğrafyada yaşayan insanların mitlerine konu olmuştur. Amerika Kıtasında veya Avustralya Kıtasında yaşayan insanların böyle hikayeleri yoktur.

 

Sonuç olarak tüm hayvanların gemiye bindirilmesi ve canlı türünün Nuh ve Nuhun gemisinde bulunanlardan tekrar başlaması gibi bir olay yok.

Eğer gerçekten birisi gemi yaptıysa; Sadece Karadeniz'de yaşayan canlılardan bile ikişer tane alamaz. Hatta arttırıyorum bu hayvanları almasa bile bu hayvanlara yetecek kadar yemek bile sığdıramaz yaptığı gemiye.

Kaynak :

 

Alnur Ceyhan. Karadenizin Oluşumu. (20 Aralık 2020).

 

Daha da ileri gittiğimizde, İSTANBUL boğazında, konuyla ilgili, derinlemesine SU ALTI çalışmaları yapan, Amerikalı bilim adamaları,

WILLIAM RYAN ve WALTER PITMAN’ın , sıra dışı kitabını önermemiz gerekir.

Başa dönüyoruz…

Dünyamız, yaklaşık 4, 4.5 milyar yaşındadır.

Daha önceden de belirttiğimiz gibi, İNSAN SOYUMUZUN ,kat’i olarak ne zaman,nasıl ortaya çıktığı,yalnızca akli tahminler olarak , ortaya getirilebilmektedir.

Bir milyon yıl, hatta daha öncesine dahi gidilebilmesi, olasıdır .

ŞÖYLEKİ:

DENİZLİ yakınlarındaki, bir kömür ocağında, 2000’lerde, tesadüfen, kazı esnasında bulunan ,ALIN ve şakak kemiklerine göre, ANILAN bölgemizdeki , İNSAN VARLIĞI, günümüzden, yaklaşık , 1 600 000 yıl öncesine gidebilmektedir.

HADİ BAKALIM…

 

1990’ların ikinci yarısında, KARAMAN ÇATALHÖYÜK yöresindeki kazıda, 30 metre derinlikte  bulunan, insan kemik deri ve saç örnekleri, kazının dönem yöneticisi olan ALMAN ekip tarafından, kazıda çalışan köylülerden alınan KAN örnekleri ile birlikte, ALMANYA’daki, ilgili üniversiteye gönderilmiş , kan örnekleri ile deri kemik ve saç örneklerinin, GENETİK olarak, bire bir uyuştuğu görülmüştür.

Bunun ANLAMI nedir!?

Tahminen 10 000 yıllık olduğu düşünülen ÇATALHÖYÜK kalıntılarındaki İNSAN ÖRNEKLERİ ile köylülerin kanları uyuşuyor ise, KÖYLÜ kardeşlerimizin , 10 000 yıldır,bu bölgede yaşayan NÜFUS olduğunu SAVLAMAMIZ gerekmektedir.

Bu durumda, İNSAN soyunun, ırk din dil gibi bağlayıcı/dayatıcı/baskılayıcı unsurlardan AZAD EDİLMESİ gereğini ileri sürüyoruz.  

Bugün, her zamankinden çok daha fazla , ULUSLARARASINDA, oluşturulması gereken huzura-eş güdüme- barışa gereksinmekteyiz.

Bu aklı değiştirmezsek, dünyada akmakta olan KAN, bitmeyecektir.

2. bölümün sonu…  

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA