ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
BİR ÖDÜLÜN ARDI SIRA | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
BİR ÖDÜLÜN ARDI SIRA

MERSİN KENTİ SANAT ÖDÜLÜ

SUNGUR BEY TARİHİ
09.01.2023

Bir ödülün ardından...

Sıra dışı olduğunu savladığım , bu değerli ödülün , geçmiş dönemlerde, ardından bir şeyler yazılmış mı , bilmiyorum.Ama, bu yaşıma kadar getirdiğim ömrümde, çok iyi öğrendiğim bir şey var...Bu ülke ve "çocukları", yıkıcı ve yakıcı olanları hariç, her türlü eleştiriye , yoruma şiddetle kapalı insanlardır.Ve ötesinde, birbirlerini dinlemez , karşılıklı konuşan insanlar.
Vereceği yanıt olarak , dinlediğinin söyledikleri değil, kendi aklından geçenleri esas alarak, aktarır karşısındakine. O yüzden de, kimse kimseyi anlamaz, anlamak nezaketini kolay,kolay göstermez.
Bir başka husus, adı / sanı iyitten iyiye duyulmuş bir " sanatçının", yaptığı,ettiği her şey , hiç bir ön süzgeçten geçirilmeden "kabul edilir" ve hatta hatta göklere çıkartılır.
Ben,lise ve üniversite öğrencilik yıllarımda, aşağıda adını vereceğim insanların, sözünde sohbetinde bulundum,dinledim,az da olsa, bir iki çift de söz ettim:
Türk Beşleri'nden,AHMET ADNAN SAYGUN,FIRAT KIZILTUĞ,YALÇIN TURA,RUHİ SU,VEDAT TÜRKALİ ( gerçek adı Abdülkadir Pirhasan'dır) , EMİL GALİP SANDALCI, CAN YÜCEL,ADNAN BAŞER KAFAOĞLU...
Ayrıca, yakınımda duran dostlarım bilirler, 2022 MERSİN KENT EDEBİYAT ödülünün verildiği şair-yazar-felsefeci Hilmi Yavuz'un, üç yıl boyunca, Nişantaşı- Gelişim yayınlarındaki odasında, dizinin dibinde oturdum.
Orda müzik, felsefe,mantık, elbette şiir öğrendim.
Hoca,beni çok ama çok çekiçledi.Emre Kongar'ın söyleyişi ile "" iyi bir YAVUZÎ "idim.Yine EMRE KONGAR'la , kısa bir süre, devam edelim...Hoca,yetmişlerin,İSTANBUL merkezli entelektüel öbeklerini, TAHİRİ ( Kemal Tahir ) ve EYUBÎ ( Sabahattin Eyüpoğlu) şeklinde ,ayrıma tabi tutardı.
NEYSE!
Bu üç yıllık eğitim ve öğretimden çok ama çok şey öğrendim.Hatta diyebilirim ki, abartırsam, iki üniversiteye bedeldir o "" üç yıl!"
En başta söylemeliyim ki, temel derdimiz olan """BİLGİ nedir ,ne değildiri"" , hocayla, özellikle ÇALIŞTIĞIMIZI bildirmeliyim.
Yazmaya durduklarım, belki TÜRKİYE "" vasatının"" bir kaç gömlek üstünde olabilir, öyle görülebilir.Ancak, bilmeniz gerekir ki, bilimsel proje diye , ata dede TEL DOLABINA, bir kaç tane "" LED LAMBA" iliştirip, çağdaş meyve-sebze dolabı diye TÜBİTAK sergisine KABÛL edilip, sergilenme kepazeliğinin yaşandığı bir ülkedeyiz.
Boşa kurşun atmayacağız ve son damlamıza kadar , her türlü gericilikle savalaşacağız.
Evet,ne diyorduk.
Dünyanın hemen her yerinde, SANAT ve EDEBİYAT, halktan kopuktur.
Bana fransaydı,caponyaydı,hollandaydı falan demeyin.
Hele orta doğulu ülkelerde, bu iyitten böyledir.Çok iyi hatırlıyorum, Tayyip Bey'in ilk başbakanlığı esnasında,bir akşam , bir konser mi, tiyatro mu sonrası, soru soran gazetecilere, " eşimle birlikte, İBRAHİM ERKAL'ı ZEVKLE dinliyoruz" deyince, fenalık geçirmiştim.Üstüne üstlük, hangi sivri akıllı,bir kaç hafta sonra,sıcağı sıcağına, Tayyip Bey'i, klasik batı müziği konserine gitmeye razı etmiş, basın,haberdar edilerek, TÜRKİYE başbakanının ,klasik batı müziği de dinlediği " izlenimi" yaratılmaya çalışılmıştı.Tabi o günler, Tayyip Bey'in , kanın acemice aktığı günlerdi.

SANAT ve edebiyat , açıkca, bir üst AKIL işidir.
Ortalama bir insanın YAŞAR KEMAL okuması, Bach, Itrî , dinlemesi ,gerçekten marifet değildir. Tamamen ,psikolojik bir GURUP AİDİYETİ davranışıdır.
Ben,bu noktada, öncelikle FAİK BURAK GAZİ abimize çok teşekkür ediyor ve rahmetli KADRİ ŞAMAN ağabeyimize de, TİCARET odamızın kapılarını,böyle bir sürekliliğe açtığı için, gerçekten şükranlarımı sunuyorum.
Ancak, sevgili Celal Soycan'a , bir kaç sözüm var.Entelektüel birikimini tartışmam, ancak, ÖDÜL AÇILIŞ konuşman, çok gereksizdi.Çok uzattın. Orası , HİLMİ YAVUZ'a verilecek ödülün toplantısı. Celal Soycan'ın düzenlediği bir etkinlik değil.

SONUÇ olarak.
Sanat,edebiyat,müzik alanında, kimseyi, kimseleri gözünüzde büyütmeyin, eserlerini , kabala pazar, YAŞA, BRAVO diye alkışlamayın. Nezaket içinde dinleyin.
Nüvit Kodallı Bey'in "" cumhuriyet kantatı" ile Adnan Saygun'un Yunus oratoryosu ne kadar ANADOLU kokuyorsa, GS kalecisi MUSLERA da , o kadar ANADOLU'dur, Türkiye'dir. 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
15. BÖLÜM

Tarih : 19.08.2024
Devamı...
 
 
ÖZET OLARAK TÜRKİYE
13.BÖLÜM

Tarih : 18.08.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
8. KISIM

Tarih : 1.08.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
7. KISIM

Tarih : 31.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
6. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 

ÖZET OLARAK TÜRKİYE
5. KISIM

Tarih : 28.07.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA